Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Milli Mücadelede Maraş "Sütçü İmam Olayı"
Yazı Yaz
1527
4236
Memleket Yazilari
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
4.9.2015
0 yorum
1870
okuma
1 Ekim 1919 günü yerli Ermeniler Fransız askerleriyle birlikte şehri dolaşıyorlar ve önlerine gelen Türklere hakaretler ederek saldırılarda bulunuyorlardı. Bir grup Fransız askeri de hükümet konağındaki nöbetçi askere sataştı, devleti küçültücü ve tahrik edici sözler söyledi, nöbetçiden fuhuş haneyi göstermesini istedi. Oradan geçmekte olan bir posta dağıtıcısını da dövdü. Bütün bu haberler şehre yayılıyor, patlamaya hazır Türklerin nefret ve kinini arttırarak, sabırlarını taşırıyordu. Hürriyetine bağlı şeref ve namusuna son derece düşkün bu uğurda ölümü hiçe sayan Maraşlıları, Fransız askerleri henüz tanımıyor her yaptıklarının yanlarına kalacağını sanıyorlardı. Türkler için son derece ıstıraplı ve ağır geçen bir gün yavaş yavaş sona eriyordu. İkindi üzeri bir 6TfUP Fransız askeri ve Ermeni eşkıyası kışlalarına dönüyorlardı. O sırada Uzun oluk Hamamı'ndan çıkmış ve evlerine gitmekte olan Maraşlı kadınları gören ve Fransız üniforması giyeri işgalcilerden biri onlara yaklaşarak "Burası artık Türklerin değildir. Fransız memleketinde peçeyle gezilmez'' diyerek kadının peçesini açtı. Kadının peçesini açan Fransız askeri Türkçe konuşuyordu. Yani bu tecavüzcü Türkçe konuşuyordu. Çünkü bu Fransız elbisesi giymiş Maraş'ın ellik gâvuru Emeni idi. Peçesi açılan Ayşe, olayın şokuyla bayılınca Hatice ve Fatma adındaki kadınlar da feryada başladılar:
• Bektutiye mahallesinden Kalalı oğlu Sarıkız Halil'in (Külekçi Halil) eşi Fatma'dan olma Ayşe, Hatice ve küçük kızları Fatma (Küçük Fatma) olmak üzere üç kızları vardı. Ayşe, savaştan önce Tekke mahallesinden Osman Akpolat ile evlenmiş, kocası adam öldürmekten dolayı tutuklanınca babasının evine gelmişti. Hatice ise Güro adında biri ile kaçmış ve onunla evlenemeyince o da babasının evine gelmiştir. Kalalı oğlu Sarıkız Halil'in evinde ikisi dul biri iS yaşında üç kızı bulunuyordu. İşte anne Fatma, kızları Ayşe, Harice ve Küçük Fatma mahallelerinde bulunan Uzun oluk Hamamı'na 31 Ekim Cuma günü gitmişlerdi.
Anne Fatma, nahırdan gelecek olan ineklerini karşılamak ve akşam yemeğini hazırlamak için hamamdan biraz erken çıkmıştı. Vakit ikindi sonrasıydı üç kız kardeş. Annelerinden sonra hamamdan çıkarak evlerine doğru gidiyorlardı. Kızları biraz geciktiği için anne Fatma, onları karşılamayınca geldi. Bu arada Uzun oluk Caddesi'nden zil zurna sarhoş üç Fransız askeri bu kızların üzerine doğru yürüdü. Kızlar hakarete maruz kalırken anneleri Fatma onlara ulaştı. Gözü dönmüş sarhoş düşman Fransız askerleri bu üç kızın etrafını sardı. Fransız üniforması giyen askerler Türkçe konuşuyorlardı ve ağza alınmayacak küfürler ediyorlardı. Ayrıca kızları kucaklayarak hırpalıyorlardı. Fransız askerleriyle boğuşan kızlar şok olmuşlardı. Bağırdıklarını zannediyorlardı fakat sesleri çıkmıyordu. Zira kızların dili tutulmuştu. Anne Fatma- durumu görünce "Eyvah Buda mı gelecekti başımıza! İmdat! imdat!' diyerek bağırdı. Kızlarla askerler arasında karşılıklı mücadele devam etti. mücadele sırasında Türkçe konuşan ve Fransız üniforması giyen askerler ., Artık sizler bizimsiniz. Çıkarın şu çarşaflan. Atın şu peçeleri. Bundan böyle Maraş Fransa'ya aittir. Biz Fransızların hükmü geçer burada." diyerek bağırıyorlardı. Bu üç mütecaviz Fransız askerin konuşmalarından dolayı Ermeni oldukları anlaşıldı. Karşılıklı boğuşma sırasında anne Fatma Hanım, Uzun oluk Hamamı'nın önündeki derenin kenarına, kızları da diğer taraflara yıkıldı. Henüz 15 yaşında bulunan Küçük Fatma'nın peçesi
Hacı'nın kahvesinde bulunan Maraşlılar olay yerine gelerek Ermenilere uyarılarda bulundular. Fakat bunları dinleyen olmadı. Bunun üzerine Çakmakçı Said ve Gaffar Kabul oğlu Osman hanımları işgalcilerin elinden almak isterken dipçik ve kurşunla ağır yaralandılar. Bu sırada civarda küçük bir dükkânda süt satan ve olayları soğukkanlılıkla seyreden Sütçü Hacı İmam' Karadağ tabancasını alarak olay yerine geldi. Silahını kadınların peçesini açan ve Çakmakçı Said'i yaralayan Ermeni'nin üzerine doğrultarak ateşledi. Kurşun
Param parça edildi, Ayşe ve Hatice'nin çarşafları yırtıldı, Bu arada hamamın yanından geçen ve kahvede bulunan Türkler, kızların imdadına yetişerek bunları kurtardı. Kadınlar olay yerinden uzaklaştıktan sonra Sütçü İmam, kadınlara tecavüz eden askerin birini tabancasıyla ateş ederek yaraladı. Fransız askerleri de Çakmakçı Sait'i yaraladı. Olaydan anne Fatma Hanım çok etkilendi, hastalandı, hatta bir ara hayatından ümit kesildi. Yapılan müdahalelerle anne Fatma Hanım hayata döndürüldü. Fakat peçesi yırtılan ve henüz evlenmemiş olan 15 yaşındaki Küçük Fatma çok hırpalanmanın etkisiyle korktu ve hastalandı. Küçük Fatma, hayattan murat alamadı, olayın kırkıncı günü korkudan vefat etti. Bu bahtsız Küçük Fatma'nın gelin duvağını annesi cenazesinin üzerine örttü. Böylece 15 yaşında bulunan Küçük Fatma evlenmeden gelin oldu. Bütün mahalle toplanarak göz yaşlan içinde gelin elbisesi olarak kefen giydirilen Küçük Fatma'yı esas evi olan Şeyh Adil Mezarlığı'na gönderdiler. Bu bilgiler Mustafa Zülkadiroğlu'nun el yazma notlarından alınmıştır. Notların fotokopisi arşivimizde bulunmaktadır. • Sütçü imam 1878 yılında doğdu. Üç kız bir erkek olmak üzere dört çocuğu oldu. 31 Ekim i 919 da, düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam, düşmanın Maraş'tan kovulmasından sonra, harpteki fedakârlıklarına mükâfat olarak Belediye'ye odacı olarak alındı, bu vazifesi yanında kaledeki topun idaresi kendisine verildi. Abdülmecit halife olunca 101 pare top atmak için kaleye çıktı. Topların daha yarısını atmadan, top atımı sırasında barutun etkisiyle ısınan namludan topun erken ateş alması neticesi yandı. Ağır şekilde yaralanan Sütçü İmam, Alman Eytemhanesi'nde tedavi altına alındıysa da iki gün sonra 25 Kasım 1338 (1922) tarihinde vefat etti, Cenazesi Çınarlı Cami mezarlığına defnedildi. Sütçü imam adına, ilk kurşunun atıldığı Uzun oluk Meydanı'nda 1936 yılında Belediye Başkanı olan Hasan Sükuti Tükel tarafından bir anıt ve çeşme yaptırıldı. 1977 yılında da Kıbrıs Meydanı’nın da yine Sütçü imam adına Kurtuluş Anıtı yaptırıldı. 1992 'de onun adının verildiği Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi kuruldu.
Bazı kaynaklarda Sütçü İmam, mahallesinde bulunan Çınarlı Camii'nin İmamı olarak gösterilmektedir. Ancak adı geçenin camide herhangi dini bir görevi yoktur. Sadece kendisinin özel adı imam’dır. Sütçülükle meşgul olduğu için Sütçü İmam olarak bilinmektedir. Vakit namazlarını Çınarlı Camii'ne giderek kılmaktadır. Müezzin veya imamın olmadığı zamanlarda Burada diğer Müslümanlar gibi fahri olarak müezzinlik veya imamlık yapmaktadır
İsabet eden Ermeni yere düştü diğerleri ise kaçtılar. Maraş' ta düşmana sıkılan bu ilk kurşun ile Türk milletinin işgalcilere ve Ermenilere yaptıklarının yanlarına kalmayacağı gösterildi. Bu olayda Çakmakçı Said şehit düşmüş yaralanan Ermeni ise ölmüştü 1 Kasım 1919 tarihinde ölen Ermeni için büyük bir cenaze töreni düzenlendi. Olay yerine hala şehri terk etmeyen İngiliz ve Fransız askerleri yetişti. Sütçü İmam ise Nalbant Bekir'den aldığı bir atla Bertiz'in Ağabeyli köyünde bulunan Beyazıt oğlu Muharrem Bey'in yanına gitti. Ermenilerin ve Fransızların bütün çabalarına rağmen Sütçü İmam bulunamadı. Ancak olayın intikamını almak isteyen Ermeniler sağa sola ateş ederek Zülfikar Çavuş oğlu Hüseyin'i şehit ettiler. Bu arada Türkleri öldürüp kadınlarını alacaklarını, camilerine çan takacaklarını söylemeye başladılar. Fransızlar da misilleme hareketlerine girişerek Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tiyekli oğlu Kadir'in ellerini ve ayaklarını arkasından bağlayarak burun ve kulaklarını kestikten sonra boğazlayarak şehit ettiler.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1870
Yer
Memleket Yazilari
4.9.2015
Kahramanmaraş
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#Prof.Dr.Ahmet Eycil
  
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Kahraman Maraşlılar
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Viranşehire Sağlık Yüksek Okulu
Eyyüp Azlal
1852 okuma
Osmanlı İmparatorluğu ve İslam
Fatih Altunsoy
1611 okuma
Teşekkürler Pegasus
Eyyüp Azlal
1428 okuma
Viranşehirde Bir Taziye
Eyyüp Azlal
1752 okuma
Osmanlı İmparatorluğunda Kölelik
Fatih Altunsoy
1526 okuma
Avşa Adası
Zafer Barış
1804 okuma
Dolma Takaz Ev Ne Ola Ki?
İbrahim Balcıoğlu
1677 okuma
Gökçeada'nın "Organik Ada" olmasına az kaldı
Mootol Türkiye
1514 okuma
Kazıkbeli Yaylası ve Yaşanan Çevre Felaketi…
İbrahim Balcıoğlu
2587 okuma
İstanbul’Da Yaşamak Var Ya
Şehri İstanbul
1581 okuma
İslamın Kılıcı Trabzon Yollarında
Aytekin Takar
1657 okuma
Giresun Günleri Yaklaşırken…
İbrahim Balcıoğlu
2402 okuma
Ağladığı Yerin Arazisini Kendi Okuluna Verdi
Şehri İstanbul
1450 okuma
Canım İstanbul
İstanbul Platformu
1888 okuma
Şenliğin Kadırgalısı
Hayri Genç
1360 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi1527/milli-mucadelede-maras-sutcu-imam-olayi
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap