Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Toplam
0
Öğrenci bulunmaktadır.
Okul Resmi Öner
Okula Kayıt Ol
Ergani - Ergani Anadolu Öğretmen Lisesi
11887
321
11887
Duvar
Öğrenciler
Okul Hakkında
Resimler
Günlüğe Yaz
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Mootol Okul Paylaşım ve İletişim Portalı
Üye isen
giriş yap
Üye değilsen
üye ol
Mootol Türkiye
0
10
1944 haziranıydı. Zülküf Dağı’nın eteğinde, bu dağdan inen suların yarık yarık ettiği toprağı, içindeki sinekli bataklık gözesi ekilip biçilemeyen ve tekin sayılmayan Hoşot Ovası’ndaydık. Elimizdeki tek malzememiz olan ve Malatya Akçadağ Köy Enstitüsü’nden devren gelen iki öküz, iki at, hem öküzlerin hem de atların koşulabileceği bir araba ile sonu meçhul bir maceraya atılmıştık. Elimizde, enstitünün yapım planını gösteren 223 sayılı tebliğler dergisi, bakanlığın 50.000 liralık ödeneği ve enstitünün kuruluşuna yardım için geleceği bildirilen Çifteler, Kızzılçullu, Gönen, Pazzarören, Cılavuz, Hasanoğlan ve Akçadağ Köy Enstitüsü’nden öğrenciler vardı. Yardıma geleceği bildirilen yedi ekipten şimdilik sadece Malatya Akçadağ Köy Enstitüsü ekibi gelmiştir. Saçları uzun, sırtlarında ak bir gömlek, ayaklarında çarık ya da nereden bulduğu bilinmeyen pörsümüş postallar, kimisinin üzerinde rengi solmuş asker ceketi, kimisinin üzerinde keçeden yapılmış yırtık hırkaları olan bu çocukların gözlerindeki parıltı bize bu işi başaracağız diyordu. Ergani istasyonundan 600 metre kadar uzaktaki 850 dekarlık arazide Dicle Köy Enstitüsü kuruluş macerası başladı. Kazmalarımızı öncelikle içine girilip oturulabilecek ve ders yapılabilecek kapalı bir alana, bir yaşam alanına sahip olabilmek için vurduk. Tepemizde sarı saçlarıyla bize gülümseyen, akşama kadar bizi yalnız bırakmayan sıcak bir güneş vardı. Hoşot ve Gevran Ovası’ndan esen yeller, güneşin yakıcı ve kavurucu sıcağını yüzümüze çarpıyor; fırından yeni çıkmışçasına yakan bu sıcaklığı Tilhuzur Köyü’ne doğru götürüyordu. Kavrulmuş ve kararmış yüzümüzden umut, sıcağın çatlattığı dudaklarımızdan yöresel türküler ve tebessüm eksik olmuyordu. Alnımızda boncuk boncuk toprağın bağrına damlayan ter damlacıklarının bbir gün çiçek çiçek, nergis nergis, çiğdem çiğdem açacağı umuduyla tuğla taşıyor, harç karıştırıyor, toprak eşiyorduk. Bizi güçten yoksun bırakıp yatağa düşüren Hoşot sıtmasına, kulaklarımızın dibinde vızıldayıp yıldız yorgan altında uykularımızı kovan sivrisineklere, etrafımızda bize söver gibi tıslayıp dolaşan siyah çöl yılanlarına rağmen çalışıyorduk. Çalışıyorduk çünkü mutluyduk, mutlu olduğumuz kadar da gelecekten umutluyduk. Şimdi yedi enstitüden gelen yedi ekibimiz de aramızdaydı. Gücümüze güç, cesaretimize cesaret, umutlarımıza umut katmışlardı. Yiyeceklerimizi Akçada’dan gelen öküz arabasıyla Ergani’den sağlıyorduk. Odun ve kömür alabilecek kadar paramız yoktur. Akçadağ Köy Enstitüsü’nün yaptığı çardağın altında yemeklerimizi etraftan topladığımız çalı çırpılarla pişiriyorduk. Eğitime olan inancın bize verdiği gücü, Çifteler’den aşçı Kadir Usta’nın hazırladığı yemeklerle daha da arttırıyorduk. Her yönden güçlü olmalıydık. Çünkü yokluktan bir varlık meydana getirmeye çabalıyorduk. Bir eğitim enstitüsü yani bir gelecek hazırlamak gibi zor bir görev üstlenmiştik. Pazarören Köy Enstitüsü ekibinin yaptığı hamam devreye girene kadar banyo ihtiyacımızı yakınımızdaki istasyonda lokomotifin suyunu veren bir kuyudan karşıladık. Kuyunun suyu sıcaktı ve her gün bir ekip yıkanıyordu. Zülküf Dağı’nın eteklerinde toprakla savaşan 400 öğrenci vardı. Ara sıra Ergani Hükümet Tabibi inşaat alanına gelerek üstünkörü bir sağlık taraması yapıyordu. Çevrede en çok görülen hastalık sıtma idi. Savaş yılları olduğu için ilaç bulunamıyordu. Kinin bile yoktu. Acil durumlarda doktoru çağıracak telefonumuz yoktu. Çifteler ekibinden bir bayan öğretmen ve ben sürekli, öğrenciler arasında dolaşıyor, ateşlerini ölçüyor, yüksek ateşi olanlara birer ampul kinin yapıyorduk. Daha sonra bakanlığın enstitümüze gönderdiği DDT’yi bütün çamaşır yıkama kazanına ve suyuna koyarak enstitüyü bit, pire, tahtakurusu gibi haşerattan kurtardık. Yanımızdaki Hilar dersine bahardan kalma göletlerden Ergani Hükümet Tabipliği’nin verdiği bir ilacı ve mazotu dökerek hastalanmamıza neden olan tombul karınlı sivrisinekleri kovmayı başardık.
Daha fazla göster...
Giriş Yılınız :
2024
2023
2022
2021
2020
2019
2018
2017
2016
2015
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
1990
1989
1988
1987
1986
1985
1984
1983
1982
1981
1980
1979
1978
1977
1976
1975
1974
1973
1972
1971
1970
1969
1968
1967
1966
1965
1964
1963
1962
1961
1960
1959
1958
1957
1956
1955
1954
1953
1952
1951
1950
1949
1948
1947
1946
1945
1944
1943
1942
1941
Mezuniyet Yılınız :
2024
2023
2022
2021
2020
2019
2018
2017
2016
2015
2014
2013
2012
2011
2010
2009
2008
2007
2006
2005
2004
2003
2002
2001
2000
1999
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
1991
1990
1989
1988
1987
1986
1985
1984
1983
1982
1981
1980
1979
1978
1977
1976
1975
1974
1973
1972
1971
1970
1969
1968
1967
1966
1965
1964
1963
1962
1961
1960
1959
1958
1957
1956
1955
1954
1953
1952
1951
1950
1949
1948
1947
1946
1945
1944
1943
1942
1941
2022