Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Mehmet Akif'te Vatan Mefhumu
Yazı Yaz
1938
4059
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
1.12.2015
0 yorum
1527
okuma
Eşref Edip, Akif’in Mısır hayatından bahsederken şöyle bir cümle kullanır. “Âkif , Mısır’da, “vatandan cüdâ” olmanın kahrını yaşarken, ruhunu dinlendirmek için zaman zaman, sanat müziğinin kendisini alıp götüren nağmelerinin kollarına bırakmaktadır.”
Bu ifadeyi günümüz düşünürleri ilk etapta şöye düşünmüş ve değerlendirmişlerdir. Vatan, Ankara’yı merkez’e alıp Edirne’den Aradahan’a, Sinop’tan Hatay’a kadar sınırları çizilmiş hatta Misak-i Milli’ye kadar giderek Musul ve Kerkük’ü, belki Batum’u da merkeze alan bir coğrafya tanımıdır.
Ben şahsen yıllarca Mehmet Akif’i okuyan biri olarak böyle düşünmedim, düşünmüyorum da. Mehmet Akif için vatan, din-i mübin-i İslam’ın yaşandığı yerdir. Evet milli şairimiz için tabiiki İstanbul’un, Fatih ilçesinin, Sarıgüzel mahallesinin başka manası vardı. Çocukluğu, mahalle mektebi, Köse İmamı nasıl hatırlamasın. Annesini, babasını nasıl hatırlamasın. Hele Ramazan aylarında babasının elinden tutunup teravih namazı için gittiği camiyi unutması mümkün mü?
Akif’in Mısır’da dinlediği sanat musikisi meselesine gelince şunları da söyleyebiliriz. Onu sadece Dede Efendi, İtrî,Tanburî Cemil Bey gibi şahsiyetlerin plaklarını dinlediğini düşünenler yanılabilirler. Akif, oradaŞerif Muhiddin’in, Mısırlı Şeyh Ali Mahmud’un da plaklarını çalmaktadır. Onun meşhur bir fotoğraf karesi vardır. Elini şakağına koyarak derin bir sükûnet içinde bazen Mısır’lı bazen de Tanburî Cemil Bey gibi musikişinasların plaklarını dinlemektedir...
Akif’in vaazlarıyla önce Süleymaniye’de daha sonra Kastamonu Nasrullah camiinde, Balıkesir Zağnos Paşa camiinde, Ankara Hacı Bayram Camiinde verdiği vaazlar şunun bir hülasası değil midir. Vatan bütün güzellikleriyle üç kıtadan sökülüp Anadolu’ya hapsediliyordu. Ve Balkanlardan kafileler halinde insanlar Anadoluya sığınıyordu. İş öyle bir hale geldi ki son kalan vatan parçası Anadolu da elimizden gidiyordu. İşte o zaman Akif Kurtuluş mücadelesini camiilerde başlattı. Ondan sonra dağılmış ordularımız toparlanarak cephelere geçiş yaptı.
Akif’in Anadoluya kattığı değer biz Müslümanca bu topraklarda yaşayabilir miyiz. Ki o ve arkadaşları bunu da başardı. Ülkemiz kurtuldu. Ama masa başında oynanan oyunlarla bin yıllık tarihimiz, kardeşliğimiz, medeniyetimiz canavar batının pençeleri altında parçalandı. Akif’in kazanımları birer birer yok edildi. O da yok edileceğini anlayınca bu şehri bu kalan son vatan parçasını terketti. Hamisi Abbas Halim Paşa ile Mısır’a gitt.
Akif, Mısır’a gittiğinde kendini öncelere garip hissediyordu. Onun bu garipliği oraya yabancı olması değildi. Mesela şu satırları karalayan şairimiz. “Hanümansız bir serseriyim öz diyarımda” orayı kendi memleketi olarak görüyor ama Osmanlı tebası adına orada garipsendiklerini de ifade etmiyor değil. Akif, Osmanlı bakiyyesi bütün toprakları vatan parçası olarak gördüğünü söylemiştik. Hele Mısır’a gidirken bu sürgünlüğü bir yana bırakıp bu memleketin bir vatan parçası olarak Osmanlı’nın kalbinden koparıldığını söylüyordu ve Mısır’a o gözle bakıyordu.
Akif’in yavru vatan diye bildiği İstanbul’a hasretini biliyoruz. O şu şiirinde bile hasretini kalbine gömer.
“Ey bad-ı sabâ uğrayacaksın ya şimâle
Bilmem bir işim var sana etsem mi hevâle”
Biliyoruz ki İstanbul Mısır’ın kuzeyindedir. Bu nedenle “şimâl” ifadesi bize yabancı gelmiyor. Sabah rüzgarının yardımıyla İstanbul’a bir haber göndermek istiyor. Bunu bir kültür-medeniyet denkleminde düşünmek gerekir.
İfadelerimizi toparlarsak en son şunu söyleyebiliriz. Akif İçin vatan idealizesi din-i mubin-i İslam’ın yaşandığı ya da yaşanabileceği yerdir. Onun idealize ettiği hedeflere bu gün Türkiye’nin yeni yüzüyle ulaşmaya ramak kaldı. İnşallah Mısır da Suruiye de Filistin de bu idealize edilen hedeflerden nasibini alır. Duamız müşterektir.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1527
Yer
Makale
1.12.2015
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#mehmet
  
#akif
  
#eyyüp
  
#azlal
  
Kaynak
http://www.milatgazetesi.com/-Mehmet-Akifte-Vatan-Mefhumu/74503
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Eyyüp Azlal
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Sokağa İnmeyen Yüzde 50'Nin Bildirisi
Aytekin Takar
1526 okuma
Eylemcilere Müge Anlı'dan Gelen 31 Şok Soru
The Coolie
2029 okuma
Daha Ne İstiyorlar?
Süleyman Ayçiçek
1596 okuma
Enformasyon Ve Dezenformasyon
Ali Duman
1849 okuma
Osmanlı’da Sıbyan Mektepleri Ve Recâî Mehmed
Eyyüp Azlal
1691 okuma
Bir Şehirleşme Manifestosu…
İbrahim Balcıoğlu
2667 okuma
İskilipli Atıf Hoca
Eyyüp Azlal
2016 okuma
Allah’In Sevdiği Hasletler
Hamit Güveli
2465 okuma
An İtibariyle Çağrılıyoruz Kutlu Yolculuğa
Eyyüp Azlal
1779 okuma
Kimliğimiz
İsa Muslubaş
1555 okuma
Vefa Onur'lu İnsanların Meziyetidir.
Engin Duran
1624 okuma
Bir Çaglayan,Bir Damla Suyla Baslar....
Bulent Kacir
1594 okuma
Güçlü Ve Yeni Türkiye
Metin Külünk
1718 okuma
Necip Fazıl Ölmeden Önce Adeta Ölümü Hissetmi
Kahraman Maraşlılar
1564 okuma
Hocadan hocaya din farklı mı
Myname isno
1585 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi1938/mehmet-akifte-vatan-mefhumu
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap