İç Anadolu Bölgesi’nde, Sivas İline bağlı bir ilçe olan Ulaş, kuzeyinde Sivas Merkez, doğusunda Hafik, Zara ve Divriği ilçeleri, güneyinde Kangal, güneybatısında Altınyayla, batısında da yine Sivas Merkez ilçe ile çevrilidir. Sivas’ın güneyinde yer alan İlçe topraklarının doğusunu Tecer Dağı (2.319 m.) engebelendirir. İlçe topraklarını Tecer Dağlarından kaynaklanan ve Kızılırmak’a dökülen Tecer Çayı sulamaktadır. Sivas’a 40 m. uzaklıktadır. Deniz seviyesinden 1.350 m. yükseklikteki ilçenin yüzölçümü 369 km2 dir.İlçe dağlar ve yaylalarla kaplıdır. Bitki örtüsü bozkır’dır.Tecer dağlarında yer yer meşe ağaçlarına rastlamak mümkündür. İklim bakımından karasal iklim kuşağında olup, yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmektedir.İlçe ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarımsal ürünler, buğday, arpa, çavdar, patates, şeker pancarı, baklagiller ve az miktarda da meyvedir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılmaktadır. İlçe topraklarında krom ve barut maden yatakları olup, işletilmektedir.İlçenin İlkçağ tarihi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Kaynaklarda ismi ilk olarak Selçuklular döneminde geçmektedir. Selçuklular döneminde, ilçe girişine yaptırılmış bulunan Selçuk Hanı kalıntıları ilçenin önemli bir ticaret merkezi olduğunu kanıtlamaktadır. Selçuklu egemenliği altında kalan Sivas’ta Danişmendli Beyliği kurulmuştur (1075) . Danişmendlilerden sonra yöre yeniden Selçukluların yönetimine girmiş 1243’te de Moğol istilasına uğramıştır. Ardından 1340’ta Eretna Beyliği yöreye hakim olmuştur. 1413’te Osmanlı topraklarına katılmıştır.Osmanlı döneminde bu yerleşim merkezi, önemini sürdürmüş ve Bağdat yolu ile batı ve doğuya bağlantısını kurmuştur. Cumhuriyet döneminde doğudan gelen göçmenler ile Bulgaristan ve Yugoslavya’dan gelen göçmenleri buraya yerleştirilmiştir. Bu dönemde yapılan doğu transit yolu da Ulaş ilçesinden geçmektedir. 1968 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş, 1990 tarihinde de ilçe Sivas’a bağlı ilçe konumuna getirilmiştir.İlçede herhangi bir tarihi eser bulunmamaktadır. Sadece XIX.yüzyıl Sivil mimari örneklerinden ahşap tavan işçiliği ve ahşap boyamalı Mihralibey konağı (1892) bulunmaktadır.