Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Davud B. Ali Ez- Zahiri
Yazı Yaz
647
4608
Dini Konular
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
11.4.2013
0 yorum
1670
okuma
Tam Adı ve Nesebi
Ebu Süleyman Davud b. Ali b. Halef el-İsfahani(ö. 270/884). Zahiriye (Davudiye) mezhebinin kurucusudur. Davud b. Ali İsfahanlı bir aileye mensub olarak Kufe’de doğmuştur. İsfahanlı bir aileye mensub olduğundan İsfahani nisbesiyle anılmaktadır. Doğum tarihiyle ilgili olarak kaynaklar da farklı bilgiler yer almaktadır. Hicri. 200 m. (815 -16)veya h. 202 m. (817-18) olarak verilmektedir. Künyesi Ebu Bekir’dir. Bedenini zayıfığından ve renginin sarılığından dolayı kendisine “usfur-üş Şevk= Çalı Kuşu” lakabıyla anılmıştır. 270’te Bağdat’da vefat eden Davud b. Ali Şunuziye Mezarlığına defnedilmiştir.
Hocaları
Basra ve Bağdat’da tahsil gördüğü bilinen Davud b. Ali döneminin büyük alimleri olan Ebu Sevr el-Kelbi, Süleyman b. Harb , Amr b. Merzuk, Ka’nebi, Muhammed b. Kesir el-Abdi, Müsedded b. Müserhed gibi bir çok alimin ders halkalarında yer almıştır. Bazı tabakat kitapları Şafii’yi onun hocaları arasında saysada Şafii’nin öldüğü sırada en fazla dört yaşında olacağından bu bilgiler tutarsızdır. Ailesi Hanefi olan Davud b. Ali fıkıhta derin ilme sahip olan hocası Ebu Sevr el-Kelbinin etkisiyle Şafii mezhebini tercih etmiştir. Şafii mezhebinin en ateşli savunucularından biri haline gelen Davud b. Ali imam Şafii’nin hayatı ve faziletleri hakkında kitap yazan ilk müelliftir. Davud b. Ali döneminin büyük muhaddis ve fakihlerinden sayılan İshak b. Rahaveyhi’den ders almak üzere Nişabur’a gitti. Burada hocasının etkisiyle müstakil ictihada yöneldi. Şafii’nin rey ve istishana karşı olan tavrını daha da ileri götürerek Kur’an ve Hadislerin zahirine göre hareket etmeye başladı. Hocası İshak’ın meclisinde hocasıyla serbestçe tartışabilen yegane öğrenci olduğu belirtilir.
İlmi Hayatı
Nişabur’da tam olarak düşünce yapısının şekillendiği anlaşılan Davud b. Ali Bağda’ta dönerek ilmi faliyetlere başlamıştır. Öyleki ders halkasında 400’ü bulan talebelerinin bulunduğu rivayet edilir. Derslerini takip edenler arasında Muhammed b. İbrahim b. Said el Abdi (ö. 291) zikredilir ki, bu zat devrinin en meşhur muhaddislerinden biri olup Buhari’nin de şeyhidir. Yaşadığı dönemde zühd ve takvasıyla dikkat çektiğinden dolayı bir çok meselede ondan fetva almak için başka memleketlerden de gelenler olmuştur. Fıkıh ve içtihadında uç görüşler sergilediğinden dolayı alimlerin bir çoğu tarafından eleştirilmiştir. Fakat Şafii tabakat kitaplarında övgüyle bahsedilir. Kaynakların tamamında takvasından bahsedilmiştir. İzmirli İsmail Hakkı hazretleri “ Usul-u Fıkıh Dersleri “adlı kitabının 19. sahifesinde Davud b. Ali hakkında “Aklı ilminden daha çok idi”diyerek Zahirinin zekasının ileri oluşu hakkında bilgi vermektedir.
Mantık ve cedel ilminde de oldukça bilgili olduğu bilinmektedir. Hadis ilminde de döneminin otoritelerinden olduğu anlaşılan Davud b. Ali’nin fıkhi görüşlerinin ön pılana çıkmasından dolayı muhaddisliği arka pılanda kalmıştır. Çok sayıda hadis bilmesine rağmen kendisinde oğlu Muhammed b. Davud, Zekeriyya es-Saci, Yusuf b. Ya’kub ed-Davudi ve Abbas b. Ahmed el-Müzekkir aracılığıyla az sayıda hadis rivayet edilmiştir.
Fıkhı
İbn Haldun’un Mukaddime adlı eserinde belirttiğine göre zahiriler Şeriatı anlama kaynakları olarak sadece nasslardan ve icmadan ibaret kıldılar. Celi kıyası yani nazariyeyle istidlal edilmeyen kıyası ve nassla beyan edilen şer’i delilleri de nassa dayandırdılar, diğer bir ifadeyle nassta zikredilen bir durmu aşan kıyas ve şer’i delillerin kullanılmasına izin vermediler. Çünkü onlar şöyle diyorlar:“Çok kere rastladığımız nassla zikredilmiş şer’i deliller , bir prensibin hükmü değil müşahhas şeriatın bizzat hükmüdür. ” Davud b. Ai , kıyas ve ta’lilden başka taklidi yani salahiyeti şer’i kaynaklarda açık bir şekilde hüküm veremeyen meselelerde bir imamın veya bir mezhebin prensiplerine kayıtsız şartsız iltihak etmeyide reddeder. Taklide karşı söylenilmiş olan : “masum olmayan birinin prensibini körükörüne taklid etmek zemmedilmiştir ve taklidde basiret bağlanır. ” Sözü ona isnad edilir. Ayrıca şu sözüde ondan nakledilmiştir: “Yolunu aydınlatsın diye , kendisine bir şamdan verildiği halde , bunu söndüren ve yürüyebilmek için başkasına dayanan kimseye yazıklar olsun. ” Şayet bir kimse şec’i kaynakları kullanmaya salahiyetli ise körü körüne beşeri bir otoriteyi takip etmek zorunda değildir. (ibn Haldun , Mukaddime , Bulak, 372).
Zahiriye mezhebine göre islam hukukunun temel kaynakları Kur’an ve Sünnetin(Nassın) zahiridir. Bunların lafzi anlamları bırakılarak tevil ve kıyasa gidilmesi haramdır. Sünnet de Kur’an gibi Allah’ın bir vahyidir. Bir ayet bir ayetin hükmünü nesh edebileceği gibi bir hadiste diğerini nesh edeblir. İcma ancak bir nassın bildirdiği hüküm üzerinde olursa bir anlam taşır. Nassa dayanmayan icmanın hiçbir hükmü yoktur. Kıyas, istihsan, mesalih-i mürsele gibi ictihad yöntemlerinin hiçbir manası yoktur. Kıyası kabul etmemesine rağmen Davud b. Ali’nin ‘delil’ adı altında kıyası kullandığı bilinmektedir.
Zahiriler hakkında nass bulunmayan konularda ise istishab ve ibahat-ı asliyeyi kullanırlar. İbahat-ı asliye kuralından hareket ederek hakkında nass bulunmayan her şeyin helal olduğunu söyleyen Zahiriler bazı ilginç hükümlere varmışlardır. Bir örnek verecek olursak köpeğin yediği veya içtiği kap pistir, o kabın kullanılabilmesi için bir defa temiztoprakla olmak üzere yedi defa yıkanması gerekir. Çünkü bu konuda nass vardır. Zahiriler burdan yola çıkarak domuzun yediği kabın temiz olduğunu söylerler. Çünkü bu konuda nass yoktur.
Nassların anlam ve gayesini göz önünde bulundurmayan Zahiriler nassın amaç ve gayesini yansıtmayan çok farklı hükümlere varmışlardır. Bunlara örnek olacak bir çok hüküm bilinmektedir. Örnek olarak verecek olursak evlenmeye gücü yetenlerin evlenmesi , gücü yetmeyenlerin ise sıksık oruç tutmaları vaciptir. Riba sadece kendisini tanımlayan hadiste geçen altı maddeden (altın, gümüş, buğday, arpa, hurma ve tuz ) ibaret olduğunu söylerler.
Aynı zamanda da itikadi bir mezheb olan zahiriler bu konuda da farklı görüşler öne sürmüşlerdir. Kısaca Bahsedecek olursak , her şeyi yaratan Allahtır , hiç kimse bir fiili veya bir nesneyi yarttığını söyleyemez. Müslümanların bir halife seçmeleri vaciptir. Seçmedikleri takdirde hepsi günahkar olur. İtikadi konuda da bunlara benzer bir çok farklı hükümleri vardır.
Eserleri
Birçok eseri bulunduğu anlaşılan Davud b. Ali’nin 150 kadar eserinin adı İbn Nedim tarafından zikredilmiştir. Bunların bir kısmı diğer kitaplarının alt başlığı bir kısmı ise risale şeklindedir. İbn Hazm bunların toplamının 18. 000 varağa ulaştığını söyler. Ancak bu eserlerinin hiçbiri günümüze kadar ulaşmamıştır. Adı bilinen eserleri şunlardır ehtiah(15 cilt) el-ifşan, Kitabu’Vşul, ez-Zeb , cani’s-sünneti ve’-ahbar (4 cilt), er-red cala ehlil-ifk, sıfatü ahlakı’n –nebi, İbtalül kıyas, İbtalü’t taklid, Haber-ü Vahid, bct’zuhü mucibun li’l eiim, el-Müt’a, el-Cumum vel-huşuş .
Zahiriye mezhebi önce doğu islam dünyasına kendisi ve oğlu Muhammed tarafından yayıldı. Hicri 4. asırda islam dünyasının dördüncü büyük mezhebi haline geldi. Değişime kapalı olan ve sadece nassların zahirine göre hareket eden Zahiriyye mezhebi doğal olarak yokoldu. Zahiriyyenin Davud b. Ali’den daha çok öne çıkan ünlü alimi İbn Hazm döneminde Endülüste gelişme göstermiştir. Zahiriyye İbn Hazm’la anılır.
Kaynaklar
Goldziher, Zahiriler (trc. Cihad Tunç), Ankara 1982.
Ömer A. Fer-ruh. "Zahirîlik" (trc. Ahmet Demirhan), İslâm Düşüncesi Tarihi, İstanbul 1990.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1670
Yer
Dini Konular
11.4.2013
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://islamhukukusayfasi.blogspot.com/2013/02/fakihlerimizi-tanyalm-15-davud-b-ali-ez.html
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
İslam Hukuku
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Üç Ayların Faziletleri
Salih Kahrıman
1914 okuma
Ramazan Ve Oruç
Fatih Müftülüğü
1832 okuma
Noktacı
Turgay Kozan
2005 okuma
Nebevi Bir Miras İtikaf
Sivas Platformu
1258 okuma
Muhammed Sıddık Minşevi'nin Hayatı
Myname isno
2508 okuma
Turgay Kozan Vahdete Yolculuk
Turgay Kozan
1619 okuma
Sıkıntılara Kur’An’ı Kerim Işığı
Ömer Selim Subaşı
2156 okuma
Peygamberimize Ait Olduğu (!!!) Söylenen Eşya
Suat Zobu
1210 okuma
Cennete Uçuran İki Kanat: Sabır Ve Şükür
Myname isno
1537 okuma
Maun’dan Bihaber Müslümanlara!
Faruk Korkmaz
1693 okuma
Sen Ve Son
Sivas Platformu
1145 okuma
Hz Musa İle İlgili Ayetleri Okuyalım
Myname isno
1473 okuma
Zilhicce Ayının Fazileti
Durmuş Ali Yıldız
1256 okuma
Batılılaşma (Westernisation) Hıristiyanlaştır
Ali Duman
1419 okuma
Kişinin Asıl Dikkatli Olması Gereken Mesel..!
Burhan Sendinç
1208 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi647/davud-b--ali-ez--zahiri
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap