Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Mehmet Akif'te Vatan Mefhumu
Yazı Yaz
1938
4059
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
1.12.2015
0 yorum
1419
okuma
Eşref Edip, Akif’in Mısır hayatından bahsederken şöyle bir cümle kullanır. “Âkif , Mısır’da, “vatandan cüdâ” olmanın kahrını yaşarken, ruhunu dinlendirmek için zaman zaman, sanat müziğinin kendisini alıp götüren nağmelerinin kollarına bırakmaktadır.”
Bu ifadeyi günümüz düşünürleri ilk etapta şöye düşünmüş ve değerlendirmişlerdir. Vatan, Ankara’yı merkez’e alıp Edirne’den Aradahan’a, Sinop’tan Hatay’a kadar sınırları çizilmiş hatta Misak-i Milli’ye kadar giderek Musul ve Kerkük’ü, belki Batum’u da merkeze alan bir coğrafya tanımıdır.
Ben şahsen yıllarca Mehmet Akif’i okuyan biri olarak böyle düşünmedim, düşünmüyorum da. Mehmet Akif için vatan, din-i mübin-i İslam’ın yaşandığı yerdir. Evet milli şairimiz için tabiiki İstanbul’un, Fatih ilçesinin, Sarıgüzel mahallesinin başka manası vardı. Çocukluğu, mahalle mektebi, Köse İmamı nasıl hatırlamasın. Annesini, babasını nasıl hatırlamasın. Hele Ramazan aylarında babasının elinden tutunup teravih namazı için gittiği camiyi unutması mümkün mü?
Akif’in Mısır’da dinlediği sanat musikisi meselesine gelince şunları da söyleyebiliriz. Onu sadece Dede Efendi, İtrî,Tanburî Cemil Bey gibi şahsiyetlerin plaklarını dinlediğini düşünenler yanılabilirler. Akif, oradaŞerif Muhiddin’in, Mısırlı Şeyh Ali Mahmud’un da plaklarını çalmaktadır. Onun meşhur bir fotoğraf karesi vardır. Elini şakağına koyarak derin bir sükûnet içinde bazen Mısır’lı bazen de Tanburî Cemil Bey gibi musikişinasların plaklarını dinlemektedir...
Akif’in vaazlarıyla önce Süleymaniye’de daha sonra Kastamonu Nasrullah camiinde, Balıkesir Zağnos Paşa camiinde, Ankara Hacı Bayram Camiinde verdiği vaazlar şunun bir hülasası değil midir. Vatan bütün güzellikleriyle üç kıtadan sökülüp Anadolu’ya hapsediliyordu. Ve Balkanlardan kafileler halinde insanlar Anadoluya sığınıyordu. İş öyle bir hale geldi ki son kalan vatan parçası Anadolu da elimizden gidiyordu. İşte o zaman Akif Kurtuluş mücadelesini camiilerde başlattı. Ondan sonra dağılmış ordularımız toparlanarak cephelere geçiş yaptı.
Akif’in Anadoluya kattığı değer biz Müslümanca bu topraklarda yaşayabilir miyiz. Ki o ve arkadaşları bunu da başardı. Ülkemiz kurtuldu. Ama masa başında oynanan oyunlarla bin yıllık tarihimiz, kardeşliğimiz, medeniyetimiz canavar batının pençeleri altında parçalandı. Akif’in kazanımları birer birer yok edildi. O da yok edileceğini anlayınca bu şehri bu kalan son vatan parçasını terketti. Hamisi Abbas Halim Paşa ile Mısır’a gitt.
Akif, Mısır’a gittiğinde kendini öncelere garip hissediyordu. Onun bu garipliği oraya yabancı olması değildi. Mesela şu satırları karalayan şairimiz. “Hanümansız bir serseriyim öz diyarımda” orayı kendi memleketi olarak görüyor ama Osmanlı tebası adına orada garipsendiklerini de ifade etmiyor değil. Akif, Osmanlı bakiyyesi bütün toprakları vatan parçası olarak gördüğünü söylemiştik. Hele Mısır’a gidirken bu sürgünlüğü bir yana bırakıp bu memleketin bir vatan parçası olarak Osmanlı’nın kalbinden koparıldığını söylüyordu ve Mısır’a o gözle bakıyordu.
Akif’in yavru vatan diye bildiği İstanbul’a hasretini biliyoruz. O şu şiirinde bile hasretini kalbine gömer.
“Ey bad-ı sabâ uğrayacaksın ya şimâle
Bilmem bir işim var sana etsem mi hevâle”
Biliyoruz ki İstanbul Mısır’ın kuzeyindedir. Bu nedenle “şimâl” ifadesi bize yabancı gelmiyor. Sabah rüzgarının yardımıyla İstanbul’a bir haber göndermek istiyor. Bunu bir kültür-medeniyet denkleminde düşünmek gerekir.
İfadelerimizi toparlarsak en son şunu söyleyebiliriz. Akif İçin vatan idealizesi din-i mubin-i İslam’ın yaşandığı ya da yaşanabileceği yerdir. Onun idealize ettiği hedeflere bu gün Türkiye’nin yeni yüzüyle ulaşmaya ramak kaldı. İnşallah Mısır da Suruiye de Filistin de bu idealize edilen hedeflerden nasibini alır. Duamız müşterektir.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1419
Yer
Makale
1.12.2015
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#mehmet
  
#akif
  
#eyyüp
  
#azlal
  
Kaynak
http://www.milatgazetesi.com/-Mehmet-Akifte-Vatan-Mefhumu/74503
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Eyyüp Azlal
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Ne korkusundan bahsediyorsunuz siz?
Bülent Şirin
1359 okuma
bayburt eymur köyü
Hasan Arslan
2066 okuma
KADINLAR
Ayşegül Tolukan
1492 okuma
Oy Trabzon Trabzon, Senden ayrılacağum…
Bülent Şirin
3048 okuma
Biten Ömürler,Heba olup giden yıllar,Yitik De
Orhan Topkaya
1461 okuma
AK Parti ve Osmanlı Sendromu
Bülent Şirin
1706 okuma
Baba ve Oğlu
Muhammet Esat Özbek
1824 okuma
İlmek ilmek birbirine bağlanmış çok renkli bi
Yıldırım Ercan
1540 okuma
Gerçekte sen ne hissediyorsan o her zaman doğ
Mootol Türkiye
1725 okuma
Dürüstlük pahalı bir mülktür ucuz insanlarda
Öner Akkaya
2240 okuma
Gözleriniz açık , yüreginiz ferah olsun efend
Mustafa Celep
1697 okuma
Yavuz Sultan Selim küpe takmazdı
Faruk Cansu
1877 okuma
Fransa Osmanlı'nın Avrupa'daki ispiyoncusuydu
Faruk Cansu
1897 okuma
Madde madde mü'min kadının kimliği
Myname isno
1800 okuma
Boğaz'ı donduran İstanbul kışları
Faruk Cansu
2172 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi1938/mehmet-akifte-vatan-mefhumu
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap