Hain Mesut!

Yazı Yaz

Spor Yorum Yaz Yazdır Tavsiye Et

12.10.2010 0 yorum 1139 okuma

Almanya’ya yenildik. Hiddink tartışılıyor, kadrosu tartışılıyor, genelde neden kaybettiğimiz tartışılıyor. Ne yazık ki bu tartışmaların eski yıllardaki acı mağlubiyetler sonrası yapılan tartışmalardan çok fazla farkı yok. Biz bu tartışmacıları kendi hallerine bırakıp, bir başka konuya değinmeye çalışacağız.

Maç esnasında Almanya milli takımında oynayan Türk asıllı futbolcu Mesut Özil, her ayağına top geldiğinde tribünlerdeki Türk taraftarlar tarafından yüksek perdeden ıslıklandı, protesto edildi. Önce biraz şaşırıp, “maça kısa bir süre kala Mesut sevimsiz bir laf mı sarf etti acaba?” diye merak ettim ama anladım ki öyle bir şey yoktu. Mesut ilk kez Almanya milli takımında oynamıyordu, daha birkaç ay önce Dünya Kupası’nda üstün bir performans göstermiş ve Real Madrid’e transfer olmuştu.

Meselenin seyrini daha sağlıklı analiz edebilmek için biraz gerilere gidelim. Vatandaşlarımız Avrupa’ya gurbete çıkalı yarım yüzyıl oldu. Orada doğup büyüyen gurbetçi çocukları normal olarak futbol da oynamaya ve büyük takımlarda kendilerini göstermeye başladılar. İlk aklımıza gelenler Erhan Önal, İlyas Tüfekçi, Erdal Keser ve Uğur Tütüneker gibi isimler. Sonraları başkaları da onları takip ettiler. Yetişmiş oyuncu sıkıntısı çeken Türk futbolu bu hazır oyunculara can simidi gibi sarıldı. Milli takımda oynarken sonraları kulüp takımlarımıza da transfer oldular ve Avrupa sahalarında önemli başarılara da imza attılar.

Almanya, bu futbolculara uzun zaman kayıtsız kaldı, kendi milli takımında “değerlendirmek” için pek de bir çaba göstermedi. Kalite itibariyle o dönem yetişen Türk asıllı futbolcuların Almanya milli takımı için yetersiz bulunmuş olabileceği ihtimali yanında, o zamanlar milliyet ve milliyetçilik anlayışının bugünkünden hayli farklı olmasının da bunda mutlaka etkisi vardır. Tabiî sonraları her şey gibi bu anlayış da değişti ve Dünya’da hemen her ülke gibi Almanya Milli takımında da “devşirme” futbolcular boy göstermeye başladı. Almanya nüfusunda hatırı sayılır oranda Türk asıllı gurbetçi bulunduğu için, bu devşirmeler arasında bizden de birilerinin bulunması son derece normaldi. Bunlardan biri de şimdilerde yorumculuk yapan Mustafa Doğan’dı ve Almanya milli takımında oynadığı dönemlerde (hatırladığım kadarıyla) Türkiye’yle hiç oynamadıkları için böyle bir problem zuhur etmemiş, İsviçre milli takımında oynayan Kubilay Türkyılmaz ise, iki takımın aynı gruba düştüğü bir turnuvada “Türkiye’ye karşı oynamayarak” meseleyi argo tabirle altmışaltıya bağlamıştı.

Aradan geçen bunca yıldan ve Türkiye de Dünya’ya ayak uydurarak “devşirme” yöntemini uygulamaya başladıktan sonra, böyle bir protestoyla karşılaşacağımızı doğrusu hiç sanmıyordum. Başta da söylediğimiz gibi, Mesut Almanya milli takımında ilk kez oynamıyor, rakip Türkiye olunca ne olacak, “ben anamın babamın vatanına kurban olurum, karşısında top mop oynayamam, affımı istiyorum” mu diyecekti? Günümüz gerçekleri artık o kadar romantizmi kaldırmıyor, kimse kusura bakmasın. Türkçe bile bilmeyen Mustafa İzzet’i “ikna edip” oynatmadık mı milli takımda? Sahi, nerelerdedir şimdi o milli futbolcumuz? Varlığını bile unuttuk...

Bu durum filmlere konu olan klasik bir senaryoya benziyor aslında. Hani bir ana-baba bakamayacağına inandığı çocuğu cami avlusuna bırakır, birileri onu alıp kendi çocuğu gibi bakar büyütür, sonra da biyolojik ana-baba bir yerden çıkagelip “vaay, o bizim ciğerparemiz, onu bize geri verin!” diye ortalığı velveleye verir ya, bizim iş de aynen öyle. Kulüp takımlarını yabancı futbolcuyla dolduran ülkeler artık milli takımlarında yabancı orijinli futbolcular görmeye alışacaklar, yabancı milli takımlarda da kendi (?) futbolcularını... Aurelio’nun birkaç kuşaktır Türkiye’de yaşamadığını, Türkiye’de doğup büyüyüp, futbolcu olmadığını da unutmayacaklar...

“Ben yıllarca savaşıp mahvoldum, 15 sene sonra da senden işçi alıp ekmeğini verdim. Sen ne yaptın?” diye sorarlar da cevap veremezsin.... İyi ki “benim stadımda benim futbolcumu ne hakla yuhalarsın?” türünden Şarklı refleksleri yok adamların... Bizde olsa savaş sebebi sayarız alimallah...

			1139
Yer	Spor 12.10.2010	0 kişi beğendi 0 kişi beğenmedi
Etiket	---
Kaynak

Yorum yapabilmek için Üye Olun veya Giriş yapın

Bülent Şirin
adlı kullanıcının diğer yazıları

	Kusursuz Mağlubiyet...
	Bülent Şirin 851 okuma

	Trabzonspor’un problemi “derin”de mi?
	Bülent Şirin 2079 okuma

	Beşiktaş Galibiyeti Üzerine Mülahazalar
	Bülent Şirin 942 okuma

	Hain Mesut!
	Bülent Şirin 1139 okuma

	Trabzonspor, ÖDP ve Ogün Samast…
	Bülent Şirin 2269 okuma

	Liderlik güzel; ya şampiyonluk?..
	Bülent Şirin 1166 okuma

	Etten duvara çare yok
	Bülent Şirin 1091 okuma

	Olimpiyat’ta 70 bin kişi…
	Bülent Şirin 2141 okuma

	Olimpiyat’ta Üç’lü…
	Bülent Şirin 2132 okuma

	Rize’den yükselen “Şampiyon Trabzon” sesleri
	Bülent Şirin 2226 okuma

	Osmanlıdan Beri Fenerbahçe Galatasaray Maçlar
	Aytekin Takar 1196 okuma

	Daha Az Yemek İçin 8 Öneri
	Sağlık Rehberi 1299 okuma

	Cesaret Abidesi Bruce Lee
	Siyah Giyinen Adam 925 okuma

	Fatih Tekke, profesyonellik ve kurşun askerle
	Bülent Şirin 901 okuma

	Trabzonspor’un en önemli ihtiyacı
	Bülent Şirin 2055 okuma

	Birşeyler yaz


Adınız :
Gidecek E-posta :


Adınız :
Rapor nedeni :

Adana	Bitlis	Giresun	Kırşehir	Sakarya
Adıyaman	Bolu	Gümüşhane	Kilis	Samsun
Afyonkarahisar	Burdur	Hakkari	Kocaeli	Siirt
Ağrı	Bursa	Hatay	Konya	Sinop
Aksaray	Çanakkale	Iğdır	Kütahya	Sivas
Amasya	Çankırı	Isparta	Malatya	Şanlıurfa
Ankara	Çorum	İstanbul	Manisa	Şırnak
Antalya	Denizli	İzmir	Mardin	Tekirdağ
Ardahan	Diyarbakır	Kahramanmaraş	Mersin	Tokat
Artvin	Düzce	Karabük	Muğla	Trabzon
Aydın	Edirne	Karaman	Muş	Tunceli
Balıkesir	Elazığ	Kars	Nevşehir	Uşak
Bartın	Erzincan	Kastamonu	Niğde	Van
Batman	Erzurum	Kayseri	Ordu	Yalova
Bayburt	Eskişehir	Kırıkkale	Osmaniye	Yozgat
Bilecik	Gaziantep	Kırklareli	Rize	Zonguldak
Bingöl

Hain Mesut!

Paylaşımlarda Bulunun

Türkiye'nin Şehirleri