Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Osmanlıdan Beri Fenerbahçe Galatasaray Maçları Olaylı Geçer
Yazı Yaz
756
367
Spor
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
25.5.2013
0 yorum
1203
okuma
1915'te dönemin gazeteleri yarım kalan bir derbiden sonra "Gürültüsüz patırtısız bir müsabakanın gerçekleşmesi yine mümkün olmadı" diye yazmışlardı
Ülkemizde çoluk çocuk stada gidip futbol seyredemiyoruz. Özellikle derbilerde hiç istemediğimiz ve tasvip etmediğimiz hadiseler meydana geliyor. Bunların ortadan kalkmasını hepimiz temenni ediyoruz ama yetmiyor. Sporda şiddete karşı ciddi yaptırımların kanun uygulayıcıları tarafından uygulanmasını bekliyoruz.
Eskiler, biz hep yan yana kardeş kardeş centilmence maç seyrederdik diye geçmişteki maçları anlatırlar. Ama maalesef özellikle Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında rekabetin başladığı günden beri gürültü, patırtı eksik olmamış. Bu durum Osmanlı dönemine kadar iniyor. Ancak böyle gelmiş, böyle gider demeden sporda şiddeti bitirmemiz için her şeyi yapmamız lazım.
KAVGASIZ SEYREDEMEYECEK MİYİZ?
Futbol kulüpleri İkinci Abdülhamid döneminde kurulmuş olmalarına rağmen aralarında ciddi manada rekabet II. Meşrutiyet döneminde başladı. Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. Vahdettin Engin tarafından bulunan bir gazete haberi iki takımın rekabetiyle ilgili ilginç bilgiler veriyor.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında iki takım arasındaki maçı Donanma Gazetesi şöyle anlatır: 16 Ekim 1915 günü Fenerbahçe ile Galatasaray arasında bir maç daha yapıldı. Seferberlik dolayısıyla kulüpler güçlerini kısmen kaybetmişlerdi. Ama bununla birlikte Fenerbahçe daha kuvvetli idi.
Maç oynanırken Galatasaray ceza sahası içinde topun bir futbolcunun eline değmesi sonucu Fenerbahçeliler penaltı diye itiraz ettiler. Galatasaraylılar ise pozisyonu ele çarpma olarak değerlendirdi. Hakem ise penaltı vermedi. Saha bir anda karıştı. Futbolcular birbirine girdi.
Hakem sahayı terk etti. Bunun üzerine Fenerbahçeli futbolcular da sahadan ayrıldılar. Bu suretle maç yarıda kaldı. Senelerden beri anane haline gelmiş bir mesele yine tekrarlanmış oldu. Yani Fenerbahçe ile Galatasaray arasında gürültüsüz, patırtısız bir müsabakanın gerçekleşmesi yine mümkün olmadı.
HASTANEDE BİTEN MAÇ
Vahdettin Engin, yaptığı bir başka araştırmada da Cumhuriyet döneminde iki takım arasındaki maçlarda hadisenin eksik olmadığını anlatır. 1929 yılında Fenerbahçe ve Galatasaray şampiyonlukta çekişiyorlardı. İki takım arasında yapılacak maçta kim kazanırsa o şampiyon olacaktı.
10 Mayıs 1929 Cuma günü Taksim Stadı'nda oynanan maç, iki taraf da iddialı olduğu için büyük bir mücadele içinde geçti.
Galatasaraylı Mehmet Nazif ve Kemal ile Fenerbahçeli Kadri aldıkları darbeler yüzünden kol ve bacakları kırıldığı için hastaneye kaldırıldılar. Diğer birçok futbolcu da maçı yara bere içinde tamamladı. Bu arada bir grup seyirci sahaya daldı ve bir süre oyunun durmasına yol açtı. Sonuçta ilk devresi 1-1 biten maçı Galatasaray 2-1 kazandı ve şampiyon oldu.
Milliyet Gazetesi'ne göre, yaralılardan hastaneye kaldırılıp ancak bir gün sonra kendine gelebilen Galatasaraylı Kemal hadiseyi şöyle anlatmıştı: "Birinci yarıda Sabih'ten kasti olmayan bir tekme yedim. Oyunun sonunda kendimi kaybettim."
Hastaneye kaldırılan diğer yaralılar, Galatasaraylı Mehmet Nazif ile Fenerbahçeli Kadri idi. Kadri maç sırasında Galatasaraylı Latif'le çarpışmış ve kolu üç yerinden kırılmıştı. Mehmet Nazif'in ise Fenerbahçeli Zeki'nin tekmesi sonucu ayağı kırılmıştı. İddialara göre Zeki "Keşke iki ayağı kırılsaydı" demişti. Zeki ise böyle bir şey söylemediğini ifade ediyordu.
Maç sırasında meydana gelen hadiseler sebebiyle futbolculardan Sabih, Latif ve Zeki sorgulandılar ve daha sonra kefaletle serbest bırakıldılar. Oyun o kadar sert oynanmıştı ki yaralanmayan futbolcu hemen hemen yok gibiydi.
Olaylar polis tarafından savcılığa intikal ettirildiğinden konu ile ilgili soruşturmayı Savcı Necmettin Bey yürüttü. Savcı hastanede yatan futbolcuların kazaen mi yoksa kasten mi yaralandıklarını araştırdı.
Maç bitmişti ama suçlamalar günlerce devam etti. Kulüpler birbirlerini suçluyor, hakem sertliklere göz yumduğu için eleştiriliyor, en büyük öfke ise Federasyon'un İstanbul bölge temsilcileri üzerinde yoğunlaşıyordu. Gazeteler günlerce futbolcuların ve kulüp idarecilerinin demeçlerini yayınladı durdu.
Kangren olan uzuvları kesip atmaya mecburuz
1929'da hastanede biten derbideki hadiseler üzerine 13 Mayıs tarihli Milliyet konuyu manşetten gündeme getirip, büyük puntolarla şu başlığı atmıştı: "Kangren olan uzuvları kesip atmaya mecburuz. İstanbul spor teşkilatının çarkı bozuk bir dümenle döndürülüyor."
Gazete, bazı kişilerin her zaman olduğu gibi Galatasaray mı haklı, Fenerbahçe mi haklı konusunu tartışmak gibi bir yanılgıya düştüklerini beyan ederek şunları yazıyordu: "Kim haklı veya haksız olursa olsun. Ortada tek bir haksızlık vardır. O da, Türk sporuna leke sürülmüş olmasıdır. Bunu yapan, tekrarına lüzum gördüğümüz müşterek kundaktır. Senelerin kibrit çaktığı bu ihtiras ve ikilik nihayet bu hadisede bütün alevini aldı ve sporda fırkacılığın zararlarını bir defa daha gözler önüne serdi. Alınacak tedbir şudur: Mazi ve tarih olan şöhretlere artık veda etmek ve Türk sporculuğunun bol bol sahip olduğu genç yeteneklere fırsat vermek. Gün bugündür. Kangren olan uzuvları keselim.
Gazete söz konusu yorumu yaptıktan sonra maçtaki olaylarla ilgili olarak şu soruları gündeme getirmişti: Futbol işleri ile ilgili heyet 20 seneden beri rakip olan bu iki kulübün maçı için tedbir aldı mı? Bilhassa sert oyunu ile bilinen Galatasaray'ın maçı için neden gevşek bir hakem seçildi? Oyun bir dövüş halini aldıktan sonra maçı seyreden futbol heyeti başkanları hadiseye neden müdahale etmediler? Maçın tatili için hakemi neden uyarmadılar? Öteden beri sert oyunları ile tanınmış bazı futbolcular şimdiye kadar neden pasifize edilmediler?
Futbol kuralları
19. yüzyılda Londra kulüp kaptan ve temsilcileri bir barda toplanarak Football Association'ı kurmalarından sonra futbolun ilk kuralları olan Cambridge Kuralları tespit edildi. Cambridge Kuralları'yla futbola İngiliz damgası vuruldu.
İlk futbol takımları
1902 yılında İngilizler ve Rumlar'ın oluşturduğu Kadıköy Futbol Kulübü'nde doğan bir anlaşmazlık üzerine bazı İngilizler ayrıldılar. 1903'te tamamen İngilizler'den oluşan Moda Futbol Kulübü'nü kurdular. Bu kulübü, çoğunluğu Kadıköylü Rumlar'dan oluşan Elpis takımı takip etti. Bunlara İngiliz elçilik personel takımı Imogene de katıldı.
Erhan AFYONCU
eafyoncu@bugun.com.tr
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1203
Yer
Spor
25.5.2013
1
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://www.bugun.com.tr/osmanlidan-beri-fenerbahce-galatasaray-maclari-olayli-gecer-yazisi-632381
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Aytekin Takar
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Etten duvara çare yok
Bülent Şirin
1100 okuma
Olimpiyat’ta 70 bin kişi…
Bülent Şirin
2157 okuma
Liderlik güzel; ya şampiyonluk?..
Bülent Şirin
1176 okuma
Olimpiyat’ta Üç’lü…
Bülent Şirin
2151 okuma
Trabzonspor, ÖDP ve Ogün Samast…
Bülent Şirin
2285 okuma
Rize’den yükselen “Şampiyon Trabzon” sesleri
Bülent Şirin
2243 okuma
Hain Mesut!
Bülent Şirin
1146 okuma
Osmanlıdan Beri Fenerbahçe Galatasaray Maçlar
Aytekin Takar
1203 okuma
Beşiktaş Galibiyeti Üzerine Mülahazalar
Bülent Şirin
950 okuma
Daha Az Yemek İçin 8 Öneri
Sağlık Rehberi
1308 okuma
Trabzonspor’un problemi “derin”de mi?
Bülent Şirin
2097 okuma
Cesaret Abidesi Bruce Lee
Siyah Giyinen Adam
934 okuma
Kusursuz Mağlubiyet...
Bülent Şirin
857 okuma
Fatih Tekke, profesyonellik ve kurşun askerle
Bülent Şirin
909 okuma
Trabzonspor’un en önemli ihtiyacı
Bülent Şirin
2070 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi756/osmanlidan-beri-fenerbahce-galatasaray-maclari-olayli-gecer
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap