Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Yeni Türkiyenin Yeni Misyonu Yunus Emre Enstitüsü
Yazı Yaz
1939
4059
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
1.12.2015
0 yorum
1730
okuma
Bazen düşünmüyor değilim. Milli Eğitim Bakanlığımızın ismi Yunus Emre Bakanlığı mı olsun. Belki böylece “EĞİTİM” kökündeki boynu eğik, boynu bükük öğrenci profili de ortadan kalkar. Hocasının, üstadının kapısına bir eğri odun koymamak adına çabalayan, doğarkan VAV gibi; yaşarken de ELİF gibi olan öğrenciler yetiştiririz.
Ülkemizde eğitim tartışmaları şöyle dursun Türkiye'yi, kültürel mirasını, Türk dilini, kültürünü ve sanatını tanıtmak, Türkiye'nin diğer ülkeler ile dostluğunu geliştirmek, kültürel alışverişini arttırmak, bununla ilgili yurt içi ve yurt dışındaki bilgi ve belgeleri dünyanın istifadesine sunmak, Türk dili, kültürü ve sanatı alanlarında eğitim almak isteyenlere yurt dışında hizmet vermek için kurulmuş bir vakfımızdan bahsetmek istiyorum.
Bu vakfımızın bir de enstitütüsü var. Yunus Emre Vakfı ve Enstitüsü. Yönetiminde Dış İşleri, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlıkları gibi kuruluşların yer aldığı bu vakıf Almanlar’ın Gothe Enstitüsü dahası bütün Avrupa Birliği ülkelerinin bağlı olduğu Leonardo De Vinci enstitüsü gibi ülkemizin de yüz akı bir kuruluşu olarak dünya ülkelerinin kültürel alışverişlerinde yerini alıyor.
Vakıf kurulduğunda yurt dışında Türkçe eğitimini sürüdüren MEB ve TİKA vardı. MEB halen yurt dışına öğretmen gönderiyor. Ama TİKA bildiğim kadarıyla bütün eğitim ve kültürel görevlerini Yunus Emre Enstitüsüne devretmiş durumda.
Emperyalist güçler Ortadoğuda, Afrika’da, Asya’da ve dünyanın bir çok yerinde insanlığın kanını ve göz yaşını akıtırken “Yeni Türkiye’nin yeni yüzü olan Yunus Emre Enstitütüsü “SEVGİ” ve “BARIŞ” dilini bu kan kokan coğrafyaya ekme peşindedir. Enstitütü bu güzel işleri yaparken tabiiki felsefesini üstlendiği Yunus’un duruşuyla bir duruş sergiliyor. Bir bülbül gibi gidilen yerleri gül bahçesi yapma derdindeyiz. Yani kendi kültür ve edebiyatımızdan verirken o kültür ve edebiyatlardan da evrensel kodları devşirme peşinde. Çünkü İnsanlık ortak mirasımız.
Yahya Kemal’in bir mısrası vardı. Hiç unutmam. “Atalarımız, mesnevi okuyarak ve pilav yiyerek Balkanları fethetmişti.” Şimdi modern dünyada ve modern zamanda gönülleri fethetme eylemine katılıyor Yunus Emre Enstitüsü. Bunu yaparken Pembe İncili Kaftan hikayesindeki Muhsin Çelebiler’i ile başarısını pekiştirecektir inşallah.
Yunus Emre Enstitüsü, yeni dönemde yurt dışında özellikle Türkçe’yi öğrenmek isteyenlere nasıl imkanlar sunuyor. Dil öğrenenler bilirler “-A1 ve A2 seviyesinde, “Uzaktan Türkçe Öğretimi” uygulanmasının planlanma çalışmaları var. Web tabanlı bir “Eğitim ve Yönetim Sistemi”nin hazırlanıyor. Yabancılara Türkçe Öğretimi Sertifika Programları ve Yurt Dışındaki Türkologlara Yabancı Dil Olarak Türkçe Eğitim Programları düzenleniyor.
Türkçe Yeterlilik Sınavı'nın (TYS) uluslararası tanınırlığı ve geçerliği ile ilgili akreditasyon için ALTE sürecinin devam ettirililiyor. İnternet sitesiyle eşzamanlı olarak çalışacak olan, “Yunus Emre Radyosu”nun web radyosu şeklinde yapılandırılmasına mahsus çalışmalara hız verilmiş durumda.
Bunun yanında kültür ve sanat etkinlikleriyle Yunus Emre Enstitüsü göz doldurmaya devam ediyor. Bunların en önemlisi edebiyat alanında seçkin bir yere sahip kırk yazar, şair Yunus Emre’nin yurt dışındaki merkezlerinde Türkçe öğrenenlere konferasnlar veriyor. Bu iki yönde bir tekamüle vesile oluyor. Birincisi Türkçe’yi öğrenenler artık bu dili edebiyat seviyesinde öğrenmak adına bir mesafe kat ediyorlar. İkincisi yurt dışına giden şair ve yazarlarımız hatta resim ve fotoğraf sanatçılarımız ufuklarına ufuk; hayallerine hayal katıyor desek yerinde olur.
Yazımıma son verirken şu cümleleri de kullanmadan bitirmek istemiyorum. Bir zamanlar “KÖY ENSTİTÜLERİ” vardı. Köyde doğmuş biri olarak köye ve köylüye karşı değilim ama zihinlerimizi ve ufuklarımızı köylüleştiren bu zihniyetten “YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ” gibi Türkçeyi sevgi dili, Türkçeyi barış dili olarak dünyaya yaymaya çalışan kuruluşlara geldik. Bu durum hiç şüphesiz enstitünün başına geçen Prof. Dr. Hayati Develi hocamız ve ekip arkadaşlarının başarısıdır.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1730
Yer
Makale
1.12.2015
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#türkiye
  
#eyyüp
  
#azlal
  
Kaynak
http://www.milatgazetesi.com/Yeni-Turkiyenin-Yeni-Misyonu-Yunus-Emre-Enstitusu/74877
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Eyyüp Azlal
adlı kullanıcının
diğer yazıları
İstanbul'un Surlarını Az Kaldı Müzayedeyle Sa
Aytekin Takar
1723 okuma
Tepedelenli Ali Paşa'nın Gizli Hazineleri
Aytekin Takar
1919 okuma
Herşeyin Başı Eğitimdir Nereden ve Kimlerden
İsa Muslubaş
2296 okuma
İznik Ayasofya
Tekin Gün
2196 okuma
II. Kosova Savaşı
Tekin Gün
1886 okuma
Goethe, Neden Hafız'a Hayrandı
Eyyüp Azlal
1732 okuma
İnsan Koca İnsan! - İsa Muslubaş
İsa Muslubaş
1551 okuma
Gençlik Ve Kütüphane
Eyyüp Azlal
1639 okuma
Bahar Geldi Hoş Geldi
Kırşehir Portalı
1653 okuma
Liselerdeki Eğitim Ve Öğretim En-Kara
Eyyüp Azlal
1539 okuma
Kuranda Yanlış Veya Eksik Anlamlandırılan Baz
İslam Hukuku
2018 okuma
Bizim Bedenimiz Türk Kanımız İslamdır - İsa M
İsa Muslubaş
1663 okuma
Kuranda Eksik Veya Yanlış Anlam Verilen Bazı
İslam Hukuku
2592 okuma
Japonya Ve Osmanlı Modernleşmesi Üzerine
Hatice S.
1958 okuma
Sosyal Medya İlmihali: El-Çöpçataniyye El-Fey
Ali Duman
1603 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi1939/yeni-turkiyenin-yeni-misyonu-yunus-emre-enstitusu
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap