Doğu Anadolu Bölgesi’nde, Sivas İline bağlı bir ilçe olan Gürün, doğusunda Malatya, batısında Kayseri, güneydoğusunda Kahramanmaraş, kuzeyinde Kangal ilçesi ile çevrilidir.Sivas’ın güney kesiminde, Uzunyayla platosunun güneydoğu kesiminde yer alan Gürün, yüzey şekilleri bakımından son derece sarp ve engebelidir. İlçenin güneyini Hezanlı Dağı (2.283 m.), batısını Gövdeli Dağı (2.719 m.) engebelendirir.İlçe topraklarını Fıratın kollarından Gürün Tohması adı ile bilinen Tohma Suyu ile Ceyhan Nehrinin kollarından Hurman (Akdere) Çayı sulamaktadır. Her iki akarsu da Gövdeli Dağından kaynaklanmaktadır. Kaynadığı kesimde İncesu adı ile tanınan Tohma Suyu dar ve derin bir vadiden geçerek güneydoğu yönüne akar. Tohma Suyunun kollarından Gökpınar Deresi de Gökpınar Gölünden kaynaklanmaktadır. İlçe merkezine 10 km. uzaklıkta Gökpınar Gölü, Yazıyurdu Bucağı yakınındaki Aygır gölü ile, Mağra Köyü yakınındaki Uyuzpınar Gölü Gürün’nün başlıca gölleridir.Sivas’a 140 km. uzaklıktaki ilçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1.250 m.dir. Yüzölçümü 3.080 km2 dir.İlçede Karasal iklim hüküm sürmekte olup, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. İlçenin engebeli arazi yapısından ötürü bitki örtüsü bakımından yoksuldur. Akarsular boyunca kavak, söğüt gibi ağaçlar ve meyve ağaçları bulunmaktadır. İlçe ekonomisi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa, kısmen de ticarete dayanmaktadır. Yetiştirilen tarımsal ürünler başında tahıl ve patatestir.İlçede meyvecilik birinci derecede önem taşımakta olup başta elma, kayısı, armut, şeftali, ceviz, kiraz, erik, üzüm yetiştirilmektedir. Duttan pekmez, kuru dut ve pestil yapılmakta ve gelir elde edilmektedir. Dut pekmezi son yıllarda ilaç amacıyla çevre illerden talep edilmektedir.Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yanında arıcılık da yapılmaktadır. Yüksek yaylalarda koyun ve kıl keçisi yetiştirilir. Şuğul, Suçatı Kasabası ve Sularbaşı Köyü’nde Alabalık Üretim Tesisleri bulunmaktadır. İlçe köylerinde el tezgahlarında halı ve kilim dokunmaktadır. Bu dokumalarda kök boya kullanılmakta, ve halkın kendi ürettiği yünlerden dokunmaktadır. Başören, Akdere ve Sarıca köyleri kilimleriyle ünlüdür. Dokunan kilimler dokunan yörenin adının yanında desenin de adını alır. Bunlar Armutlu, Nacaklı ve Zincirli kilimleridir.Bu desenlerde dokunan seccadeler ünlü olup, turistik değer taşımaktadır. İlçe topraklarında asbest ve demir yatakları vardır.Gürün yöresinde yapılan araştırmalar ilk yerleşimin MÖ.2000 yıllarına, Hititler dönemine kadar indiğini göstermektedir. Yöredeki Hitit kalıntıları Tilgarimmu kentinin burada olduğunu ve önemli bir yerleşim yeri olduğuna işaret etmektedir. Gürün’deki kale kalıntıları, mağara şeklindeki oyuklar Hitit dönemine tarihlendirilmektedir. Şuğul Vadisi’nde Hititler zamanından kalma kayalar üzerine kazılmış Hitit yazıtları bulunmaktadır.MÖ.713 yılında Asurlular yöreye egemen olmuş ve MÖ.695’te Tilgarimmu Hidi isimli bir kralın yönetimine girmiştir. Bu Hitit kenti MÖ.500’lerde Perslerin işgaline uğramış, bunu MÖ.330-MS.17 arasında Kapadokya yönetimi izlemiştir. Uzun bir süre Pontus ve Ermeni Krallıklarının yönetiminde kalan yöre, MS.17’de bütün Kapadokia ile birlikte Roma egemenliği altına girmiştir. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra Doğu Roma (Bizansa) sınırları içerisinde kalmıştır.Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra Türkmen boyları yöreye yerleşmeye başlamıştır. Saltuklular, Danişmendliler ardından da 1080’de Mengüceklerin eline geçmiştir. Daha sonra İlhanlıların, 1340’ta Eratna Beyliği’nin hakimiyeti altına girmiştir. Yıldırım Beyazid tarafından Osmanlı topraklarına katıldıysa da, Ankara Savaşı’nda (1402) Timur’a yenilince, Sivas ve Gürün bir süre Timur hakimiyetinde kalmış fakat, bu dönem kısa sürmüştür. Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi (1517) sırasında kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.