Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Beşiktaş Galibiyeti Üzerine Mülahazalar
Yazı Yaz
189
1052
Spor
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
5.10.2010
0 yorum
950
okuma
Anlam ve önemi çok büyük olan Beşiktaş galibiyetinden sonra üzerinde kafa yorulması gereken konular var diye düşünüyorum. Birincisi, tabiî ki Mustafa Yumlu. Bu genç (!) arkadaşın ismini arada duyuyorduk ama bir türlü mâh cemalini görmek nasip olmamıştı. Nihayet mecburiyetten de olsa oynatıldı ve ne kadar faydalı olduğu görüldü. Maçı –bana göre-kazandıran defansif başarıda baş rolde oynarken, anlı şanlı forvetlerimizin beceremediğini yapıp, muhteşem bir kafa vuruşuyla galibiyeti getirdi.
Kendisinin “genç”liği yaşından değil ilk kez oynamasından ve Trabzonspor’da uzun zamandır alt yapıdan doğru dürüst oyuncu çıkmıyor olmasından geliyor. Yoksa aynı yaşta olduğu Messi Barcelona’da yıllardır forma giyiyor ve bir futbolcunun meslek hayatında ulaşabileceği en üst düzey noktalara daha şimdiden ulaştı bile. Eğer bir sakatlık vs. olmazsa önünde çok uzun bir olgunluk dönemi uzanıyor.
Başta da altını çizdiğimiz gibi Mustafa özellikle tercih edilmedi. Bu maçta görev yaptığı mevkide sakatlık ve cezalardan dolayı derin bir boşluk meydana gelince mecburen kadroya dahil edildi. Trabzonspor’un “yahu bu sene alt yapıdan gençler oynasaydı, en kötü ihtimal yine bu dereceyle sezonu bitirirdik” yargısında hemen herkesin ittifak ettiği nice seneleri heba olmuş gitmiştir. Saçılıp savrulan paraları saymıyoruz bile. Futbol tarihi, son derece önemli maç ve turnuvalarda genç oyuncuların tecrübeli olanlara tercih edildiği ve başarılı sonuçlar alındığı örneklerle doludur. Teker teker saymaya gerek bile yok. Trabzonspor’un en başarılı olduğu dönemlere bakmak yeter de artar. Sayın Şenol Güneş’in bu konudaki, yani genç oyunculara kadroda yer verme tercihindeki tutukluğu ise anlaşılır gibi değildir. Bu kulüpte hiçbir teknik adama nasip olmayacak kadar büyük bir krediye sahiptir çünkü ve eğer o yapmazsa başka hiç kimse böyle bir politikaya cesaret edemeyecektir. İşin kötüsü, bize göre Trabzonspor’un tek kurtuluşu da budur, yani artık sakız haline gelmiş olsa da öz kaynak düzeni...
Mustafa Yumlu’nun ikinci bir Barış Memiş olması pekâlâ mümkündür tabiî, aklımıza dahi getirmek istemesek de... Ancak yabancı transferlerdeki hayal kırıklıklarımızın sayısını göz önüne getirdiğimiz zaman o kadar karamsarlığın kendimize haksızlık olduğunu da pekâlâ fark edebiliriz.
İkinci bir konu, Yattara... Her maçta aynı performansı sergilemediğini, maç seçtiğini ve büyük rakiplere karşı farklı oynadığını bildiğimiz, bunu da mazûr gördüğümüz sevgili kaptanımız bu maçta takıma gerekli ve yeterli katkıyı yapmıyorsa acaba hangi maçta yapacaktır? Konsantre olmakta zorlandığımız sıradan maçlarda bari rakip defans oyuncularını korner bayrağının oralarda yatırıp kaldırsın, kaleciye feyk atıp topu ağlara yuvarlasın, frikikten goller atıp rakibin direncini kırsın... Öyle bir şey varsa ortada önemli bir sorun yok demektir, çünkü nasılsa büyük maçlarda motivasyon sıkıntısı yaşamayan tek futbolcumuz kendisi değildir. Diğerleri sayesinde böyle maçları kazanabiliyoruz. Golü yeni yetme genç defans oyuncumuz atsa bile önemli değil. Yattara sıradan maçlarda da yeterli katkıyı yap(a)mıyorsa, o zaman bu konu ciddi surette tartışılmalı ve sağlıklı bir karar verilmeli demektir.
Diğer bir mesele, kireçlenmiş problemimiz gol vuruşları. Dünya’nın öbür ucundan golcü alıp geliyor sonra da aylarca uyum sağlamasını bekliyoruz ama o akıl almaz golleri kaçırdığı yetmiyormuş gibi bir de saha içinde adam dövmeye kalkıyor. Öteki futbolcularımız da ondan aşağı kalmıyor, amatörce goller kaçırıyorlar. Hele Colman’ın son dakikada atamadığı pozisyon affedilir gibi değil. Oyunun devamında bizim kale önünde oluşan frikik gol olsa ne olacaktı? İşte o zaman gösterirlerdi adama iyileştirmeyi... Gol her türlü kaçabilir, ancak yanı başında kendini ofsayttan da korumuş bir takım arkadaşın var, kalecinin üstüne kapaklanmak da neyin nesi? Her zaman nerede bulursun bu kadar pozisyonu? Büyük takımın futbolcusu gerektiğinde sinekten yağ, olmadık pozisyondan gol çıkaracak, başka türlü Kaf Dağı’nın kaygan yokuşlarını tırmanamazsın...
Öyle ya da böyle, Trabzonspor önemli bir galibiyetle belki de yeni bir Fetret Devri’nin eşiğinden dönmüştür. Trabzonspor önümüzdeki gün ve haftalarda elindeki kadrodan maksimum verimi almaya çalışmalı, bir yandan da yeni Mustafa’ların çıkışını mecburi hallere bırakmamalıdır.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
950
Yer
Spor
5.10.2010
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Bülent Şirin
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Beşiktaş Galibiyeti Üzerine Mülahazalar
Bülent Şirin
950 okuma
Hain Mesut!
Bülent Şirin
1146 okuma
Trabzonspor, ÖDP ve Ogün Samast…
Bülent Şirin
2285 okuma
Liderlik güzel; ya şampiyonluk?..
Bülent Şirin
1176 okuma
Etten duvara çare yok
Bülent Şirin
1101 okuma
Trabzonspor’un problemi “derin”de mi?
Bülent Şirin
2097 okuma
Olimpiyat’ta 70 bin kişi…
Bülent Şirin
2157 okuma
Olimpiyat’ta Üç’lü…
Bülent Şirin
2151 okuma
Rize’den yükselen “Şampiyon Trabzon” sesleri
Bülent Şirin
2243 okuma
Osmanlıdan Beri Fenerbahçe Galatasaray Maçlar
Aytekin Takar
1204 okuma
Kusursuz Mağlubiyet...
Bülent Şirin
857 okuma
Daha Az Yemek İçin 8 Öneri
Sağlık Rehberi
1308 okuma
Cesaret Abidesi Bruce Lee
Siyah Giyinen Adam
934 okuma
Fatih Tekke, profesyonellik ve kurşun askerle
Bülent Şirin
909 okuma
Trabzonspor’un en önemli ihtiyacı
Bülent Şirin
2070 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi189/Besiktas-Galibiyeti-Uzerine-Mulahazalar
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap