Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Sistemin Çarkında Bilim İnsanı Yetiştirebilmek
Yazı Yaz
959
5300
Yaşamın İçinden
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
11.2.2014
0 yorum
1372
okuma
“Hayata gözlerimizi açtığımız anda, bir melek elini uzatıp işaret parmağını tam ağzımızın üstüne koyarmış:
-Sus, olur mu? Hiçbir şey söyleme!
İşte her insanın dudağı üzerinde bulunan çukurluğun nedeni…”(1)
Bir varsayıma göre dünyaya her şeyi bilerek geliriz, öğrendiğimizi sandıklarımızsa yalnızca bilinçkapılarımız izin verdiği müddetçe hatırlayabildiklerimizden ibarettir.
Ne kadar doğrudur bilinmez; ama o kapıları aralayabilecek tek yöntem gösterilir: yer, zaman,durum gibi etmenleri pasifize eden, "saplantılı,tutkulu, neredeyse hastalık derecesinde araştırıcı olmak”.(2)
Ancak bu tip araştırıcılık, doğar doğmaz ortaya koyduğumuz eylemlerimizden birisayılmaz. Belki de bir bebeği kalın camlı gözlükleriyle mikroskobun tepesindehayal edemediğimizden...Ama eğer Darwin’in iddia ettiği gibi bir evrim varsa ve insan denen canlı da bu evrimdennasibini almışsa, bence hayatın soyut alanlarını da kapsamalı. Sözgelimi,araştırıcılığın bir evrimsel gelişimi, merak gibi çook eski bir atası olmalı.
Hayatlarını bilgiyi hedefleyerek geçirmiş, başarılı addedilen insanların, diğer insanlarla ortakbir noktasıdır merak. Ama bir şeyler olur, yıllar geçer ve benzer yetileresahip insanlar, hayatın farklı tepelerinde yüksekli alçaklı konuşlanırlar. Nedir peki bu farklılaşmanın sebebi? Bence merakı, günümüz tabiriyle “upgrade”eden bazı etmenler olmalı:
Öncelik ilk sosyalleşmemiz, ilk bağlılığımız; ailemiz…
Aile, bir çocuğunyeterlilik düzeyinin belirlenmesinde temel oluşturan genetik yapı bakımındanson derece etkindir. Çocuğun kişiliğinin oturması ve merakının güdülenmesiaçısından da vitamin hapı gibi bir işlev görür.
Destekçi, güven veren ve bilgiye ulaşmada örnek teşkil eden bir aile, elbette ki bilim insanı olma yolunda giden bir çocuğun önündeki çok büyük bir bariyeri kaldırmış olur.
Ancak bu demek değildir ki, ailesi bunlarıbarındırmayan insanların bilime adanmış bir gelecekleri yok. İşte bu noktada,ikinci hatta bence en önemli etmen devreye giriyor: kendine inanç.
Kendine inançolduğu sürece kişi dilediği hayatı seçebiliyor. Çünkü kaygı ve korkuzincirlerinden kurtulup, açık fikirlilik ve sorgulayıcılıkla yaşamı ele alıyor.Var olanı irdeledikten sonra ise ortada olandan fazlasını arıyor. İşte orada,merak basamak atlıyor. Richard Dawkins’in dile getirdiği, Matt Ridley’inifadesi bunu çok iyi yansıtıyor:
“Bilim adamları gerçeklerle ilgilenmezler, onlar bilgisizliği severler. Onun içini oyar, onu yer, ona saldırırlar, bunu yaparlarken de durmadan daha fazla bilgisizlik keşfederler.”(3)
Kişinin olmayanı keşfinden önce, var olanı irdeleme üstüne en aktif deneyimlemeleri çocukluğunaaittir. Çocukluğunda, saf merakla ateşlenen tükenmek bilmeyen enerji vebelirsizliğe atılan cesarettir özgür düşünceyi besleyen can suyu. Çünkü çocuk,olduğu gibidir. Belli beklentileri karşılamak adına girilen kalıplarla henüzyüz göz olmamıştır. Hele bir de hayallerini gerçekleştirebilecek ortamı vemateryali temin ettiyse, sonuç ne olursa olsun çok önemli bir şey öğrenir: düşünceyireele dökebilmek. Araştırmacı olacağı vakit de yapacağı şey belli kaidelerçerçevesinde bundan çok da farklı olmayacaktır. Jaron Lanier’in: “Erişkin yaşlarımın teknolojik serüvenlerinin çocukluğumdakilere ne kadar benzediğinifark ediyorum.”(4) ifadesiyle bunu kastediyor olması muhtemeldir.Hayal ettiğini gerçekliğe çevirebilmekse bilimsellikte son derece önemlidir.Pavlov, son vasiyetnamesinde bununönemini şöyle dile getirir:
“Gerçekler bir bilim adamı için hava kadar önemlidir. Onlarsız asla uçamazsınız. Onlar olmadan ‘kuramlarınız’ hiçbir işe yaramaz.”(5)
Çocukluğun en güzelyanı, insana keyif aldığı işlerle uğraşma imkanı tanımasıdır. Kendinikaybedercesine bir neşe duyar, aynı zamanda uğraşına dikkat kesilir, dışkoşullara kendini kapatır ve belki de çevresi tarafından hiçbir zaman işeyaramayacağı düşünülen birbirinden bağımsız bilgi tanecikleri katar benliğineçocuk. Birbirinden ayrı gözüken bu taneciklerin anılarda gezinen sarhoş birerkırıntı değil, koskaca bir bütünün narin parçaları olduğunu ise hayatınınsonraki dönemlerinde belki de geçmişi irdelerken fark edecektir. Her türbilgiye değer vererek bağlantılar kuracak, benzerlikleri tanımlayacak ve belki de dünyadaki her şeyin insanıntezahürü olduğunun farkına varacaktır.
Ne de olsa, “farklı olan koreografidir, dansçılar değil!.” (6)
Çocukluğunu kazasızbelasız atlatan birey için, hayatında belirleyici bir etmen de eğitimdir.Temeli sağlamsa artık bilimsel düşünebilme yöntemlerini evrensel dilde hatmedecekve deneylerle tatbik edebilecektir.
Baktığını görmeyeaşina olan birey, eğitim hayatında da karşısına çıkan fırsatları iyideğerlendirmeyi bilecektir. Disiplin ve yaratıcılık gibi kişisel faktörlerinyanı sıra, maddi esneklikler ve gerçek eğitimcilerle karşı karşıya gelmek gibiçevresel etmenler de kişinin yaşamında bir dönüm noktası olabilir.
Sözgelimi, “genç bir bilim adamı adayına bir kitabın ya da bir öğretmenin verebileceği en değerli armağan, otoriteyi sorgulama alışkanlığıdır.”(7)
Bir diğer ifadeyle, “bilinenleri papağan gibi tekrar etmemizi değil, bilgilerimizi kullanarak tartışmalar üretmemizi”(8) bekleyen bir eğitimci, zihnimizde “Lorentz’in Kelebek Etkisi”ni(9) yaratabilir. Çünkü, doğru anda ifade edilen bir tek kelime bile bilinçteki kapıları aralayabilecek güçtedir.
Bir bakıma, “kelimeler sihirlidir”.
Kişi, onu şekillendirecek çevresel etmenleri, biyolojik mirasından gelen yeterliliği ve kişisel özellikleriyle etkin oranlarda birleştirebildiği ve kendine has bir formül üretebildiği vakit, ilk deneyi kendisi olan, bir bilim insanı doğar.
Aktif olan insandır. Şans bu noktada yalnızca standart sapmadır ve zaman içinde elbette bir ikincisini barındırır. Belki de kaygılardan kurtulup “entelektüel çapkınlığa”(10) atılmanın zamanı gelmiştir.
Ne de olsa:“Kendinizi bulmanız için hiçbir zaman geç değildir.”(11)
Ve her şey bir cümleyle başlar:
“I have a dream…”(13)
KAYNAKÇA
1. Jonathan Weiner-Aşk Zaman Ve Bellek (2008)
2. V.S. Ramachandran (John Brockman- MeraklıZihinler/ syf:221)
3. Richard Dawkins (John Brockman- MeraklıZihinler /syf:132)
4. Jaron Lanier (John Brockman- Meraklı Zihinler /syf:121)
5. Nicholas Humphrey (John Brockman- MeraklıZihinler /syf:4)
6. Steven Strogatz(John Brockman- MeraklıZihinler /syf:210)
7. Richard Dawkins (John Brockman- MeraklıZihinler /syf:130)
8. Marc. D. Hauser (John Brockman- MeraklıZihinler /syf:162)
9. Edward N. Lorenz-Kelebek Etkisi (1963): Birsistemin başlangıç verilerindeki ufak değişikliklerin, büyük ve öngörülemezsonuçlar doğurabilmesine verilen isimdir. İsmi Lorentz’in hava durumuyla ilgiliverdiği örnekten gelmektedir: Amazon Ormanları’nda bir kelebeğin kanatçırpması, Avrupa’da fırtına komasına sebep olabilir.(wikipedia)
10. Marc D. Hauser (John Brockman- MeraklıZihinler /syf:159)
11. Joseph Ledoux (John Brockman- Meraklı Zihinler/syf:149)
12. Martin Luther King (1963-“İş ve Özgürlük İçin Washington’aYürüyüş” sırasında yaptığı konuşmanın adıdır.)
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1372
Yer
Yaşamın İçinden
11.2.2014
1
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Yeşim Selçuk
adlı kullanıcının
diğer yazıları
O Zamanlar Çok Güzeldi
The Coolie
1202 okuma
Hep Şeyi Düşünmüşümdür
Jale S
1325 okuma
Yine Gece Oldu
Jale S
1256 okuma
Mutluluk Ulaşılması Gereken Yer Değil, Gidile
Tekin Gün
1363 okuma
İlişkide Tehlike Çanları
Tarık Tatar
1314 okuma
Babalar Hakkında Ender Yazılardan Biri
Sait Üzüm
1228 okuma
Gelecek Ona Bugünden Hazırlık Yapanlara Aitti
Cumhur Ceylan
1366 okuma
İlgi Denen Şey
The Coolie
1340 okuma
İnsanı İnsan Yapan Ağızdan Çıkan Sözdür
Cumhur Ceylan
1410 okuma
Erkeğin Ayna İle İlişkisi
The Coolie
1440 okuma
Evlenmek İsteyen Kızlara Tavsiyeler
Tarık Tatar
1399 okuma
Trip Atamayan Sevgili
Tarık Tatar
1209 okuma
Sevgilinin Doğum Gününü Unutmak
Tarık Tatar
1326 okuma
Özür Dilerim. Size Bir Şey Sorabilir Miyim?
The Coolie
1198 okuma
Yalnızlık: Tercih Mi Zorunluluk Mu?
The Coolie
1477 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi959/sistemin-carkinda-bilim-insani-yetistirebilmek
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap