Hayrabolu, Trakya'nın en eski yerleşim birimlerinden biridir. Türkler tarafından ilk olarak 1357 yılında fethedilmişse de kısa bir süre sonra Roma Bizans İmparatorluğu'nca geri alınmıştır. 1368 yılında Sultan I.Murad zamanında ikinci ve son olarak Roma İmparatorluğu'ndan geri alınmıştır. Bu tarihten sonra Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden, özellikle Kayseri ve Sivas dolaylarından seçilen aileler Hayrabolu ve çevresine iskan edilmiştir.Eski adı Chariupolis'tir (Hanri-polis; Rüzgarlı şehir). Bugünkü adı ise ikinci fethinden sonra Hanripol; Hayrı-bol olarak değiştirilmiştir ve günümüze "Hayrabolu" olarak gelmiştir.Bulunan kıymetli tarihi eserlerden, tarih boyunca Makedon, Hun, Avar, Peçenek, Bulgar gibi milletlerin akınlarına uğradığı ve tarihte bu devletlerin bir yerleşim birimi olduğu belirlenmiştir. Turklerin fethine kadar en uzun süre Roma İmparatorluğu'nun sınırlarında kalmıştır.Türklerin Trakya'yı fethini sağlayan kuvvetlerin başında Yörükler gelmektedir. Orhan Bey'den başlayarak Fatih Sultan Mehmed'e kadar Osmanlı Padişahları Rumeli'nin fethinde özellikle yörük kuvvetlerini kullanmışlardır. Yörük kuvvetlerinin komutanları ve Yörüklerin Bey'leri Tekirdağ, Hayrabolu ve Çorlu'da otururdu. İstanbul'un fethinden hemen önce bölgede Yörük Ocakları'nın sayısının 419'a kadar ulaştığı Osmanlı Arşivleri'nde mevcuttur . Fetih sonrası Anadolu'dan aileler bölgeye iskan edilirken Hayrabolu bölgesine de çok sayıda Yörük boyları yerleştirilmiştir.Hayrabolu'ya Anadolu'dan bir çok evliya ve ahi de gelerek yerleşmiştir.İlçemizde türbesi bulunan Sarban-i Ahmet, 1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanı ile Hayrabolu'da dergah açmıştır.Vefatından sonra kapanan bu dergah 1888 yılında Sultan Abdülhamid'in bir fermanı ile tekrar açılmış ve bir süre daha faaliyette kalmıştırHayrabolu, Avrupa'ya fetihlere giden Türk Ordusu'nun uzun süre konaklama ve karargah merkezlerinden biri olmuştur. Hayrabolu bölgesinde konaklayan ordu, hayvanların bakımlarını yapmış, askerlerini dinlendirmiş, hazırlıklarını son kez gözden geçirerek Balkanlara Avrupa'ya sefere gitmiştir. İkinci kez fethinden sonra (1368) Hayrabolu, 1829 yılına kadar işgale uğramamış, savaş görmemiştir. 1829 ve 1878 yıllarında Rusların, I.Balkan savaşında Bulgarların(1912) ve son olarak I.Dünya Savaşı'nda Yunanlıların işgaline uğramıştır. 1914 yılında Hayrabolu'yu işgal edip az sayıdaki kuvvetlerini bölgeye yerleştirerek İstanbul'a ilerleyen Yunanlılar Hayrabolu'da ve bir çok köyünde halktan masum insanları katletmiştirler. Yıllar süren çarpışmalardan sonra 14 Kasım 1922 tarihinde Yunan kuvvetleri Hayrabolu bölgesinden çekilmiştirler. Coğrafi Konum : Tekirdağ'a 52 km uzaklıkta olan Hayrabolu'nun kuzeyinde Kırklareli,batısında Edirne,güneyinde Tekirdağ,doğusunda Muratlı bulunmaktadır. Toplam yüz ölçümü 1037 km karedir Bölgenin en verimli topraklarına sahip olup il merkezinin kuzey batısında Ergene havzasında, Hayrabolu deresi vadisinde kurulmuştur. Arazisinin %60'ı ova, % 35'i hafif engebeli olup %5'i orman örtüsüyle kaplıdır. Deniz seviyesinden en yüksek yeri 269 metreyle Kabahöyük tepesidir. Batı kesimleri Işıklar Dağı'nın alçak olan kuzeybatı uzantıları engebelidir. Bunun dışındaki alanlar ise çok parçalanmamış ve yer yer dalgalı düzlüklerden oluşan bir plato niteliğindedir.