Kemaliye (Egin) çevresinde yerleşen ilk unsurların Kafkasya üzerinden Anadolu'ya inen Orta Asya Türkleri olduğu hususunda ortak bir kanı vardır. Türk boylan Fırat yolunu izleyerek hayvancılığa en uygun yaylalarda yerleşmiş olmaları bu kanıyı kuvvetlendirmektedir. Egin kenti, ilk ve orta çağlarda bazen yerli serdergeler, İran ve Romalılar arasında el değiştirerek yönetilmiştir. V. yy Pers dönemi, VI. yy'da Bizans dönemidir. IV. yy'da Sasaniler'in eline geçti. Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılışı ile Bizans toprakları içinde kalan Egin, VII. yy'da Arap saldırısına uğradı. İslâm-Arap egemenliği XI. yy'a, Alpaslan'ın 1071 tarihli Malazgirt Zaferi'yle bölgeye yerleşmesine kadar sürdü. Bu dönemin karakteristik niteliği, Bizans ve Arap kültürünün bölgeye hakim oluşudur. Türk boylarının Anadolu topraklarına ilk akınları 1015-1016 yıllarına rastlar. Fırat bölgesine yürümeleri, Malatya, Harput gibi önem arz eden kentleri zapt etmeleri de 1058 yılıdır. Bu tarihlerde Türk toplulukları bölgeye yerleştirilmiştir. Bölge daha sonra Anadolu Selçuklu Devleti, İlhanlı Devleti ve Akkoyunluların egemenliği altında yönetildi. Bu dönem içinde egemen olan yerler arasında Egin de vardı. Bu dönem çok sıkıntılı geçmiş, insanlar göçe zorlanmıştır. Timur istilasından sonra, Çelebi Mehmed döneminde (1413-1421) Osmanlı topraklarına katıldı. Bu tarihten sonra kent, "Egin" adını aldı. Bu tarihte başlayan Osmanlılar döneminde Egin adı kentte görülen ticari hayatın canlılığı nedeniyle ünlenmiştir. Coğrafi Konum : Kemaliye ve çevresi, doğal yapısı ve yüzey şekilleri itibariyle, bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi'nin özelliklerini yansıtır. Doğu Anadolu Bölgesi, ülkemizin bilinen coğrafi bölgelerinden biridir. Türkiye'nin en yüksek ve engebeli yüzey şekilleri bu bölgededir. Ortalama yükseklik 2000 m. dolayındadır. Anadolu Yarımadası'nın kuzey ve güney kenarları boyunca uzanan dağ sıraları, bu bölgede birbirine yaklaşır, sıkışır, daha da yükselirler. Bilimsel araştırmalar, Kemaliye ve çevresini de içine alan yüzey şekillerinin, Doğu Anadolu Bölgesi'nde oluşması, İkinci Zaman'da başlayan ve Üçüncü Zaman'da da devam eden dağların oluşumu ile ilgilidir. Yer kabuğu kalınlaşmış ve dağlar yükselmiş, birbirine sıkışmıştır. Buzul çağının birikimleri, Doğu Anadolu'nun yüksek dağ kesimlerinde bariz olarak görülür. Buna örnek olarak, Kemaliye yakınlarında bulunan Munzur Dağlan gösterilebilir. Bu dağlarda, eski buzulların aşındırması sonunda oluşan buz yatakları vardır.