Karadeniz Bölgesi’nde, Rize İline bağlı bir ilçe olan Hemşin, kuzeyinde Pazar ilçesi,batısında Çayeli ve Kaptanpaşa; güneyinde Çamlıhemşin ve Erzurum’un İspir ilçesi ile çevrilidir. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir araziye sahiptir. Minaslı Tepesi (1.800m.), Pamukçuk Tepesi (1.660 m.), Üsküt Tepesi (1.490 m.), Tokça Tepesi (1.453 m.) ilçenin başlıca yükseltileridir. Akarsuların parçaladığı bu yükseltiler atasındaki belli başlı düzlükler ise Bahar yaylası, Kita Yaylası ve Ambarlı yaylalarıdır. İlçe topraklarını Hemşin Deresi, Miçen Deresi, Erzemeni Deresi, Mağlut Irmağı, Tozhozina Deresi ve diğer küçük akarsular sulamaktadır. Rize’ye 57 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 120 km2, toplam nüfusu ise 5.102’dir. İlçenin bitki örtüsü ormanlarla kaplı olup, yüksek kesimlerde köknar ladin, kayın, dere kenarlarında kızılağaç, gürgen, meşe, ıhlamur, karaağaç, karaçam gibi ağaçlarla kaplıdır. görülür. Orman üst sınırının üstünde ise alpin çayırlara rastlanır. Bu bitki türleri yapraklarının geniş ve iğne yapraklı olmasına göre değişik yüksekliklerde topluluklar oluştururlar. Hemşin, ılıman kuşağın yüksek enlem iklim tipine girmektedir. Her mevsimi yağışlı, yazları serin, kışları ılıktır. İlçenin ekonomisi tarım, arıcılık ve küçük el sanatlarına dayalıdır. İlçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olduğundan tarım kısıtlı yapılmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürünler; çay, mısır, fasulye, patates, karalahana ve kividir. Arıcılık ilçenin başlıca gelir kaynağı olup, balı ile ünlüdür. İlçedeki akarsularda ve göllerde kendiliğinden üreyen tatlı su balıkları da ilçe içerisindeki tüketime yöneliktir. İlçenin İlkçağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte Rize ve çevresi ile aynı tarihe sahip olduğu sanılmaktadır.MÖ.301-MS.117 arasında Perslerin Pont Satraplığının devamı olan Pontus Devleti buraya egemen olmuştur. MÖ.63’te Roma İmparatoru Pompeius’un Pontus Kralı Mithridates’i yenmesinden sonra bölge Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. Romanın ikiye ayrılmasından sonra Rize ve yöresi Bizans topraklarının içerisinde kalmıştır. İstanbul’un Latinler tarafından 1204’te işgal edilmesinden sonra, Alexios Komnenos Gürcülerden de yardım alarak Trabzon’da bağımsız bir Trabzon-Rum Devleti kurmuştur (1204-1461). Tarihi belgelerde yörenin, Trabzon Rum İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde olduğu belirtilmektedir. Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Rize ve çevresi Selçukluların kontrolüne girmişse de daha sonra Trabzon Rum Devleti buraya yeniden hakim olmuştur. Fatih Sultan Mehmet’in 1461’de Trabzon’u ele geçirmesi ile birlikte Osmanlı topraklarına katmıştır. Osmanlı döneminde Batum Sancağına bağlı olarak yönetilmiştir. 15 Şubat 1916 tarihinde Rus işgaline uğrayan yöre, 11 Mart 1918 tarihinde işgalden kurtulmuştur. Cumhuriyet döneminde de ilçe konumunu korumuştur.