Yapımızda göç olgusu vardır. Hatta Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicretini bile göç sayan dedelerimiz, bu olaydan mutluluk duyarak göçün sevap olduğunu iddia ederlermiş. Rusya'daki Bolşevik harekatı, birinci ve ikinci dünya savaşları, O bölgede yaşamakta olan, birçok Kara Kalpak Türk'ü ve Ahıska Türk'ünün göç etmelerine sebep teşkil etmiş, Kars, Ardahan, Posof, Hanak, Çıldır, Artvin Şavşat yöreleri başta olmak üzere, bu bölgelere ve civarlarına, yoğun bir göç dalgası başlamıştır.

3 Kişiden oluşan bir grup hemşehri, Köylü ve akrabalardan oluşan bir kafile ile birlikte hareket ederek, günümüzdeki Gürcistan Devletinin bir Şehri olan, Ahıska'nın Vale Kasabasındaki mevcut topraklarından ayrılarak, Kars, Ardahan ve çevresine göç etmek üzere, İlk etapta Ardahan İli Hanak İlçesi, bugünkü adıyla Sevimli köyü, eski adıyla ( Vel ) köyüne gelmiş ve oraya yerleşmişlerdir. Bir süre sonra, bu kafile ile birlikte gelen üç sülalenin ileri gelenleri, bugünkü adları ile, Çoloğlu ( Çolaklar ) yani bugünkü Karataşlar, Serdar oğlu ( Serdeller) Bilginler, Şeytan Ali ( Şeytanlar ) Demirbaşlar, Sevimli Köyünden, ulaşımı, ağacı, yeşili ve suyu yetersiz olması gerekçesiyle ayrılarak, isteklerine uygun, daha verimli toprakları olan, farklı yerleşim alanları arayışları sonucunda, bir dönem Ermenilerin kaldığı, terk edilmiş virane halinde bulunan, çevresinden ana yollar geçmekte olan,, ulaşımı daha kolay, içerisinden Çay ( küçük akarsu ) akan, Sarıçam ormanlığının hemen yanıbaşındaki doğa harikası, o zamanlar Kars İline bağlı olan, Ardahan'ın Merkez Ölçek Köyünü tespit ederler.

Köyümüz öylesine güzel ve yeşillikler içerisindeymiş ki, Bu üç arkadaş heybelerindeki azıklarını ( yemeklerini ) yerlerken, atlarını da kantarmalarından ( yular ) ayklarına bağlamışlar. Atlar bu şekilde otlanırlarken, ormanın çok fazla gür olmasından kaynaklı, otlamakta olan atlarından birisini, anlatıldığı şekliyle bağlı olduğu halde, kaybederler. Çok yoğun ve uzun çabalar sonucu, kaybolan atlarını zoraki buldukları söylenir.

Daha sonra bu üç arkadaş, Ardahan resmi makamlarına müracaat ederek bu Köye yerleşmek ve iskan edilmek istediklerini ifade ederler. Buradan, Kars Vilayeti Özel idaresine yönlendirilen köylülerimiz, Kars Vilayeti Makamlarından, bu Köyü, sembolik bir biçimde, o günkü parayla, ceplerinde ne kadar paraları varsa, bütün hepsini vermek suretiye, kendi üzerlerine kayıt ettirirler ve büyük bir sevinçle, satın almış oldukları Ölçek Köyüne, geri dönerler. Köyün kenarında, kıl çadırda yaşamakta olan , hali vakti iyice yerinde sayılan, çok sayıda keçileri bulunan, (o vakitler, keçi kılından, kıl çadırı yapıp satılıyor ) Kürt kökenli "Kavaz " isimli göçer bir şahsa raslarlar. Bugün kü ( Kavazlar - Çeliktürkler ). Bu şahsa, köyün kendiklerine ait olduğunu izah ederler ve, eğer dilerse kendisine de buradan bir yer verebileceklerini söyleyerek, bir avuç altın karşılığında, oradaki bir kısım yeri kendisine satarlar. Aldıkları bu altınlarla adeta kâra geçerler. Daha sonra ( Vel'e) Sevimli Köyüne geri döner ve ilk olarak kendilerine yakın buldukları eş, dost, hısım ve akrabalarını, Ölçek Köyüne yerleştirmişlerdir.