İlçemizin tarihini, Türklerin Anadolu'yu yurt edinmelerinden önceki ve sonraki dönem diye aktarmak daha doğru olacaktır. Türklerin Anadolu'ya yerleşmeden önceki Hacıbektaş ve çevresinin tarihini anlatmaya çalışırsak; Anadolu'nun tarihi incelendiğinde sayısız medeniyetlere beşiklik yapmış, dünyanın en zengin tarihine, kültürüne sahip olduğu görülür. Bölge, büyük ve eşsiz doğal bir müze özelliği taşır. Hacıbektaş ilçesinin de Anadolu yarımadası'nın merkezinde bulunduğu, ilçenin ve yöresinin çok çeşitli medeniyetlere sahne olduğu ve çok zengin tarihe sahip olduğu görülmektedir. 1967 yılında, Ankara Üniversitesi Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kemal BALKAN başkanlığındaki bir heyet tarafından, Hacıbektaş ilçe merkezinde bulunan Suluca Karahöyük'te yapılan kazı çalışmaları sonucunda, çeşitli kültür kalıntıları bulunmuş; elde edilen arkeolojik buluntuların M.Ö. yıllara dayandığı anlaşılmıştır. Bu kültür kalıntıları tarihi sırasına göre: Eski Tunç Çağı: M.Ö. 3000-2000, Asur Ticaret Kolonileri Çağı M.Ö. 1950-1800, Hitit Çağı M.Ö. 1800-1200,Firig Medeniyeti: M.Ö. 1200-650, Geç Hitit-Helenistik-Galat Çağı: M.Ö. 620-200, Geç Roma Devri: M.Ö. 2. yüzyıl- M.S. 4. yüzyıl olarak tesbit edilmiş ve buradan çıkarılan arkeolojik buluntular, bu merkezin ne kadar zengin ve köklü medeniyetlere ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Hacı Bektaş Veli'nin Hacım Köy'e (Suluca Karahöyük) gelmeden önceki ilçenin tarihini böylece kısaca özetledikten sonra, Türklerin Anadolu'yu yurt edindikten sonraki Hacıbektaş İlçesinin tarihini şöyle özetleyebiliriz. Hacıbektaş İlçesi XIII. yüzyılın ilk yarısında 7 hanelik küçük bir köydür. Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'ya ulaştığı tarihlerde Anadolu Selçuklu Devletinin kötü yönetimi sonunda Türk birlik ve beraberliği bozulma durumuna gelmiştir. Anadolu Selçukluların 1243 yılında Moğollar tarafından yıkılması nedeniyle Hacıbektaş ve çevresi, Kırşehir, Nevşehir bölgesi Moğol hakimiyetine geçmiştir. Moğollarla uzlaştırıcı konumda bulunan Nurettin Çaça bu bölgeye tayin edilmiş, Yunus Mukremin adında Barak aşiretinden bir zata Hacıbektaş ve yöresi otlakiye olarak verilmiş, daha sonra 7 hanelik Hacim Köy, Yunus Mukremin tarafından kurulmuştur. Coğrafi Konum : İç Anadolu Bölgesi’nde, Orta Kızılırmak Bölümünde Nevşehir İline bağlı bir ilçe olan Hacıbektaş, doğusunda Avanos, batısında Kırşehir, kuzeydoğusunda Kozaklı, güney ve güneybatısında Gülşehir İlçeleri ile çevrilidir. İlçe toprakları meyilli, az engebeli bir arazi yapısına sahiptir.İlçe, Bozok yaylasının ve Kırşehir platosunun uzantıları üzerinde, Otman Tepesi, Çilehane Tepesi (1.350 m.), Çoraklık tepesi, Kaygusuzbeli ve Hanbağ tepesinin uzantılarının güney ve batı eteği düzlüğünde kurulmuştur. İlçenin en büyük yükseltisi Kırlangıç Dağı (1.720 m.)’dir. İlçenin doğusunda sönmüş volkanik dağlardan Erciyes ile Hasan Dağı bulunmaktadır. İlçe içerisinde büyük akarsu olmayıp, Bengiler Deresi, Kötü Dere, Ethem Deresi, Çinge Deresi, Belçimen Suyu, Sungur Deresi ilçenin batısında birleşerek Kızılırmak’a dökülürler. İlçenin doğusundaki küçük dereler birleşerek Kızılöz Çayı’nı oluştururlar. Bu çay üzerinde sulama amaçlı Kumtepe Göleti yer almaktadır. Ayrıca Karaburna Kasabası yakınında da yine sulama amaçlı Karaburna Su Göleti bulunmaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1.720 m.dir. İl merkezine 45 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 666 km2dir.