Uzun bir geçmişe sahip bulunan Tatvan, ilk çağlardan itibaren çeşitli milletlerin ve bu arada Dara, Büyük İskender, Selçuklu Hükümdarı Alparslan, Timur, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Şah İsmail ve 4. Murad’ın ordularına geçit görevi görmüştür. Osmanlı Hükümdarları İran seferlerine çıktıklarında Tatvan’dan önemli oranda istifade etmişlerdir. Hatta, İran seferi sırasında Kanuni Sultan Süleyman’ın, Van Gölü’nün güney batısına düşen bu limanda, yani Tatvan’da bir tersane yaptırdığı bilinmektedir. Araştırmalar sonucunda elde edilen belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, ilçe ve çevresinin ilk sakinleri Subarlar’dır. Daha sonra Hurriler ve Hititler ile bunlara bağlı çeşitli boylar Tatvan’a hakim olmuşlardır. M.Ö. 1300’lerden itibaren Urartular, Van ve çevresi ile birlikte Tatvan’a üç asır boyunca egemen olmuşlardır. Van şehrini kendilerine başkent edinen Urartular’ın Tatvan’daki hâkimiyetleri sona erdikten sonra ilçeyi çeşitli boylar yurt edinmişlerdir. Söz konusu boyların Asur, İran, Roma ve Bizans gibi çeşitli devletlerle kısa veya uzun temasları olmuştur. Coğrafi Konum : Genel olarak ilçe sınırları içinde kalan arazinin büyük bir kısmı dağlık ve yaylaktır. İlçenin İklimi kara iklim özelliğini göstermektedir. Nemrut dağı ilçede en yüksek noktayı oluşturur. Nemrut dağının yüksekliği 2878 m.dir. Bu dağın krater ağzında,  biri büyük olmak üzere üç göl bulunur. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1650 metre olup Vangölü batısında 100 Km. lik sahil şeridine sahiptir.İlçede karasal iklim hüküm sürmektedir. Van Gölü havzasında bulunmasına rağmen, batı yönlü rüzgârlar daha çok esmektedir. Rahva Ovası’ndan gelen batı yönlü rüzgarlar ile Van Gölü’nden gelen kuzeydoğu rüzgarlar Tatvan’ı etkilemektedir.