Kesentaş köyü, çok eski bir yerleşim yeri olup kuruluş tarihi yaklaşık 1000 yıl öncesine dayanmaktadır. Ancak bu tarihte kesin değildir.Çünkü,köy yerleşim bölgesi ipek yoluna yakın olması,güney ve kuzeyi birbirine bağlayan yol üzerinde olması ve bu yolunda ipek yoluyla kesişmesi ile köy kuruluşunun çok daha eskilere dayandığının yorumunu getirmektedir.Köyün kuzeyin de(Elazığ-Maden) bakır cevherleşmelerinin olması ve cevherin 1000 yıldan çok daha önce Romalılar döneminde işletilerek buradan güneye doğru taşınmasıyla en kısa yodan denize ulaştırılması sağlanmıştır.Görülüyor ki Romalılar da bu yolu kullanmıştır.Kuzeyden güneye doğru Bakırın(Cu) taşındığı ve güneyden kuzeye kumaş ve hurma gibi tüketim malzemesinin götürüldüyü bilinmektedir. Aynı zamanda köyün bulunduğu noktada bolca su kaynakları bulunmaktaydı.Zaten alanın Jeolojik yapısı göz önüne alındığında köyün üzerinde bulunduğu yer Senklinal(Çanak-Tekne) tektonik yapısı olduğundan ve bu tektonik yapının arazi dibinde geniş ve derin akifer oluşturmaya müsait olduğundan bolca su kaynaklarının oluşmasına neden olduğu görülür.Köyün eski ismi Gisgis tir.Gisgis kelime anlamı Ermenice bataklık-sazlık anlamına gelmektedir.Yani buradan geçen kervanların bu noktada su için durup dinlendiği ve bazen günlerce kaldığı düşüncesini doğurmaktadır.Görülüyor ki köy tarihinin 1000 yıldan çok öncesine dayandığı yorumunu güçlendirmektedir. Köyün bulunduğu yerin, önceden halk arasın da Bıhivê denilen yerde olduğu bilinmektedir. Bugünkü yer bahçelik olarak kullanılıyordu. Bahçeliklerin anayol üzerinde oluşundan dolayı, kervanların bahçelere büyük zararları oluyordu .Köylüler bu zararı önlemek için,peyderpey kendi bahçeliklerinin içinde kendi evlerini yapmışlardır ve zamanla köy buraya taşınmıştır.Bu yerleşimle birlikte köyde zamanın şartlarına göre evler ve kervanlar için hanlar yapılmıştır.Son yıllara kadarda köyde hanlar bulunmaktaydı.Zamanla YAS(Yer Altı Suları)nın azalmasıyla bataklık ve sazlıklar kurumuş, belli yerlerde çeşmeler yapılmıştır. Hacılar Çeşmesi(Kaniya Heciya),Kamerler Çeşmesi(Kaniya Qemera),Mılleler Çeşmesi(Kaniya Mılla),Gelinler Çeşmesi(Kaniya Buka) gibi çeşmeri inşa etmişler ki köy tarihinin en eski çeşmeleridir. Köye ilk yerleşenlerin Ermeniler olduğu ve Gisgis isminin buradan geldiği söylenmektedir. Köyde eskiden kilisenin İbrahim Deniz adlı köylünün evinin arkasında olduğu da rivayet edilmektedir. Köyün batısında bulunan Millik çeşmesi yanında Zeviya Garo adında Ermeni arazisi bulunmaktadır. Ancak buda Ermenilerin buranın asıl yerlileri olduğunun söylentilerini de tam olarak kesin kılmamaktadır. Çünkü aynı zamanda bu yörenin genelinde sadece Ermeniler değil, Kürtlerde yaşıyordu ve bu köyde de Kürtler vardı. Tarihte de bellidir ki, son tarihlere kadarda Kürtler ve Ermeniler hep beraber dostça yaşamışlardır. Halife Ömer döneminde 639 yılında Amed'in(Diyarbakır)fethedilmesiyle Kürtlerin çoğunluğu islamı seçmiştir.Bu tarihten itibaren köyde aynı zamanda Cami-i ve Kilisenin birlikte kullanılması büyük olasılıktır.Bu köyün yerlilerinin sadece Ermenilerin değil,Kürtlerin de olduğu yorumlanabilir. Köy sınırları içerisinde çok eski yerleşim yerleri ve tarihli mağaralar bulunmaktadır.Bunlar Altın tepe(Grê Aldinê),Kevırê Gewr,Kevırê Sosına ,Mendıka,Bıhivê ve Kelê gibi eski yerleşim yeri harabeleri bulunmaktadır.Bu harabelerde bulunan izler son yıllara kadar net bir şekilde görülüyordu.Zamanla görülen arazi sıkıntısından dolayı birçok harabelerdeki taşlar toplatılıp araziye dönüştürülmüş ve izler yok olmuştur.Grê Adlinê tepesini batısında yerdeki bir kayalıkta oyulmuş ve derinlere doğru uzanan bir mağara bulunmaktadır.Aynı bölgenin dahada batısında dik kayalığa oyulmuş Temturık mağarası bulunmaktadır.Gre Kemera Tepesi üzerinde yaklaşık 150-200 yıl önce bir şahıs tarafından Demir(Fe) işletmeciliği yapılmaktaydı.Bu noktanın demir işletmeciliği için bolca odunun(ormanlık)olması ve Gisgis,Zimayik,Encoze,Tulender,Kawan,Sıncık, Zirkilyan,Xıdrani,Salhi,Ziyaret gibi çevre yerleşim yerlerinin merkezinde bulundu için, bu demirci şahısın beyaz iri eşeği ile her gün bir yerleşim yerine gidip demirden yapılan bıçak,orak,balta,kazma ev ve tarım aletleri yapımını,tamirini yapmıştır.Demirden yapılan aletler için demiri nerden getirdiği bilinmemektedir.Son yıllara kadarda Gre Kemera tepesinde bu bilinmeyen şahsın yaşadığı ve hizmet verdiği yerde demir parçalarına raslanıyordu. Köyün karşısında bulunan Meşe Tepesinin arkasında Mendıka ya yakın yerde Sabê Sor(Kızıl Sahabe) adında yatır bulunmaktadır.Yöre halkı tarafından her Çarşamba günü ziyaret edilmektedir. Kesentaş (Gisgis) Ergani çermik yolu üzerinde büyük bir köydür. Erganinin çermik sınırındaki köyü olup şehre 17 km uzaklıktadır. Gisgis çok eski bir yerleşim yeridir. Bir rivayete gore Ermeniler tarafından kurulmuştur. Köyün yakınındaki tepede gümüş işletmeciliği yapıldığı söylenmektedir. Sıncık çayı kenarındaki Tendurık Tepesindeki mağara, kayaya oyulmuş ilginç bir yapıdır. Köyün sınırları içinde dört tarihi harabe yeri vardır. Köyde sağlık ocağı, kahve, fırın ve bakkaliye dükanları vardır. Eskiden karakol bulunurdu. Erganinin en erken okula kavuşan köylerinden birisidir.. 1944 yılında beş sınıflı ilkokul açılmıştır. Şimdi ilköğretim okulu vardır. Köyden bir çok öğretmen ve diğer mesleklerden memurlar çıkmıştır.Köyün tarıma elverişli tarlaları azdır. Daha çok bahçe ziraatı yapılmaktadır.