Ege’yi gezenler buranın pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını yakından bilirler. Denilebilir ki Ege; toprağı her karıştırdığınızda sizi farklı medeniyetlerin selâmıyla karşılar. Aydın iline bağlı Koçarlı ilçemiz de bir çok kavmin uğrak yeri ve medeniyet beşiği olmuştur. Tarihî açıdan bakıldığında Koçarlı’nın tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar dayanmakta. Yörenin bilinen ilk sahipleri, M.Ö. 300 yıllarına kadar yaşadığı sanılan ve tarihçilerin oldukça ilgisini çeken “Savaşçı Kadınlar Diyarı”olarak adlandıracağımız bugünkü Mersinbeleni Köyü’nün güneyindeki harabelerde yaşadığı tespit edilen Amyzonlar’dır. Bu dönemde bölge, Büyük İskender’in komutanlarından Antiyöküs idaresinde 150 yıl kadar kalmıştır. Daha sonra Roma İmparatorluğu’nun istila ettiği ve yönettiği bu güzelim topraklar 1260 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin egemenliğinde ebedî kimliğine kavuşarak Türkleşmiştir. Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmasından sonra bir süre Menteşeoğulları Beyliği’nin yönetiminde kalan Koçarlı ve civarı, Sultan Çelebi Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Koçarlı adı işte bu noktadan sonra ortaya çıkar.Koçarlı adı; bir rivayete göre Koçarlı’ya yerleşen kişilerin eski yerleşim yeri olan Kaçkar, Kaçkarlı’dan, diğer bir rivayete göre ise; göçebe oluşlarından dolayı “Göçerler” kelimesinden gelmektedir. Coğrafi Konumu : Koçarlı, belki de gün batımını daha güzel seyretmek için, denize dik olarak uzanan Beşparmak Dağları’na sırtını yaslamış, Çine Çayı’ndan Sarıçay’a kadar uzanan ve jeolojik zamanlarda çöküntü sonucu oluşmuş, Türkiye’nin en verimli ovalarından biri olan Büyük Menderes Ovası’nın güneyinde kurulmuş şirin bir ilçedir.