Kayseri Ünlü İnsanları

Abdullah Gül
Abdullah Gül
(d. 29 Ekim 1950, Kayseri), Türkiye'nin 11. cumhurbaşkanı. Bu görevinden önce 2002 yılında Başbakan olarak 58. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'ni kurdu.[2] 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde ise Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı ve [3] 28 Haziran 1996'da kurulan RP-DYP Koalisyon hükûmetinde Devlet Bakanlığı ve Hükûmet Sözcülüğü görevlerinde bulundu. Kayseri'de doğan Gül 1974 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun oldu. Lisans eğitimini aldığı fakültede doktorasını yaptı. Sakarya Üniversitesi'nin Endüstri Mühendisliği Bölümü’nün kuruluşunda görev alarak bu fakültede beş yıl ekonomi dersleri verdi. 1983 yılında Cidde'de bulunan İslam Kalkınma Bankası’nda ekonomist olarak çalıştı. Bu görev süresince ailesiyle birlikte 8 yıl Cidde’de yaşadı. 1989 yılında ekonomi dalında doçent unvanı aldı. Ayrıca ileri düzeyde İngilizce ve Arapça bilmektedir. Orta öğretimini Kayseri Lisesi'nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne girdi. Aynı fakülteden doktorasını ve doçentliğini aldı. Daha sonra, Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde iktisat dersleri verdi. Öğrencilik yıllarında Gençlik Örgütü Millî Türk Talebe Birliği bünyesinde yer aldı. Memleketinde Necip Fazıl Ekolünden Söğüt Fikir Kulübü'nde çalıştı. Ali Biraderoğlu'nun çevresinde bulundu. Annesi Adeviye Hanım ve babası Ahmet Hamdi Gül'dür. 21 Ağustos 1980'de Hayrünnisa Gül (Özyurt) ile evlenen Gül'ün Ahmet Münir, Kübra ve Mehmet Emre adlarında üç çocuğu dünyaya geldi. Gül, İngilizce ve Arapça biliyor. Ayrıca Beşiktaş takımını tutmaktadır.
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
Aşık Seyrani
Aşık Seyrani
(1807-1873) 1800 yılında Kayseri-Develi'de (Everek) doğdu.Develi ilçesi imamı Cafer Ağa’nın oğludur. Öğrenimine memleketinde başladı, İstanbul'da tamamladı. Sultan Abdülmecid döneminde İstanbul'da yedi yıl kaldı. Âşık kahvehanelerinde, konaklarda ve hatta sarayda çalıp söyledi. Tasavvufa ilgi duydu. Hicivleri yüzünden İstanbul'dan kaçmak zorunda kaldı. Bir süre Halep'te bulundu. Memleketine döndü. Hayatının son zamanları yokluk ve sefalet içinde geçti. Âşık ve dîvân tarzı şiirler yazdı. Sistemin aksayan yönlerini hicvetti. Beşerî duyguları sağlam bir dil ve içten bir anlatımla şiirleştirdi. Şiirleri üzerine çeşitli araştırmalar yapıldı ve yayınlandı. 1866 yılnda öldü.
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
Melikgazi
Melikgazi
Doğum tarihi bilinmemekle beraber, 1050'lerde doğmuş olması muhtemeldir. 1134'te vefat etmiştir. Anadolu'nun türkleşmesinde büyük payı olan bir Danişmendli Melikidir. Urfa, Antakya, Konya, Kayseri Kastamonu ve Çankırı'nın Danişmendililerin yönetiminde Bizanslılardan korunması sağlanmıştır. Haçlılara ve Ermenilere karşı kazandığı zaferler kendisini şöhret haline getirmiş ve Bağdattaki Abbasi halifesi ile İran'daki Büyük Selçuklu Sultanı Sencer kendisine elçilerle hükümdarlık beratı olarak 4 bayrak, davul, altın gerdanlık ve asa göndermişlerdir. Bastırdığı paralara, 'Emir-i Muazzam Emir Gazi' Ünvanını yazdırdı. Çok zeki, çalışkan, kahraman ve dindar birisiydi.1134'te Malatya'da vefat etti. Cenazesi oradan Kayseri'ye getirildi. Bugün kendi adıyla anılan köydeki türbesine defnedildi. Türbesine, İran Selçukluları iislubunda inşa edildiği için özellikle Sanat Tarihçileri tarafından büyük önem verilir. Mehmet, Yağıbasan, Aynoddevle ve Yağan adında dört oğlu da yaşadıkları 12. Asırda Anadolu'nun fethinin tamamlanmasında büyük görev ifa etmişlerdir. Bunlardan Melik Mehmet Gazi, Kayseri'nin ikinci fatihi kabul edilir.
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
Ahi Evran
Ahi Evran
Anadolu Ahilik Teşkilatı' nın kurucusudur.Ebu’l Hakayık unvanıyla da anılan bu büyük İslam aliminin esas adı Mahmud bin Ahmed'dir. 1171 yılında Azerbaycan'ın Hoy şehrinde doğdu. Döneminin büyük alimlerinden ve isimleri bugün bile unutulmamış Fahreddin Razi, Şihabüddini Suhreverdi, Evhadüddin Kirmani'nin kızı Fatma Bacı ile evlendi. Birçok Anadolu şehrini gezdi.Sonunda Kayınpederinin vefatı üzerine Kayseri'ye yerleşti.Burada 'Mürşid'il Kifaye ve Yezdan Şinahtl' isimli eserlerini yazarak, Kayser-i Sultanı Alaeddin Keykubat'ta takdim etti. Onun büyük ittifatlarını gördü.Ahi Evran, Kayseri' de yerleştikten sonra, Dericilik işiyle meşgul olmaya başladı. Bu arada, başta Kayseri olmak üzere diğer şehirleri de gezerek buradaki esnafı teşkilatlandırdı. Onların mesleki birliklerini belli bir gelenek ve disiplin içerisinde korumaları için sağlam kurallar koydu. Kayseri' nin o dönemde de ticarette büyük gelişme göstermiş olması, bu hamleci insana burada gayesini gerçekleştirecek ortamı hazırlamıştı. Burada kurulan ilk Ahilik teşkilatları, o kadar büyük boyutlara ulaşmıştı ki, Mogolların Kayseri’yi işgali sırasında, Ahi Evran'ın hanımı Fatma Bacı Moğollara esir düştü. Kendisi de, varlığından rahatsız olanların şikayeti üzerine, Selçuklu Sultanına şikayet edildi ve yakalattırılıp hapse attırıldı. Beş yıl hapiste kaldıktan sonra, çıkınca buradan ayrıldı. Çeşitli bölgeleri gezdi. Bİr ara Denizli'de konakladı. Sadrettin Konakevi'nin daveti üzerine Konya'ya geldi. Burada bir süre kaldıktan sonra Kırşehir'e geçti. 93 yaşında vefat etti ve buraya defnedildi. Türk Kültür Tarihi'nde ilk Esnaf Teşkilatı'nın kurucusu kabul edilen Ahi Evran'ın Kayseri'deki faaliyetleri kendisinin ölümünden sonra da koyduğu sistem üzerine asırlarca devam etti. Yaşadığı yıllarda adına inşa edilen 'Ahi Evran Zaviyesi' Osmanlı İmparatorluğu'nun son asrına kadar varlığını korudu. Bugün Talas Caddesi'nin batısında Döner Kümbet'in karşısında harabeleri bulunan Zaviye önem taşımaktadır
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
Mehmet Kemal Dedeman
Mehmet Kemal Dedeman
Hacı Nazire Hanım'la, Hacı Rıfat Şükrü Bey'in oğlu olan Mehmet Kemal Dedeman, 1903'te Kayseri'de doğdu. Babasının vefatı ile öğrenimini bırakmak zorunda kalan Mehmet Kemal Dedeman, kendi ticarethanesinde genç yaşta iş hayatına başladı. 1924 yılına kadar süren bu çalışmalar; ticarethanenin tasfiyesi, Mehmet Kemal Dedeman’ın İzmir’e gitme kararı ve ardından askerlik görevi nedeniyle Kahramanmaraş’a gitmesiyle noktalandı. Askerlik görevi dönüşünde Mehmet Kemal Dedeman Kayseri Adliyesi'nde Zabıt Katibi olarak göreve başladı. 1931 yılında görevinden ayrılarak, yeniden ticaret hayatına atıldı. Bir dönüm noktası da sayabileceğimiz bu tarih kurumsal anlamda "Dedeman"ın kuruluşu sayılabilir. 1934’te Ankara'ya giderek gıda ve taahhüt işleriyle uğraşan Mehmet Kemal Dedeman, ilerleyen yıllarda İstanbul Yeşilköy, Ankara Etimesgut ve Kütahya Askeri Havaalanları ile Kayseri Tayyare Fabrikası gibi inşaatlarda müteahhitlik yaptı. 1945 yılında, zamanın hükümetince başlatılan Yıldırım Yolları Projesi kapsamında, Kayseri, Kırşehir, Sivas arasındaki yol inşaatlarının yapımını üstlendi ve gerçekleştirdi. Dedeman Topluluğu, çalışmalarına 1947 yılında madencilikle başladı. Krom, çinko, kurşun ve manyezit madenlerinin işletmesi ve ihracatı bu alanda gerçekleştirilen ilk çalışmalar oldu. Mehmet Kemal Dedeman'ın turizm sektöründeki ilk girişimi, 1966 yılında Hotel Dedeman Ankara’nın açılması ile başladı. Bu tarihten itibaren başta oteller olmak üzere, eğlence ve hizmete yönelik işletmelerle yeni yatırımlar birbirini izledi. Yıllar önce, içindeki ülke sevgisi ve inancıyla yola çıkan Mehmet Kemal Dedeman, gerçekleştirdiği yatırımların yanı sıra eğitim-sağlık kurumları inşaası ve iç donanımlarına yaptığı bağışlarla ülkesine hizmet vermeye devam etti ve "Devlet Üstün Hizmet Madalyası"na layık görüldü. 12 Şubat 1998 günü, 95 yaşında vefat eden Mehmet Kemal Dedeman, Dedeman Topluluğu Yönetim Kurulu Onur Başkanı idi.
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
Kadir Has
Kadir Has
1921 Yılında Nuri-Zekiye HASOĞLU'nun evladı olarak Kayseri'de doğdu. 1942 yılında Boğaziçi Lisesi'nden mezun oldu. Kayseri'nin tanınmış ailesi ve eşrafından olan Mehmet-Şehime Germirli'nin kızı Rezan Hasoğlu ile 1942 yılında evlendi. Babası Nuri HASOĞLU, yorulma bilmez çalışkanlığı, azmi ve dirayeti ile, Adana'da yoktan başlayıp kurduğu birçok fabrika ve ticari kuruluşlarla Ülkenin sayılı zenginleri ve AKBANK'ın kurucuları arasında yer aldı. Başta otomotiv sanayine yönelik işler olmak üzere, dürüstlüğü, azmi ve güvenilir kişiliği ile,İstanbul'da yine sayılı ve varlıklı iş adamları arasında yer aldı. Mercedes Otobüs ve Kamyon Fabrikası'nı kurdu ve bu kuruluşun uzun yıllar Yönetim Kurulu Başkanlığı ve üyeliği görevini yürüttü. Ülkemizde ilk olarak Coca-Cola Fabrikasını kurdu. Koç ailesi ile Bursa'da "Karsan" adıyla Peugeot marka Minibüs fabrikasının ortakları arasında yer aldı. Fransızların meşhur Michelin Lastikleri'nin Türkiye distrübütörlüğünü üstlendi. Ayrıca, benzeri çeşitli ticari kuruluşları gerçekleştirdi. Kadir HASOĞLU, Sabancı Ailesi'nden sonra Akbank'ın en büyük kurucu hissesine sahiptir. Kadir HASOĞLU, dirayetli yönetimi sayesinde kurduğu ve geliştirdiği ticari kuruluşların hepsinde, hiçbir ihtilafa düşmeden büyük bir başarı sağladı ve her işten alnının akı ile çıktı. Kadir HASOĞLU'na, eğitime ve öğretime verdiği önemli katkılarla, gelecek nesillerin en iyi şart ve ortamlarda yetişmesi için gösterdiği çaba ve gayretlerden dolayı, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Senatosunca 16 Nisan 1998 tarihli toplantısında alınan kararla 1 Haziran 1998 tarihinde Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Yönetimi-Planlaması ve Ekonomisi alanında Onursal Doktora Payesi, ayrıca Marmara Üniversitesi Senatosunca 8 Temmuz 1997 tarihli toplantısında alınan kararla 30 Haziran 1998 tarihinde Atatürk Eğitim Fakültesinin Türk Eğitimine yaptığı maddi ve manevi katkılardan dolayı kendisine Fahri Doktorluk Payesi verilmiştir. Kadir HASOĞLU ve Rezan HASOĞLU, 1991 yılında kurdukları "Türk Eğitimine Özgü Kadir HAS Vakfı-HASVAK" ile başta eğitim ve sağlık olmak üzere, Ülke kalkınmasına yönelik çok önemli hayır işlerine yöneldikleri gibi ayrıca, vasiyetleri gereği tüm servetlerini adı geçen vakfa bağışladılar. Diğer bir deyimle, ülkesinden kazandıklarını yine Ülkesine vermenin en büyük onur ve vefa borcu olduğuna inanmaktadırlar. Kendi adı ile kurulmuş bulunan Kadir Has Üniversitesinin eğitimine başlayıp gelişmesini görmek en büyük tutkusudur.
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
Mimar Kocasinan
Mimar Kocasinan
Türk mimar. Dünyanın en büyük yapı sanatçılarından biridir. Kayseri'nin Ağırnas köyünde doğdu, 17 Temmuz 1588'de İstanbul'da öldü. Doğum tarihi kesin değildir. Ailesine ve yaşamına ilişkin kimi zaman yetersiz ve çelişkili bilgiler, çağdaşı Sâi Mustafa Çelebi'nin onun ağzından yazdıklarına, mimarbaşı olduğu dönemden kalan yazışmalara, kendi vakfiyesine ve yazarı bilinmeyen belge ve kitaplara dayanmaktadır. Kaynaklara göre Sinan,I. Selim (Yavuz) padişah olduktan sonra başlatılan ve Rumeli'de olduğu gibi Anadolu'dan da asker devşirmeyi öngören yeni bir uygulama uyarınca 1512'de devşirilerek İstanbul'a getirildi. Orduya asker yetiştiren Acemi Oğlanlar Ocağı'na verildi. 1514'te Çaldıran Savaşı'nda 1516-1520 arasında da Mısır seferlerinde bulundu. İstanbul'a dönünce Yeniçeri Ocağı'na alındı. I. Süleyman (Kanuni) döneminde 1521'de Belgrad, 1522'de Rodos seferlerine katıldı, subaylığa yükseldi. 1526'da katıldığı Mohaç seferinden sonra zemberekçibaşı (baş teknisyen) oldu. 1529'da Viyana, 1529-1532 arasında Alman, 1532-1535 arasında da Irak, Bağdat ve Tebriz seferlerine katıldı. Bu son sefer sırasında Van Gölü'nün üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması üzerine kendisine haseki unvanı verildi. 1536'da Pulya (Puglia) seferlerine katıldı. 1538'de yer aldığı Karabuğdan (Moldovya) seferi sırasında Prut Irmağı üstünde yaptığı bir köprüyle dikkatleri üstüne çekti. Bir yıl sonra mimar Acem Ali'nin ölümü üzerine onun yerine sermimaran-ı hassa (saray baş mimarı) oldu. Günümüzdeki bayındırlık bakanlığına eş düşen bu görevi ölümüne değin sürdürdü. Mimar Sinan,İmparatorluğun en güçlü olduğu çağda yaşamıştır. I. Süleyman (Kanuni), II. Selim ve III. Murat olmak üzere üç padişah döneminde mimarbaşılık etmiş, imparatorluğun gücünü simgeleyen mimarlık başyapıtlarının tasarlanıp uygulanmasında birinci derecede rol oynamıştır. Etkisi ölümünden sonra da sürmüş, her dönemde saygınlığını korumuştur. Atatürk ona ilişkin bilimsel araştırmaların başlatılmasını, onun bir heykelinin yapılmasını istemiştir. 1982'de İstanbul'daki Devlet Güzel Sanatlar Akademisi çekirdek olmak üzere oluşturulan yeni üniversiteye onun adı verilmiştir. Sinan'ın yetişmesine ilişkin doyurucu bilgi yoksa da, dülgerliği Acemi Oğlanlar Ocağı'nda öğrendiği sanılmaktadır. Acemi Oğlanlar, başka işlerin yanı sıra yapı işlerinde de görevlendirilirlerdi. Sinan daha sonra ordunun yapı gereksinimini karşılayan birimlerinde görev almış, buradaki çalışmalarıyla öne çıkmıştır. Gerek ordunun bu birimleri tarafından usta-çırak ilişkisi içinde gerçekleştirilen yapım ve onarım çalışmaları, gerek orduyla birlikte gittiği yerlerde görme olanağı bulduğu yapılar, Mimar Sinan'ın eğitiminin parçası olmuştur. Çeşitli kaynaklara göre Sinan 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 okul ve darülkurra, 22 türbe, 17 imaret 3 darüşşifa, 7 su yolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam olmak üzere sayılamayanlarla birlikte üç yüz elliyi aşkın yapı gerçekleştirmiştir. Elli yıla yakın bir süre!Osmanlı İmparatorluğu'nun mimarbaşılığını yapmış olmasına karşın, bunların hepsini onun tasarlayıp uygulamış olduğunu söylemek güçtür. Çoğunluğu İstanbul'da olmak üzere imparatorluğun her yanına dağılmış bulunan bu yapıların bir bölümünü öğrencileri ya da ona bağlı mimarlar örgütü yapmış olmalıdır. Bunların arasında onarımlar da vardır. Bu tür sayılar Sinan'a gösterilen saygıyı ortaya koyar. Onun asıl önemi, yapılarında gerçekleştirdiği deneyler ve getirdiği yeniliklerle Osmanlı-Türk mimarlığını "klasik" olarak adlandırılan doruğuna ulaştırmasındadır.
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
Sakıp Sabancı
Sakıp Sabancı
Sakıp Sabancı (d. 7 Nisan 1933, Kayseri – ö. 10 Nisan 2004, İstanbul), Türk işadamı, Sabancı Holding eski yönetim kurulu başkanı. 2004 yılında öldüğünde, Amerikan iş dergisi Forbes'in milyarderler listesinde 147. sırayı almıştı. Renkli ve enerjik kişiliği ile de tanınan Sabancı, halka yakın tavırlarıyla Sakıp Ağa lâkabını kazanmıştır. Hayatı : 7 Nisan 1933 tarihinde, pamuk tâciri Hacı Ömer Sabancı (1906 – 1966) ve Sadıka Sabancı'nın (1910 – 1988) ikinci çocuğu olarak Kayseri'nin Akçakaya köyünde doğdu. Küçük yaşta Adana'ya göç ettiler. Çocukluğunu Adana'da geçirdi. İlkokulu Adana İsmet İnönü İlköğretim Okulu'nda okudu. 1948 yılında lise öğrenimini yarıda bırakarak Akbank'ta stajyer memur olarak çalışmaya başladı. 1950'de ailesiyle beraber İstanbul Emirgan'da bulunan Atlı Köşk'e taşındı. 1957 yılında teyzesinin kızı Türkan Sabancı ile evlendi. 1966 yılında, babasının vefatı üzerine, Sabancı Holding'in yönetim kurulu başkanlığına getirildi. Annesi ve kardeşleri ile birlikte Hacı Ömer Sabancı Vakfı'nın kurulmasına öncülük etti. Bu vakıf aracılığı ile 1999'da Türkiye'nin ilk vakıf üniversitelerinden biri olan Sabancı Üniversitesi'ni kurdu. Yardımsever ve hayırsever kişiliği ile tanınmıştır. Adana'ya Türkiye'nin en büyük camilerinden birini yaptırdı. Sayısız okul ve hastane yaptırdı. Sakıp Sabancı, böbrek kanseri tedavisi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde 10 Nisan 2004 tarihinde sabah 05:55 sularında böbrek tümörünün karaciğere atlaması sebebiyle hayatını kaybetmiştir. 12 Nisan 2004 tarihinde Sabancı Center’da düzenlenen devlet töreninin ardından yaklaşık 100.000 kişinin katıldığı cenaze töreniyle Zincirlikuyu Mezarlığı’nda gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Kayseri Portalı  11 yıl önce  Yazının devamı 
  Ünlü veya tanınmış bir kişi adı yazın
Ünlü Kişi Adı    
Ünlü veya tanınmış kişi açıklamasını yazın
 
   
Kaç eder : 8 + 4 = ?