Mengen isminin kökeni hakkında kesin bir görüş bulunmamakla birlikte, mengeç (yün eğirmekte kullanılan mekik), mengel (Ayak bileğine takılan süs bileziği, halhal), mengü (ölümsüz ebedi, su, ab-ı hayat), kelimelerinden türediği varsayımları ifade edilmektedir. Ayrıca Türklerin ilk yazılı belgesi olan Göktürk abidelerinde bengü kelimesi geçmektedir. Oğuz Türkleri bu kelimeyi Bengü ve Mengü - Menge olarak Anadolu’ya taşırlar. Sonuna eklenen “n” sesi Moğol dilinde çokluk eki olup “sonsuzlar, ebedi” anlamındadır. Yine aynı görüşe paralel olarak Kutadgu Bilig’te geçen Mang ve Meng kelimeleri adım atmak anlamı taşır. İlhanlı Devri kaynaklarına göre Mengen/Mangan, Men/Man kökünden türetildiği, bir diğer görüşe göre de ismin İsfendiyaroğulları, Candaroğulları ya da Osmanlıdan geldiği sanılmaktadır. Çevre ilçelerden Çaycuma tarihi zikredilirken Çaycuma'nın ilk yerlileri olduklarını öne süren Rumbeyoğulları'nın ifadesine göre Çaycuma Rum diyarı iken bu bölgeyi ıslah için gelen ataları Gazi Mehmet Paşa Rumları silmiştir. Üç oğlunu Çaycuma, Beycuma ve Mengene Beyi olarak yerleştirmiştir. “Mengene” ise, kelime olarak sıkma, sıkıştırma anlamı taşımaktadır. Coğrafi Konum : Mengen ilçesi, Karadeniz Bölgesi'nin batı bölümünde, Karadeniz' e 65 km. kuş uçuşu mesafededir. İlçe, Mengen ( Kocaçay ) Çayı'nın aktığı genişçe bir vadiyi andıran küçük bir ovada yer alır.Deniz seviyesinden yüksekliği 630m olup, yüzölçümü, 883 km2 dir.İlçemiz; kuzeyinde Zonguldak ilinin Devrek İlçesi, batıda Bolu ili, güneyde Yeniçağa, güneydoğuda Gerede, doğuda Karabük ilinin Eskipazar ilçesi ve kuzeydoğuda Karabük ilinin Yenice ilçesi ile komşudur. İlçenin en yüksek noktası Çal Tepesi olup yüksekliği 1893 m'dir.Mengen havzasının etrafını çeviren dağlardan kaynaklarını alan, kuzey ve güneyden küçük derelerin katılarak büyüttüğü Mengen Çayı ( Kocaçay ), kuzeydoğudan güneybatı istikametine akarak, Gökçesu Beldesi'nde Bolu Çayı ile birleşir ve Karakaya Çayı'nı oluşturur. Bu çay, Karabük'ten gelen Soğanlı Çayı ile birleşip Filyos Çayı'nı oluştururYavuz Sultan Selim devrinde Bolu’nun teşekkül ettiği sancaklar ifade edilirken Mengen’in ismi de geçmektedir. Öte yandan 1609 – 1657 yıllarında yaşayan Kâtip Çelebi Bolu ve çevresine ait geniş bilgiler vermektedir. Cihannüma adlı coğrafya eserinde Bolu’nun yerleşim merkezini anlatırken Mengen ve Gökçesu’ya da değinmektedir. 1611 – 1682 yıllarında yaşayan dünyaca ünlü seyyah ve Türk bilgini Evliya Çelebi “Seyahatname” adlı eserinde Bolu ve civarındaki yaşam hakkında aydınlatıcı bilgiler vermekle beraber Bartın, Ereğli, Gerede ve Akçakoca’ya kadar olan sahaların Bolu Sancağı içinde olduğunu anlatır. İlçemiz sınırları içerisinde irili ufaklı çok sayıda göl ve göletler bulunmakta olup, Şirinyazı ( Bürnük ) Göleti'nde aynalı sazan ve gökkuşağı alabalık türü yaşamaktadır. Genel yasaklar dışında, amatörce, olta ile balık avcılığı da yapılmaktadır. Genellikle orman içi açıklıkları olan yaylalarımız, buralara yakın olan köylerimizin halkı tarafından yaylacılık faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Uzun süre yeşil kalabilen yaylalarımız, köylülerimizin küçük ve büyükbaş hayvanlarını götürerek, yaz boyunca kalabilecekleri ve hayvanlarını besleyebilecekleri alanlardır. En güzel yaylalarından biri de Akçakoca Yaylası'dır. Bulutların ve ağaçların aralanıp dünyanın çatısının görünmesine izin verdiği bu güzel yayla, sarıçam ve köknar ağaçları ile çevrilidir. Kuzey Anadolu Fay Hattı adı verilen, İzmit Körfezi'nden başlayarak Van Gölü'nün kuzeyine kadar ulaşan ve ülkemizde meydana gelen birçok depremin görüldüğü hat üzerinde bulunan Mengen, ikinci derecede tehlikeli deprem bölgesi üzerindedir.