Tarihi M.Ö 4000’lere kadar uzanan Ankara, Cumhuriyetin kurulmasıyla başkent olur ve sahip olduğu manevi coğrafyanın üzerine inşa edilerek bu günkü görünümüne ulaşır. Ankara’yı Ankara yapan tüm değerler Altındağ’dadır. Altındağ’ın (Eski Ankara’nın) tarihi, Kale’nin tarihiyle özdeş sayılır, bilinen tarihi paleolitik çağlara kadar uzanıyor. Ancak en aydınlatıcı bulgular Hititler’den öteye gitmiyor. M.Ö. 4000-1200 yıllarına denk gelen Hititler döneminde Ankara Kalesi'nin İçkale bölümünün yerleşime açık olduğu biliniyor. M.Ö. 547 yılındaki Pers egemenliğinden sonra, M.Ö. 281 yılında Galatlar'ın eline geçen Ankara, bu dönemde kale-kent haline dönüşür. Ankara Kalesi'nin konumu, yapılış şekli, kullanılan taşların özellikleri Galatlar tarafından inşa edildiğini gösteriyor. Ankara, M.Ö. 25 yılında Roma topraklarına katılır, bulunduğu bölgenin başkenti niteliğini kazanır. M.S.1O yılında Hacı Bayram-ı Veli Camii'nin bulunduğu yerde İmparator Augustus adına bir tapınak inşa edilir. Yine bu dönemde İmparator Augustus Yunan şehir devletlerini (polis) örnek alarak Ankara'yı 12 semtten (füle) oluşan serbest bir şehir haline dönüştürür. Ankara, M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesiyle birlikte 1O73 yılına kadar Bizanslıların yönetiminde kalır. 1073'te kent Türkler’in eline geçer; 1143’te Selçuklu Sultanı 1.Mesut, 1169'da da 2. Kılıçarslan tarafından yönetilir. İç Kale'deki Alaaddin Camii, Samanpazarı semtindeki Arslanhane Camii Selçuklu döneminden günümüze kalan önemli eserler. 14. yüzyılda sık sık el değiştiren Ankara; İlhaniler, Eretna Beyligi, Ahiler daha sonra da Osmanlılar’ın egemenliğine girer, 14O2'de de ünlü Ankara Savaşı'na sahne olur Osmanlı döneminde, önce Büyük Anadolu Eyaleti'nin merkezi, sonra da sancak merkezi olan Ankara'da sof yapımı, debbağlık ve kundura üretimi oldukça gelişir, ticaretin gelişmesiyle birlikte birçok han ve bedesten inşa edilir. Cumhuriyetin kurulmasıyla başkent olan Ankara, sahip olduğu tarihi mirasın üzerine inşa edilerek bu günkü görünümüne ulaşır. İlk yerleşim merkezi olmaya başladığı yıllardan itibaren Ankara, Altındağ bölgesinde kurulur ve gelişir. Kalesi, camileri, hanları, hamamları ve evleriyle kale ve civarında yerleşilmiş bir Anadolu kasabasıdır Ankara. Altındağ, mimarinin yanı sıra önemli düşünürlerin, sanat adamlarının izlerini de taşır. Hacı Bayram-ı Veli, Mimar Sinan, Cenab-ı Ahmet Paşa bu önemli düşünürlerden birkaçıdır. Bu düşünürleri Altındağ bölgesi içinde somutlaştıran ve günümüze kadar ulaştıran Hacı Bayram-ı Veli Camii ve Mimar Sinan’ın izlerini taşıyan Cenab-ı Ahmet Paşa Camii en önemli eserlerdendir. Coğrafi Konumu : İç Anadolu Bölgesi'nde, Ankara İline bağlı bir ilçe olan Altındağ, Ankara Ovası, Çubuk ve Mürtet Ovaları arasındaki engebeli arazide kurulmuştur. Kuzeyde Çubuk, batıda Keçiören ve Yenimahalle, güneyde Çankaya ve Mamak, doğuda ise Elmadağ ilçeleri ile çevrilidir. İlçe, Keçiören, Yenimahalle ve Çankaya ilçelerine doğru düz, Mamak ve Çubuk yönünde ise orta yükseklikte tepelerden oluşan bir arazi yapısına sahiptir. Hıdırlıktepe, Karyağdı Dağı ve Ankara Ovası ilçemiz sınırlarındadır. Çubuk Çayı üzerinde kurulan Çubuk Barajı Altındağ’ı kuzey ve güney yönünden ikiye bölmektedir. Deniz seviyesinden yüksekliği 850 m. olan ilçenin yüzölçümü 170 km2 dir.