Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Ldp Genel Başkanı Cem Toker İle Röportaj
Yazı Yaz
1094
5725
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
18.8.2014
0 yorum
2297
okuma
Cumhurbaşkanlığı Seçim Sonuçları üzerine LDP Genel Başkanı Cem Toker ile Özel Röportaj
Türkiye’de uzun zamandır gerilimli bir politik gündem var. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında hem CHP hem de CHP kadar olmasa da MHP içerisinde sancılı bir süreç başladı. HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ın gözle görülür başarısı Türk siyasi tarihinde belki de yeni bir eşiğe işaret ediyor.
“Çatı Aday” Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek veren partilerden Liberal Demokrasi Partisi Genel Başkanı Sayın Cem Toker ile 2014 Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini ve seçim sonuçlarını konuştuk.
Sayın Toker, öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Malumunuz Cumhurbaşkanlığı seçimleri geride kaldı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı oldu. Her ne kadar oy birliği halinde olmasa da Liberal Demokrasi Partisi (LDP) olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek verdiniz. Seçim sonuçları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sonuçlar size ne anlatıyor? Başarılı ve başarısız olanlar kimler ve neden?
Seçim sonuçları Türkiye’yi Anayasayı, hukuku, siyasi teamülleri tanımayacağını direk ve dolaylı olarak belirtmiş tek adam yönetimine, otokrasiye taşımıştır. Gelişmemiş demokrasilerde ve bilhassa bu coğrafyada, tek adam yönetimleri daima felaket ile sonuçlanmıştır. Ekonomist Demokrasi Endeksinde de Türkiye, bazı Afrika, Latin Amerika, Asya ülkelerinin arkasında 88. sırada hibrid demokrasi olarak nitelendirilmektedir. Bu coğrafyada otokratlar seçimlerle gelirler ama seçimle gittikleri görülmemiştir. Yani, Türkiye adına endişe duymaktayım.
Seçimde başarılı taraf yoktur. Tüm devlet imkânlarına, mitinglerine, taraflı basın ve medya desteğine, tanınırlığına, karizmasına rağmen Erdoğan %51 aldığı için başarısızdır. Erdoğan’ı şaibeli, en zayıf döneminde yakalayan muhalefet ise, Erdoğan’ı meydanlarda hırpalayacak, savunmada bırakacak, hitabeti güçlü bir aday veya adaylar çıkarmadığı için başarısızdır. Demirtaş’ın aldığı oy başarı gibi görünse de sol partilerin bir kısmından gelen ödünç oyların büyük bir kısmı genel seçimde gerçek sahiplerine geri dönecektir.
Bundan 10 – 15 yıl önce “bir Kürt siyasetçi Cumhurbaşkanı aday olacak” dense herkes güler geçerdi ama bugün gelinen noktada %10 oy potansiyeline ulaşmış bir kitle var. LDP olarak neden Demirtaş değil de İhsanoğlu’na destek verdiniz?
LDP yönetimi İhsanoğlu’na destek kararını oy birliği ile değil, oy çokluğu ile aldı ve üyelerini bu konuda serbest bıraktı. Demirtaş’ı tüm dünyada terör örgütü olarak tanınan bir örgüte olan yakınlığı ve bağları ben dâhil, pek çok arkadaşımızı kendisinden uzak tuttu.
Öte yandan Demirtaş’ı baraja yaklaştırmış gibi görünen oylar kerhen verilmiş oylardır. Aynen biz liberallerin tercih sıkıntısından dolayı İhsanoğlu’na verdiğimiz destek gibi. %9.76r bence HDP’yi yanıltmasın. 2015 Genel Seçimlerinde barajı geçeriz diye bağımsız girmekten vazgeçerlerse tamamen Meclis dışında kalabilirler ve bugünlerini çok ararlar.
Seçimden hemen sonra yapmış olduğunuz açıklamada “Cumhurbaşkanı seçiminin sonucu, muhalefet için bir fiyaskodur” dediniz. Çatı adaya destek veren partilerden biri olarak bu durum sizin için de fiyasko değil mi?
Biz çatı adayın şahsına değil, sağdan soldan her kesimden partinin sergilediği uzlaşı zeminine destek verdik. Adaylar belirlenmeden önce Sayın Kılıçtaroğlu ile görüştük. 20 milletvekili Meclis dışından sağ sol ayrımı yapmaksızın partilere, aday gösterme imkânı tanımalarını rica ettik, aldırmadılar.
Çatı adayın kimliği, tecrübesizliği ve kampanyasının CHP ve MHP tarafından yönetiliş şekli fiyaskodur. Ama partilerin sergilediği uzlaşı zemini ve kültürü ise demokrasi adına bir başarıdır. Bu zemin 10 Ağustos seçiminin bir Cumhurbaşkanlığı seçiminden çok 14 partinin bir araya gelerek kalan demokrasi kırıntılarına sahip çıkmaya çalışma çabaları olarak tarihe geçmiştir.
Açıklamanızın devamında ise şunları söylediniz: “Erdoğan gibi son derece tecrübeli, kitlelere hitap edebilen bir adayın karşısına televizyonda zar zor dinlenen, duyulan, mesajları pek net olmayan bir aday çıkardılar. İhsanoğlu, Erdoğan’ı savunmada bırakması gerekirken devamlı savunmada kaldı.” Bu durumda sizce Ekmeleddin İhsanoğlu yanlış aday mıydı?
Elbette yanlış adaydı. Erdoğan gibi kitlelere hitap etme yeteneği mükemmel bir siyasetçi karşısına, aynı yeteneklere sahip tecrübeli bir siyasetçi çıkmalıydı. Erdoğan’ın bu seçimdeki yumuşak karnı kendisine ve kabinesine yönelik rüşvet ve yolsuzluk iddiaları iken, İhsanoğlu bu konuları bir kez olsun gündeme taşımamış ve meydanı tamamen Erdoğan’a bırakmıştır.
Yine aynı açıklamada MHP’nin etkin bir rol üstlenmediğinden yakındınız. Sizce daha etkin bir rol üstlenseydi sonuçlar değişecek miydi?
Kesinlikle değişirdi. Kılıçtaroğlu Erdoğan’ın yolsuzluklardan ve hukuksuzlardan oluşan yumuşak karnına vururken, Bahçeli Erdoğan’ın ikinci zayıf karnı olan çözüm sürecinin milletten saklanan pazarlık şartları e tavizlerine odaklansa idi sonuç çok farklı olurdu.
Örneğin, Ahmet Türk “Çözüm sürecinde milletten gizle tutulan maddeler var” derken ne demek istedi? Veya Sırrı Süreyya Önder, Türk milletinin bilmediği neyi biliyordu ki, Diyarbakır’da “seneye bu kürsüden Öcalan size bizzat hitap edecek” diyebiliyordu?
Milliyetçi kesimin hassas olduğu bu noktaları MHP çok daha güçlü işleyebilir, seçmen tabanının AKP’ye kaymasının önüne geçebilirdi.
Seçimlerin dışına çıkmak gerekirse LDP uzun geçmişi olan bir parti olmasına rağmen Türk siyasetinde etkin bir rolde göremedik. Bu Türkiye’nin liberal olmadığını mı gösterir yoksa Liberal fikirlerin iktidar ve muhalefet partileri arasında paylaşıldığına mı işaret eder?
Hala “devlet baba” kültürünün hâkim olduğu Türk toplumunda hemen her kesim “onu da devlet yapsın, bunu da devlet yapsın” zihniyeti içindedir. Sosyal yaşamda ise liberalizmin bireycilik ilkesinin önünü, inanç ve geleneklerin getirdiği fazla sorgulamama biat kültürü kesmektedir. Dünyanın farklı bölgelerinden olumlu neticeler vermiş farklı düşüncelere Türk toplumunda hâlâ ciddi bir muhafazakâr direnç vardır.
1996’da LDP’ye katıldınız. Ardından 2005’te Genel Başkan oldunuz. Sizden önceki dönem ile bugüne baktığımızda oy oranları arasında ciddi bir farklılık yok. Görev sürenizde LDP’de ne tür değişiklikler oldu?
Kurucu başkan Besim Tibuk 1994 – 2002 arası liberalizmin daha çok “ekonomik” ayağını vurguladı. Siyaseten de o yıllarda “inanç özürlüğü” ihlallerine tepki veren seçmen Refah Partisi ve Fazilet Partisi dışında sığınacak siyasi oluşum bulamadığından kitleler halinde olmasa da LDP’ye ilgi gösteriyordu. 2005 sonrası en azından benim başkanlığım dönemimde Türkiye Dünya Demokrasi Endeksinde, Basın Özgürlüğü Endeksinde, Freedom House Özgürlük Endeksinde baş aşağı inmeye başladı.
Özgürlükler ve adalet, hukuk ihlalleri, tek adamın otoriter yönetim tarzı LDP’yi ekonomik konulara tepki vermekten çok temel hak ve özgürlük ihlallerine tepki vermeye yönlendirdi.
Tibuk zamanında LDP’ye ilgi duyan muhafazakâr seçmen AKP’ye geçti. Ancak şunu gururla söylüyorum ki 20 yıllık LDP tarihinde ne Sayın Tibuk yönetiminde ne de benim dönemimde politikalarımızda liberal ilkelerden asla taviz verilmemiştir.
Son sorumuz, LDP olarak önümüzdeki genel secimler için bir takvim planladınız mı?
%10 barajı, hazine yardımı adaletsizliği, hükümet baskısı ile basın ve medyanın muhalefet partilerine ve Meclis dışı partilere uyguladığı ambargo, işimizi zorlaştırmaktadır. Buna rağmen, ülkenin tek liberal partisi olarak, muhafazakâr ve sosyal demokrat partiler arasında bir denge unsuru olarak politikalarımızı duyurmaya devam edeceğiz. 2011 seçimlerine MHP’den sonra Türkiye’nin en çok oy alan partisi Saadet Partisi %1.2 alarak 4.parti olmuştu. LDP’nin koyduğu makul hedef 2015 seçimlerinde asgari bu oranı yakalamaktır. Tabii son takdir seçmenin olacaktır.
Hacı Mehmet BOYRAZ
15.08.2014
İngiltere, Birleşik Krallık
Cem Toker hakkında (Kaynak: http://www.ldp.org/cem-toker/)
Orta öğrenimini İstanbul İngiliz Lisesinde bitiren Cem Toker, yükseköğrenimini Arizona Üniversitesi Ekonomi Bölümünde tamamladı.
Amerika’da Finans sektöründe çalıştı ve uluslararası danışmanlık, rehberlik ve dil hizmetleri veren bir şirket kurdu.
1996 yılında Liberal Demokrat Partiye katıldı. LDP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyeliği, İstanbul İl Başkanlığı, Genel Sekreter Yardımcılığı ve Genel Sekreterlik görevlerinde bulunduktan sonra 20 Haziran 2005 tarihinde Liberal Demokrat Parti Genel Başkanlığına seçildi. Arizona Türk Amerikan Derneği ve Liberal Demokrasi Enstitüsü kurucu üyesidir.
Hacı Mehmet Boyraz hakkında
Gediz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü (%100 İngilizce) 2.sınıf öğrencisi olmakla beraber aynı üniversitede Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü (%30 İngilizce) ile Çift Ana Dal (double-major) yapmaktadır.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
2297
Yer
Makale
18.8.2014
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://onedio.com/haber/cumhurbaskanligi-secim-sonuclari-uzerine-ldp-genel-baskani-cem-toker-ile-ozel-roportaj-352738
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Hacı Mehmet Boyraz
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Asım Akifin Nesi Olur
Eyyüp Azlal
1840 okuma
Urfadan Nâbi Geçti
Eyyüp Azlal
1846 okuma
Zehir Bize Kırım'ı Kaybettirmişti
Aytekin Takar
1815 okuma
Asalet Asıldandır
Bilal Okumuş
1694 okuma
Akort Meselesi
İsa Muslubaş
1793 okuma
Akort Meselesi 2
İsa Muslubaş
1636 okuma
Her İnsan Kendinden Sonraki Neslinin Kırılma
Bilal Okumuş
1524 okuma
Yanlış: Yanlıştır...
İsa Muslubaş
1573 okuma
Yalnız Da Vinci Değil Michelangelo da Galata'
Aytekin Takar
1836 okuma
Halep'te Zaman
Eyyüp Azlal
1570 okuma
Bizim Bedenimiz Türk Kanımız İslamdır - İsa M
İsa Muslubaş
1654 okuma
İnsan Koca İnsan! - İsa Muslubaş
İsa Muslubaş
1540 okuma
Tepedelenli Ali Paşa'nın Gizli Hazineleri
Aytekin Takar
1909 okuma
İstanbul'un Surlarını Az Kaldı Müzayedeyle Sa
Aytekin Takar
1710 okuma
Yönetim Kurulu Üyeleri Görevden Alınabilir Mi
Yıldırım Ercan
1778 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi1094/ldp-genel-baskani-cem-toker-ile-roportaj
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap