Yağmurca Köyü; Doksanüç Harbi (rumi 1293) diye meşhur olan, Osmanlı Rus Harbinden sonra 1887 yılında (rumi 1302) Bulgaristan'ın Plevne Bölgesinden ve ağırlıklı olarak Lofça-Biliçköy ve Rahuva-Tırno Köyünden gelen Ailelerden Kestanbolu Köyü ismiyle kurulmuştur.

Yağmurca; kuruluşundan önce, göçmen olarak gelen Ailelere Uzunköprü ile köy arasındaki bölgede ve daha başka yerlerde, daha düzlük alanlara sahip yerleşim alanları teklif edilmiş, ancak köyün ileri gelenleri daha engebeli ve daha ormanlık alana sahip bugünkü yerleşim alanını seçmişlerdir. Köye ilk yerleşenlerin, yerleşim bölgesi seçiminde, gelinen bölgenin coğrafi yapısına benzer bir yer seçmeye özen gösterdiği anlaşılmaktadır. Plevne Bölgesi, köyün yerleşim bölgesine oldukça benzer bir coğrafyaya sahiptir. Nitekim, gelinen 1887'den bu yana yoğun evliliklerin yapıldığı Çınaraltı Köyü (eski ismi Prafça) Aileleri ile Bulgaristan'dan gelen bir yakınlığın olduğu ve aynı bölgeden gelindiği anlaşılmakta olup, sözü edilen Çınaraltı Köyü'nün de Köyümüzün kurulduğu coğrafyaya benzer bir coğrafyada kurulmuş olması, dedelerimizin doğup büyüdüğü coğrafyaya oldukça bağlı olduğunu göstermektedir. Yer seçiminde, özellikle Kızılcık ağaçlarının varlığına önem vermiş oldukları bilinmektedir.

Osmanlı-Rus Harbinde, Rusların Romenlerden aldığı desteğin ve Osmanlı ordusuna yardım ulaştırılamamış olmasının etkisiyle, savaş Osmanlı aleyhine sonuçlanmış ve Osmanlı komutanı Gazi Osman Paşa esir düşmüştür. Savaş esnasında, ordaki köylerde, sınırlı sayıda bulunan Türklerin Osmanlı ordusu için gereken her fedakarlığı fazlasıyla yapmaya çalıştığı bilinmektedir. Savaşın kaybedilmesi, Osman Paşa'nın esir düşmesi neticesinde, bölgede yaşayan Türkler geri çekilen ordu ile birlikte Türkiye'ye göç etmek istemişler, ancak o günün şartlarında göçün aynı anda gerçekleşmesi mümkün olmamıştır.

Yağmurca Köyü'nün ilk etapta Bulgaristan'dan göç etmiş olan 60 aile tarafından kurulduğu, Kurtuluş Savaşımızdan sonra gerçekleştirilen mübadele döneminde de köye çok sayıda aile göç etmiş, ancak bu dönemde göç eden ailelerin 2'si hariç (Alan ve Rusçuk Aileleri) diğerleri, ağırlıklı olarak Bursa ve Balıkesir bölgesine giderek oralara yerleşmişlerdir.