Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Aynı Tas Aynı Hamam
Yazı Yaz
779
4022
Diğer
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
30.5.2013
0 yorum
1608
okuma
Geçtiğimiz günlerde değişik illerde muhasebeci ve mali müşavir odalarında seçimler yapıldı. Doğrusu kanun gereği mali müşavir odalarında seçimler Mayıs ayında yapılmak zorunda. 1989 yılında çıkarılan 3568 sayılı mali müşavirlik yasası gereği ilk seçimler 1990 yılında yapıldı. Birçok odada o yıllardan kalma yöneticiler işbaşında. Bunların en meşhuru ise İstanbul Odasının başında olan Yahya Arıkan. Ara sıra arkadaşlar arasında konuşurken adam hiçbir yerde çalışmamış olsa muhasebeciler odasından emekli olacakmış diyoruz. Gerçekten de öyle bu seçimi de kazanan Yahya Arıkan dönem bittiğinde 26 yıl başkanlık yapmış biri olacak. Bir dönem ara vermeden tekrar başkanlığa seçilemeyecek. Böylelikle bizim şaka da gerçek olmuş olacak.
Geçtiğimiz çeyrek asırda muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleği, ekonomi içinde önemli işlevler kazanarak kendine önemli yerler edindi. El ile yazılan defterden önce bilgisayarlı muhasebeye, sonra da elektronik deftere geçildi. Çok sık güncellenen yüzlerce mevzuatı günü gününe takip etmek zorunda olan mali müşavirler, bir işletmenin her türlü faaliyetinde önemli bir işlevi yerine getiriyorlar. Özellikle bağımsız büro sahibi mali müşavirler iş sahiplerinin yegane danışmanı olarak her türlü mevzuatı bilmek zorunda hissediyor kendilerini. Kanun çıktığında 10-15 bin civarında olan muhasebeciler ve mali müşavirler geçen 85-90 civarında olan sayıları ile birbirleri ile de rekabet etmek zorunda kalıyorlar.
Uzun yıllar meslek kanununda bir iki ufak ve zorunlu düzenleme dışında bir değişiklik yapılmayan bu meslekte, ilk önemli değişiklik 2008 yılında yapıldı. Bu değişiklikle serbest muhasebeci olan meslektaşlarımız hızlandırılmış bir eğitimle mali müşavir oldular. Kamuda belli bir yıl çalışmış kişiler de aynı mantıkla yeminli mali müşavir oldular. Ancak bu kanunda en önemli değişiklik seçim sisteminde oldu. Bu değişikliğe göre seçim sistemi nispi temsil olarak değiştirildi. Çoğunluk sistemi ile iktidarı ele geçiren kişi ve kurumlar elinde bulundurdukları devasa imkanlarla yönetimi güya demokratik yöntemlerle bir daha bırakmıyordu. Getirilen yeni düzenleme ile seçime giren kişi veya gruplar aldıkları oy nispetinde hem kurullarda hem de üst birlik(TÜRMOB) delegeliği elde etme imkanına kavuştular.
Kanun 2008 yılında kabul edildiğinde kamuoyunu ayağa kaldıranlar ve cingözlük yapıp ilk genel kurul tarihini Nisan ayı olarak tespit edip Mayıs ayının ilk günlerinde seçim yapan birkaç oda yüzünden Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül kanunu veto etmek zorunda kalmıştı. Ancak kanun tasarısı kısa sürede tekrar meclise gelip kanunlaştırıldı. Ancak iş işten geçmiş kanunun seçim maddesi 2010 yılında ancak uygulanabilmişti.
Nispi temsilin kanun metnine girmesinde emeği geçen biri olarak nispi temsilin ilk faydasını 2010 yılı seçimlerinde gördük. Denetleme kuruluna seçilen arkadaşlarımız görevini bihakkın yaparak odalarda yapılan haksız ve hukuksuz uygulamaları görme ve tespit etme imkanını buldular. Her genel kurulda okunan güya adına denetleme kurulu raporu adı verilen ama denetlememe raporu olan raporlar ile yöneticilerin bizlerden neleri gizlemiş olduklarını gördük. Raporu genel kurulda okuyanlar, ayrışık raporu görmezden gelme cüretini bile gösterdiler. Ancak üyelerin itirazı ile ayrışık raporun evrak kayıt yazısını lütfen okudular. Oysa genel kurul üyelerinin, odanın en büyük ve yetkili organı olarak seçtiği denetleme kurulu üyesinin rapora neden şerh düştüğünü bilmek hakkıydı. Rapor içeriğine girilmeden okunan ön yazı bile yöneticilerin suratlarını pancar gibi etmeye yetti de arttı bile.
Şunu da söylemek gerek nispi temsilin hiç öngörmediği delege adaylarının ıslak imzası ile gruplardan aday olmak istemeleri iktidarın nasıl paylaşılamaz bir haz olduğunu göstermesi bakımından hepimiz için bir sınav oldu. Çıkarılan anti demokratik seçim yönetmeliği ile getirilen bu düzenlemenin üye sayısı çok olan odalarda nasıl bir zahmete dönüştüğü İstanbul ve İzmir odalarında bizzat müşahede edildi. Ankara ve Bursa’da önümüzdeki günlerde müşahede edilecek sistemin mahkeme sonucu beklenmeden TÜRMOB Genel Kurulunda düzeltilmesi çoğulculuk açısından önemlidir.
Olan oldu seçimler yapıldı; Türkiye’nin ve dünyanın en büyük odalarından biri kaht-ı rical yokluğundan üç yıl daha aynı kişiye kaldı. Ne demişler; aynı hamam aynı tas…
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1608
Yer
Diğer
30.5.2013
1
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
İbrahim Balcıoğlu
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Avcılar Anahtarcı
İkitelli Cilingir
1360 okuma
Herkes Aynı Mı ?
Furkan Demir
1271 okuma
En Güzel El Yazısı Fontları Yükle
Font İndir
1460 okuma
En Güzel Türkçe Font İndir
Font İndir
1136 okuma
Web Sitelerde E-Kitap Hizmetleri Sunmaktayız
Oztasgrup Oztasgrup
1174 okuma
İstanbul Çevresinde Dijital Baskı Sunmaktayız
Oztasgrup Oztasgrup
1191 okuma
Algoritmanın Işığı
Dead Man
1174 okuma
Ufukta Ki Ayrılık
Dead Man
1326 okuma
Fatih Sultan Mehmet Hakkında Bilinmeyenler
Belgesel Tv
1184 okuma
Panel Çit - Tel Örgü
Batı Tel Örgü Panel Çit
1091 okuma
Sahte Kimlik
Dead Man
1163 okuma
Duygu
Dead Man
1822 okuma
Kabuk (Part 3)
Dead Man
1705 okuma
Kabuk (Part 2)
Dead Man
1095 okuma
Kabuk (Part 1)
Dead Man
1107 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi779/ayni-tas-ayni-hamam
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap