Köyümüzün tarihi 16. yüzyıla kadar dayanmaktadır. şuanda köyümüzde 80 hane yaşamaktadır. Yaz aylarında bu rakam 200-250’ye kadar çıkmaktadır. Çeşitli illerdeki köylülerimiz yaz tatillerini genellikle köyde geçirmektedirler buda köye ayri bir canlılık katmaktadır. 2000 yerel nüfus sayımında belediye olmak için muracat yapılarak belediye olma yolunda bir adım atılmıştır. Köyümüzün belediye olmasıyla birlikte köye ayrı bir canlılığın geleceğine kesin gözüyle bakılmaktadır.

Bir de Prof.Dr. İsmet Miroğlu'nun Bayburt Sancağı kitabından alıntıladığımız tarihe bakalım

Bu köy baba ağırganın zaviyesine vakfedilmiştir. Çağırgan babaya vakfedilen yerler şimdi Çağırgan babanın torunlarının elindedir. Çağırgan baba bu köye yerleştikten sonra halkın iyiliğine bazı işler yapmak isteyince halktan bazıları Çağırgan babayı şikayet etmişler. Bunun üzerine zamanın yönetimi Çağırgan babayı cezalandırmak için tutuklar. Götürülürken Çağırgan baba hanımına dönerek “beni götürüyorlar, beni ateşe atacaklarmı. Sen bu taşa dikkat et. Karataş terledikçe sen Karataşa su dök” demiş. Çağırgan babayı fırına atıp fırının ağzını kapatıyorlar. Hanımı Karataş terledikçe taşa su dökmüş. Bir ara fırının ağzını açtıklarında ne görsünler? Çağırgan babanın bıyığının bir yanından ter akıyor, diğer yanından buz asılıyor. Bunun üzerine Çağırgan babayı fırından çıkartıyorlar. Emir veren yaptığından pişmanlık duyuyor. Bn ettim siz etmeyin diyerek özür diler. Köyün tapusunu Çağrıgan babanın üzerine verir. Köyün önündede atlarına yemlik ekmek için bir tarla verilir. Erzincan ın Cimin köyünden de (şimdiki üzümlü ilçesi) üzüm ihtiyacını, odun ihtiyacınıda Hur dağından temin etmesini söyler. şu anda köyde bulunan o yer ziyaret evi olarak biliniyor. O evin üzerindeki ağaçların geyiklerle ormandan getirildiği rivayet edilir. Çağırgan babanın köyde türbesi mevcut olup köy mezarlığıyla birlikte duvarla çevrilmiştir. O sülaleden olanların narlı demiri deliyli yaladıkları, elleriyle narlı taşları, korlar aldıkları halde yanmadıkları bilinen bir gerçektir. O sülaleden olan kadınların da aynı maharete sahip oldukları, ancak evlendikten sonra bu özelliklerinin kayıp olduğu söyleniyor. Çağırgan Babanın develeriyle birlikte ıran Horasanından geldiği söylenir. Çağırgan baba bu bölgeye geldiği zaman benim develerim nerede yatarlarsa orada konaklarım demiş. ışte develer köyde ziyaret evi diye bilinen yere yattığı bilinir.

Kaynak: 16. y.yılda Bayburt Sancağı: Prof.Dr.İsmet Miroğlu.