Köyün eski ismi Zunar olup, bu ismin Ermenicede "zinnar" diye bilinen, Ermenilerin öldüklerinde tanınabilmeleri için elbiselerinin içinden bellerine bağladıkları bel bağı anlamını taşıyan kelimeden türediği sanılmaktadır. Bölgede daha önceleri Ermeni ve Rum azınlıklarının yaşadığına dair ciddi kanıtlar vardır. Evelikli yaylasının Karakilise denilen bölgesinde gayrimüslimlere ait olduğu sanılan mezarlık hala durmaktadır. Ve bu bölgede harabe temel yapıların taş kalıntıları görülmektedir. Yine köy merkezinin karşısındaki ambar dolduran mevkiinde Gavurfırını denen bölgede eski körük cürufları ve mağara kalıntıları mevcudiyetini korumaktadır.

1860'lı yıllarda, bölgede Rum ve Ermenilerin yaşadığını yaşlılar anlatırdı. Seferberlik zamanı bu azınlık çetelerinin halka zulm ettiğine dair rivayetleri aktarırlardı.

Köye ilk önce 3 ailenin yerleştiği;bunların Hüseyin Beyoğlu, Hacı Velioğlu ve Sarı Abdullah oldukları bilinmektedir. Hüseyin Beyoğlu ve Hacı Velioğlu'nun nereden geldikleri bilinmemektedir. Sarı Abdullah'ın Koyulhisar'ın Geley diye bilinen şimdiki adı Kılıçpınar olan köyden geldiği bilinmektedir. Sarı Abdullah'ın Alevi mezhebine mensup olduğu Sisorta bölgesinde ki tüm halk Sunni mezhebine mensup olduğundan bilahere Sunni mezhebine döndüğü bilinmektedir.

Köyün adı Cumhuriyet Döneminde, arıcılık yaygın olduğu ve çok nitelikli bal üretildiği için BALLICA olarak değiştirilmiştir.

Köyün Merkez(Dereyurt), Yanık Ağıl, Havara, Dere Tarla, Çulhasamanlığı, Karşı ve Bermiç mahalleleri olmak üzere 7 ayrı yerleşim bölgesi mevcuttur.

Evelikli, Büyükdüz ve Baş Yayla (Melet Irmağının doğduğu yer) adları ile 3 yaylası vardır.

1984 yılında köy, yola ve elektiriğe kavuşmuştur. Köydeki telefon santralinden çevre köylere telefon bağlanmıştır. 2 Camii vardır. Cuma günleri pazar kurulmaktadır.

1977 yılında Niksar'lı bir öğretmenin halı dokuma öğretmeni eşi sayesinde önceleri yün halı tezgahları kurulmuş ve halı ustaları yetişmiştir. Bilahere o halı ustaları eğitilierek Hereke ipek halı dokumacılığını dönüşmüştür. Bölgedeki tüm köylerde ipek halı dokumacılığı devam etmektedir. Bunların tamamı köyümüzdeki ustalardan bu sanatı öğrenmişlerdir. Halıcılıkla birlikte köy kalkınmış ve göç durmuştur. Halı malzemelerini ve halıları pazarlayan tüccarlar oluşmuştur.

Son zamanlarda yoğun olarak İstanbul'da ve Ordu'da yaşayan emekliler ve işadamları yeni modern binalar yaparak köyün modern bir yapıya kavuşmasına vesile olmuşlardır.

1996 yılında yapılan nüfus sayımında beldelik için müracaat edilmiş ancak 2015 olan nüfusun 38 kişisi yanlışlıkla nüfus görevlileri tarafından misafir yazıldığı için belde olamamıştır.

Köy, Sivas'a bağlı Suşehri ve Koyulhisar'a, Ordu'ya bağlı Mesudiye ilçesinin ve Giresun'a bağlı Şebinkarahisar ilçesine 60 Km. mesafededir. Baş Yayla adlı ovası, Karagöl dağlarının Güney eteklerinde yer almaktadır.

Köy, orman köyü sınıfındadır. Kadastro çalışmaları 2008 yılında tamamlanmıştır. İstanbul'da Sultangazi ilçesinde derneği vardır.