Oldukça eski bir yerleşim alanı olan ilçemiz ve çevresine, Milattan, önce 9.yüzyılda Urartular hakim olmaya başlamış ve M.Ö. 753 yılında kökü Oğuzlara dayanan SAKA-İSKİT Türkleri bu bölgeye gelip yerleşmişlerdir. M.Ö. 665 yıllarında Çoruh nehri havzasına yerleşen Saka Türk’lerinin HESPERİT ve İSPİRİTİZ Boyları bu bölgeye İSPİR adını koymuşlardır. 1015’ ten itibaren Anadolu’ya başlayan Türk akınlarının tesir sahasında kalan yöremiz, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türk topraklarına katılmıştır. Anadolu beyliklerinden sonra İlhanlılar, Karakoyun ve Akkoyunlular tarafından el değiştirilen İspir 1387 tarihinde Timur tarafından zaptedilmiş, daha sonra Karakoyunlular ve Şah İsmail hakimiyetine giren İspir ve yöresi 1514 Çaldıran Zaferi ile Yavuz Sultan Selim tarafından alınmış ve ondan sonra Osmanlı İmparatorluğunun bir Sancağı haline getirilmiştir.İlçe merkezinde bulunan Sultan Selim Camii Çaldıran Seferi dönüşünde Yavuz Sultan Selim Han tarafından yaptırılmıştır. Birinci Dünya savaşı döneminde ilçemiz 1914 – 1918 yılları arasında Rus işgali ve Ermeni mezalimine uğramış, 25 Şubat 1918’de Kazım Karabekir Paşa Komutanlığında 1. Kafkas Kolordusuna bağlı birliklerce vatan topraklarına katılmıştır. Coğrafi Konum : İlçemiz Erzurum’un kuzeyinde Mescit dağlarının kuzey eteklerinde ve Çoruh nehri vadisinde kalmıştır. Rakımı 1050 metre olup; yüzölçümü yaklaşık 2100 Km.2 dir. İlçemizin doğusu Tortum ve Yusufeli, batısı Pazaryolu, Kuzeyi Rize ve Artvin, Güneyinde ise Bayburt ile sınırlıdır. 2400 ile 3900 metre arasında irili ufaklı çok sayıda dağ mevcuttur. Kaçkar (3937 m.) Mescit (3240m) Toros (3500m.) Devedağı 3363 m.) Bozan (2292 m.) gibi yüksek dağları bulunmaktadır. Türkiye’nin en önemli akarsularından biri olan Çoruh nehri (Yaklaşık 335 Km.) de İlçemiz sınırları içerisinde doğup, ilçemizi baştan aşağı ikiye bölmektedir.