Serdivan, 1923 Yılında Yeni T.C.Hükümeti ile Yunan Hükümeti arasında yapılan Mübadele Antlaşması gereğince İskeçe ve Gümülcine hariç Yunanistan’daki Türklerin Türkiye’ye, Türkiye’deki Rumların da Yunanistan’a gitmesi suretiyle ülkemize gelen vatandaşlarımız tarafından kurulmuştur.Anlaşma gereği Samsun’a gitmesi planlanan göçmen vatandaşlarımız Adapazarı’nı ve Serdivan’ı gördükten sonra toprağın bereketli olması sebebi ile Samsun’a gitmekten vazgeçerek burada iskan etmişlerdir.Adapazarı’na geldiklerinde ilgililer onlara Adapazarı’nın 5-6 km. batısında bir Rum Köyü olan Serdivan’ıgösterdikten sonra gerekli incelemeler yapılarakburaya yerleşme karar verilmiştir.O zamanın kaymakamı ve ileri gelenlerininRum ve Ermeni’lerin boşalttığıevlereyerleştirme tekliflerine sıcak bakmayan göçmenler, yerleşim yeri olarak tepeyi uygun görerekşimdiki Serdivan’da iskan etmişlerdir.Daha sonra üç ana hat üzerinden ve ara sokaklar olmak üzere köyün yerleşim planı çizilmiş ve her oda dört arsalık yani 4.000 m2 olmak üzere taksim edilmiştir. Her evin iki cephesi yola bakmak şartıyla bu plan uygulanmıştır. Fakat salgın hastalıklar sebebi ile hayvanlar telef olup, insanlarda da ölüm oranı fazlalaşınca 400 hanelik Mübadele Hanesi’nden 1/3’ü kaldı, diğer büyük grupEge Bölgesine, bugün Akhisar’ın 7 km. batısına göç ettiler.Mübadele Kafilesinden gelenlerin büyük çoğunluğu Ege Bölgesi’ne göç edince köyün planı bozuldu. Gidenler İskan Hakları’ndan vazgeçince kalanlar da arsaları gayri muntazam genişlettiler.Daha sonra da Hüseyin KOÇ-Mehmet KIRMIZI-Mehmet KAYA-Mehmet KOTUK-Hüseyin ÇEŞMECİ- Hüseyin SELVİ- Hayrullah TOÇOĞLU ve Halim BURUCU Köyün Kurucuları olarak seçildiler.Bu heyetin başkanlığında burada kalanlar ise köyün öncelikli problemlerini su, okul, cami gibi önemli problemleri gidermeye başlayarak Serdivan’ı bir yerleşim yerine uygun bir hale getirmişlerdir.Bu arada köyün nüfusu., 1928’de Arnavutluk’tan, 1934 yılında da Bulgaristan, Yugoslavya ve Kocacık’tan, 1948’de Karadeniz’den ( Trabzon ve Rize) 1951’de yine Bulgaristan ve Yugoslavya’dan gelen göçmenler sebebi ile her geçen gün artmıştır.Eski Bağdat Yolunun bu hat üzerinde olması ve Jüstinyen (Beşköprü) köprüsünün bir kısmı Kasaba hudutları içinde kalması ve E-5 yolunun buradan geçişi de kasabanın önemli bir yerleşim bölgesi haline gelmesini sağlamaktaydı.