Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Milli Mücadelede Maraş "İngilizlerin Maraş'a Gelişi"
Yazı Yaz
1525
4236
Memleket Yazilari
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
4.9.2015
0 yorum
1590
okuma
İngilizlerin Kilis ve Antep'i işgal etmeleri, Maraş'ta da İngilizlerin şehri işgal edeceğine dair birçok şayianın çıkmasına neden oldu. Halk şaşkın bir vaziyette ne yapacağını bilemez bir durumda idi. Şehre gelen haberler birbirini tutmuyordu. İngilizlerin Maraş'ı işgallerini önlemek için Antep'i Maraş'a bağlayan yol üzerindeki Aksu Köprüsü halk tarafından tahrip edildi.
A ntep'ten çıkan İngilizler Aksu'ya gelince dar bir köprü kurdular ve oradan geçerek ilerlemeye devam ettiler. Bu sırada Maraş'ta ki Ermeniler, İngilizleri karşılamak için hazırlıklarını sürdürüyorlardı, 22 Şubat 1919'da önlerinde Trasanta rahiplerinin bandosu ve ellerinde çiçek buketleri olduğu halde hükümet caddesinden geçerek, şehrin güneyinde Şeyh adil denilen mevkiin ilerisinde İngiliz kuvvetleri ve beraberindeki Ermenileri karşıladılar.
Bu acı günümüzde bizi sırt muzdan hançerleyen Ellik Gâvuru (Maraş halkı yerli Ermenilere Ellik Gâvuru demektedir) Ermeniler. Şehre giriş ve kışlaya gidiş sırasında haddi aşan taşkınlık ve çılgınlıklarda bulundular, "yaşasın İngilizler, yaşasın Ermeniler, kahrolsun Türkler" diye avazdan çıktığı kadar bağırdılar. Bu manzara karşısında Türklerin gururu incindi. Çünkü Ermeniler. Yıllardır Türklerin hoşgörülü yönetiminden yararlanarak yaşıyorlardı. Onların bu nankör davranışı ibret alınması gereken önemli bir ders niteliğinde idi.
İşgalci İngilizler ve onları karşılayan Ermeniler Uzun oluk Caddesini geçerken kışla önüne geldiklerinde, Ermeni taşkınlıkları karsısında Teğmen Cemal'in kılıcını çekerek emrindeki bir bölük askere silah başı emrini vermesi üzerine, İngiliz komutanı Ermenileri azarlayarak yürüyüş istikametini değiştirdi. Nihayet İngiliz kuvvetleri Amerikan Koleji (Ticaret Lisesinin arkasındaki Halk Eğitimin kullandığı bina) civarında karargâhlarını kurdular. Bunu müteakip bir İngiliz subayı hükümete giderek mütareke hükümleri gereğince güvenliği sağlamak için Maraş' ı işgal ettiklerini bildirdi. Mutasarrıf Ata Bey subaya, memlekette güvenliği bozan bir hal olmadığından, kendilerini işgalci değil, ancak bir misafir sıfatıyla kabul edecekleri cevabını verdi. Maraş'a gelen İngiliz kuvvetleri bir alay süvariden ibaretti. Bu alayın çoğunluğunu Hintli Müslümanlar oluşturuyordu. Böylece İngilizler halkın his ve maneviyatına ters düşmediler, halka hoşgörülü davranmak istediklerini belirttiler. Maraş halkı ile İngiliz askerleri arasında bulunan Hintli Müslüman süvariler çok çabuk anlaşarak kaynaştılar. Aralarında dini yönden bir dostluk başladı. Ermeni zulmü karşısında Hintli Müslüman süvariler, Müslüman Türk kardeşlerine gizli gizli silah ve cephane verdiler. Maraş'ın Fransızlara devri söz konusu olmaya başlayınca, Hintli Müslümanların silah dağıtma işi daha açık bir şekilde yapıldı.
İngilizlerin Maraş'ı işgali sırasında kaplarına sığmayan Ermeniler, bunu bir fırsat sayarak kin ve düşmanlıklarını kusmaya başladılar. Şehre gelip giden köylüleri tenha yerlerde fırsat buldukça öldürmekten çekinmediler. Türkler aleyhinde tahrik, iftira ve şikâyetlerde bulunarak, İngiliz himayesinde bu girişimlerini sürdürdüler.
Satıp parasını aldıkları menkul veya gayrimenkul malları, Türklere emanet verdiklerini işgal kumandanına bildirerek kendilerine geri verilmesini istediler. Gözlerine kestirdikleri Türklerin kendilerine borçlu olduklarını iddia edip, iki yalancı Ermeni şahidi bularak, alacağının tahsil edilmesini sağladılar. Yıllarca evvel Türklerle evlenerek mutlu bir hayat süren Ermeni kızlarının listesini yaparak, Türkler tarafından zorla kaçırıldıklarını ileri sürmek
suretiyle bunların ailelerinden alınarak Ermenilere teslim edilmelerini talep ettiler. Zamanla bütün bunların ve bunlara benzer Ermeni şikâyetlerinin asılsız ve yalan olduğu ortaya çıktı.
Yine bu dönemde Ermenilerin bir takım şikâyetleri üzerine Maraş'ta gerginlik artmıştı. Ermenilerin şikâyetlerinin doğru olduğunu sanan işgal komutanı Kolon el Max Andrio bir tezkere ile şehrin ileri gelenlerinden Müftü Tekerek Zade Hacı Mehmet Tevfik, Müderris Dayı Zade Keskin Hacı Mehmet, Liva Müderrisi Seyit Han Zade Osman, Müderris Leblebici Zade Hafız Ali ve Emir Abdülcelil Zade Şeyh Ali Sezai Efendileri karargâhına davet etti. İsimlere dikkat edilirse davet edilenlerin tamamı din adamı idi. Bu kişiler Müftü Efendi'nin başkanlığında işgal komutanının makamına gittiklerinde, orada Ermeni papazlarını da hazır buldular. Biraz bekledikten sonra komutan içeri girerek orada hazır bulunan davetlilere, Türkler tarafından Ermenilere bazı tecavüz ve haksızlıkların yapıldığına dair kendilerine bazı şikâyetlerin edildiğinden söz ederek, bundan böyle Ermenilere karşı bu gibi hareketlerden sakınılmasının halka telkinini istedi. Komutan sözünü tamamladıktan sonra grup adına söz alan Şeyh Ali Sezai Efendi gerekli cevabı vermek suretiyle yapılan yanlışlıkları anlattı. Konuşmasında; Maraş'ta en güzel konakların, bağ, arsa ve tarlaların Hıristiyan Ermenilerin olduğunu, bunların rahat ve servet içinde yaşadıklarını, Ermenilere Müslümanlardan çok rütbe ve nişanların verildiğini, Müslümanların aracılığı ile sürgüne gönderilmeyenlere sermaye verilerek Maraş'ta kalmalarının sağlandığını, şehirde bir yanda Ermeniler diğer yanda Müslümanların birlikte ticaretle meşgul olduklarını, Ermenilerin nimeti ret ederek "Yaşasın Ermeniler, kahrolsun Türkler ve Osmanlılar" dediklerini ayrıntılı bir şekilde anlattı. Bu yapılan açıklamalar Max Andrio'nun Ermeniler hakkında fikrinin değişmesine neden oldu. Önceleri Ermenilerin iddia ve itiraflarını haklı gören İngilizler çok geçmeden Ermenilerin ne karakterde insanlar olduğunu anladılar ve onlara yüz vermemeye başladılar. Türklere karşı olan davranışları ise gün geçtikçe esnekleşti, mahalli hükümetin işlerine karışmamaya, Türk polis ve jandarmasının görevlerine müdahale etmemeye dikkat ve özen gösterdiler. E rmenilerin ardı arkası kesilmeyen asılsız ve yalan şikâyetleri karşısında, İngiliz işgal kuvvetlerinin yetkili siyasi komiseri Mısırlı Yüzbaşı Hasan Rufai: "Biz buraya emniyet ve asayişi temin için geldik. Müracaat merciiniz hükümet daireleridir. Oraya müracaat ediniz." diyerek şikâyetleri reddetti. Bu durum karşısında Ermeniler kendilerine alet olmayan İngiliz işgal kuvvetleri aleyhine döndüler. İngiliz işgali sırasında Maraş'ta çok önemli bir olay olmadı. Ancak o güne kadar Türklerin koruması altındaki silah deposu İngilizlerin eline geçti ve silahlar kullanılmaz hale getirildi. Mısırlı Yüzbaşı Hasan Rufai ile Şeyh Ali Sezai arasındaki İslam ilkelere dayalı dostluk, İngilizlerin himayesinde olan Ermenilerin halka zulüm yapmasına engel oldu. Önceleri Ermenilerin iddia ve itiraflarını haklı gören İngilizler çok geçmeden Ermenilerin ne karakterde insanlar olduğunu anladılar ve onlara yüz vermemeye başladılar. Türklere karşı olan davranışları ise gün geçtikçe esnekleşti, mahalli hükümetin işlerine karışmamaya, Türk polis ve jandarmasının görevlerini müdahale etmemeye dikkat ve özen gösterdiler. E rmenilerin ardı arkası kesilmeyen asılsız ve yalan şikâyetleri karşısında, İngiliz işgal kuvvetlerinin yetkili siyasi komiseri Mısırlı Yüzbaşı Hasan Rufai: “Biz buraya emniyet ve asayişi temin için geldik. Müracaat merciiniz hükümet daireleridir. Oraya müracaat ediniz.” Diyerek şikâyetlerini reddetti. Bu durum karşısında Ermeniler kendilerine alet olmayan İngiliz işgal kuvvetleri aleyhine döndüler. İngiliz işgali sırasında Maraş’ta çok önemli bir olay olmadı. Ancak o güne kadar Türklerin koruması altındaki silah deposu İngilizlerin eline geçti ve silahlar kullanılmaz hale getirildi. Mısırlı Yüzbaşı ve Hasan Rufai ile Şeyh Ali Sezai arasındaki İslami ilkelere dayalı dostluk, İngilizlerin himayesinde olan Ermenilerin halka zulüm yapmasını engel oldu.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1590
Yer
Memleket Yazilari
4.9.2015
Kahramanmaraş
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#Prof.Dr.Ahmet Eycil
  
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Kahraman Maraşlılar
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Seyyid Onbaşı
Mustafa Celep
1623 okuma
Bir Urfa da İstanbul’da Var Artık
Hayri Genç
2567 okuma
Şenliğin Kadırgalısı
Hayri Genç
1369 okuma
Giresun Günleri Yaklaşırken…
İbrahim Balcıoğlu
2426 okuma
Gökçeada'nın "Organik Ada" olmasına az kaldı
Mootol Türkiye
1523 okuma
Osmanlı İmparatorluğunda Kölelik
Fatih Altunsoy
1534 okuma
TUNCELİ'NDE BAHAR MEVSİMİ,,,,
Orhan Topkaya
1477 okuma
Osmanlı İmparatorluğu ve İslam
Fatih Altunsoy
1642 okuma
Viranşehire Sağlık Yüksek Okulu
Eyyüp Azlal
1861 okuma
Teşekkürler Pegasus
Eyyüp Azlal
1436 okuma
Viranşehirde Bir Taziye
Eyyüp Azlal
1759 okuma
Avşa Adası
Zafer Barış
1810 okuma
Yaylalar, yaylalar…
Bülent Şirin
3191 okuma
Dolma Takaz Ev Ne Ola Ki?
İbrahim Balcıoğlu
1703 okuma
Kazıkbeli Yaylası ve Yaşanan Çevre Felaketi…
İbrahim Balcıoğlu
2612 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi1525/milli-mucadelede-maras--ingilizlerin-marasa-gelisi
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap