İç Anadolu Bölgesi’nde, Eskişehir İli’ne bağlı bir ilçe olan Alpu, batısında İl merkezi, kuzeybatısında Sarıcakaya, doğusunda Beylikova, kuzeydoğusunda Mihalıççık, güneyinde Mahmudiye ilçeleri ile kuzeyinde Ankara il sınırlarının çevrelediği Alpu ovası üzerinde yer almaktadır. İlçe topraklarının üzerinde bulunduğu Alpu Ovası kuzeye gidildikçe yükselir ve Sündüken Dağları ile en yüksek kesimi oluşturur. Sündüken Dağları, Alpu ilçesinin kuzeyinde Ankara il sınırına kadar ulaşır, bu sınırı Gökçekaya Baraj Gölü ile Sakarya Nehri’nin kolu olan Porsuk Nehri ikiye böler. Taban suyu yüksek olan Alpu ovası İç Anadolu Bölgesi’nin zengin ovaları arasında yer almaktadır. İlçenin yüzölçümü 886 km2 olup, toplam nüfusu 16.118’dir. İlçe iklim bakımından İç Anadolu bölgesine özgü kara iklimine sahiptir. Yazları sıcak ve kurak, kışlar yağışlı ve soğuk, ilkbahar ayları genellikle yağmurlu ve ılık, sonbahar aylarında ise serin ve kurak geçer. İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve küçük sanayie dayalıdır. Yetiştirilen ürünler arasında, buğday, arpa, çavdar, şeker pancarı, sebze, meyve, kavun ve karpuzdur. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvanların yanı sıra tavukçuluk ve arıcılık da yapılmaktadır. Eskişehir’in dünyaca ünlü lületaşları Alpu’ya bağlı Dereköy mevkiinde çıkarılmaktadır.Bu köyde ocaklardan çıkarılan lületaşları işlenip satıldığı gibi ham madde olarak da satışa sunulmaktadır. Ayrıca Alpu’da gümüş işletmeciliği de yapılmaktadır. İlçe ,ilkçağlarda Frigya adı verilen bölge içerisindedir. İlçe içerisinde bulunan höyüklerden,bölgenin ilkçağlarda yaygın bir kültüre sahip olduğu anlaşılmaktadır. M.Ö.2000 yıllarında doğudan inen Hititler bu çevreyi Hitit topraklarına dahil etmişlerdir. M.Ö.2000 yıllarında Hitit egemenliğine son vererek geniş bir alana yayılan Frigler, Alpu’nun da içinde bulunduğu Eskişehir Ovasına yerleşerek bir krallık kurmuşlardır. M.Ö.116 yılından sonra bütün Frigya Roma idaresine geçince, Roma ve Frig halkı birleştirilerek bu yöreye yerleştirilmiştir.