Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Aspendos - Antalya
Yazı Yaz
2393
3953
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
28.6.2020
0 yorum
644
okuma
Aspendos - Antalya
Antalya ve komşu Kentlerde Roma dönemine ait birçok Antik Kent ve içerisinde Akropol,Nekropol,Cavea,Antik Tiyatrolar ve Mimari yapılar bolca bulunmakta Fakat Antalya - Alanya karayolunun 44'üncü kilometresinden kuzeye dönen yolun 2'nci kilometresinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu’nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunmuş ve günümüze gelmiş büyük Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıdır. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. Akdeniz ile ulaşımını ve gelişmesini yakınındaki nehre ve dolayısıyla çevresindeki bereketli topraklara borçlu olan Aspendos’ta bugün çoğunlukla tiyatro ve suyolları ziyaret edilir. Şehre ait diğer yapıların kalıntıları ise tiyatronun yaslandığı tepenin düzlüğünde yer alır.
Yaptığımız gezide biraz yüzey araştırmaları yaparak bölgedeki Tarihin hala,içinde bulunduğu Tarihin derin izlerini ve o anı yaşıyor gibi hissetmenizdir.Hele şehrin yakınlarında akan nehrin kenarında İ.Ö. 467 yılında Yunanlılarla Persler arasında geçen, Eurymedon Savaşı adıyla anılan savaşın gürültüsünü duyar gibi olursunuz..! Bazı Tarihçiler bu çetin savaşın galibi Yunan tarafının olduğundan bahseder. Aspendos, Büyük İskender’e hileli yollarla direnme göstermeye çalışsa da sonuçta teslim olup, şehirde yetiştirilen ünlü atlar ve altın karşılığındaki vergi borcunu kabul etmişlerdir. İskender’in ölümünden sonra Ptolemaios egemenliğine giren şehrin, en parlak dönemi şüphesiz, ünlü tiyatro ve suyollarının inşa edildiği Roma İmparatorluk dönemidir.
Aspendos Tiyatrosu, gerek mimari özellikleri gerekse iyi korunmuş olması nedeni ile Roma Devri tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden biridir. Tanrılara ve devrin imparatorlarına adanan yapı, Roma tiyatro mimarisinin ve yapım tekniğinin son çizgilerini sergiler. Devrinin görkemli yapılarından biri olan Aspendos tiyatrosu 15–20 bin kişi alabilmekteydi. İmparator Marcus Aurelius devrinde (İ.S. 161–180) Theodoros’un oğlu mimar Zenon tarafından inşa edilmiştir. Girişin iki anında Grekçe ve Latince yazıtlardan Curtius Crispinus ve Curtius Auspicatus adlı şehrin zengini iki kardeş tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Tiyatronun yanında şehrin ziyaret edilebilir en önemli kalıntıları suyollarıdır. Aspendos suyolu sistemi antik suyollarının günümüze dek koruna gelmiş en iyi örneklerinden biridir. Genel görünümü, yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki kuzey-güney konumlu kemerli köprünün her iki ucundaki su basınç kuleleri oluşturur. Şehrin suyu tepede yer yer görülebilen ana kayaya oyulmuş armut şekilli sarnıçlarda toplanırken, İ.S. 2. ve 3'üncü yüzyıllarda tüm yapılarla beraber suyolu sistemi geliştirilerek suyun daha düzenli elde edilmesi başarılmıştır. Tiyatronun yaslandığı, yer yer sur duvarları ile çevrili Akropol alanı ve tepenin üzerinde ise agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası ile anıtsal tak, cadde ve Hellenistik tapınak kalıntıları şehir merkezinin yapıları arasındadır.
Akdeniz dünyasının en geçerli parasını basan Antik Kent zengin anıtsal yapılarla donanması zengin ekonomisinin olduğunu göstermektedir. Diğer taraftanda Kentin ekonomisine katkıda bulunan en önemli ihraç ürünü bugün kurutulup pamuk tarımında kullanılan, yakınlarındaki Kapria Gölü'nden elde edilen tuzdur. Diğer ihraç ürünleriyle beraber ulaşıma elverişli nehir aracılığıyla diğer Akdeniz pazarlarına gönderilen tuz, şehrin en önemli gelir kaynağıydı. Ayrıca bağcılık ve buna bağlı olarak şarapçılık, zeytin ve zeytinyağı ile diğer tahıl ürünleri ve yaş meyve şehrin tarıma dayalı diğer ihraç ürünleriydi. Tarihçiler Aspendos’ta yetiştirilen atların tüm Yakındoğu ve Akdeniz dünyasının en aranır atları olduğunu yazarlar. Aspendos, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde varlığını sürdüren şehirlerden biridir. Ünlü tiyatroda Selçuklu dönemi onarım izlerini özellikle dış cephe ortasındaki anıtsal kapı eklentisinde ve cephesindeki koyu kırmızı zigzag desenli sıva kaplamada görmek mümkündür. Selçuklu sultanlarının konakladıkları, kervansaray olarak düzenlendiği düşünülen sahne binasının günümüze dek sağlam kalabilmesinin en önemli nedeni de bu Selçuklu onarım ve korumacılığına bağlanır. Mustafa Kemal Atatürk de 1930 yılında burayı ziyaret etmiş, “onarılıp yeniden kullanılması” için direktifler vermiştir.
Araştırma/26.02.2011
Tekin Gün
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
644
Yer
Makale
28.6.2020
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#
  
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Tekin Gün
adlı kullanıcının
diğer yazıları
çakma domates
Zafer Kaplan
1441 okuma
Memleketimden isim manzaraları
Zafer Kaplan
1561 okuma
Ne korkusundan bahsediyorsunuz siz?
Bülent Şirin
1377 okuma
bayburt eymur köyü
Hasan Arslan
2073 okuma
KADINLAR
Ayşegül Tolukan
1504 okuma
Oy Trabzon Trabzon, Senden ayrılacağum…
Bülent Şirin
3068 okuma
Biten Ömürler,Heba olup giden yıllar,Yitik De
Orhan Topkaya
1469 okuma
AK Parti ve Osmanlı Sendromu
Bülent Şirin
1715 okuma
Baba ve Oğlu
Muhammet Esat Özbek
1836 okuma
İlmek ilmek birbirine bağlanmış çok renkli bi
Yıldırım Ercan
1551 okuma
Gerçekte sen ne hissediyorsan o her zaman doğ
Mootol Türkiye
1732 okuma
Dürüstlük pahalı bir mülktür ucuz insanlarda
Öner Akkaya
2251 okuma
Gözleriniz açık , yüreginiz ferah olsun efend
Mustafa Celep
1705 okuma
Yavuz Sultan Selim küpe takmazdı
Faruk Cansu
1890 okuma
Fransa Osmanlı'nın Avrupa'daki ispiyoncusuydu
Faruk Cansu
1908 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi2393/aspendos--antalya
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap