Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Suriye bir matruşkadır
Yazı Yaz
450
367
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
27.6.2012
0 yorum
1718
okuma
Suriye açıklarında barışçı bir görev halindeyken düşürülen silahsız bir savaş uçağımızın uyardığı duygular ve girişimler dalga dalga yayılıyor.
Bu hareketlilikte resmi seviyede verilen tepkiler ile medya aracılığıyla hareketlendirilen kamuoyunun farklı etkileri oldu. Basın ve sosyal medya daha heyecanlı. Resmi tepki ise hem itidalli hem de sistematik oldu.
Kriz yönetimi
İçeride tüm parti başkan ve kurmay heyetleriyle görüşülerek bir ortak (milli) tepkinin çerçevesi çalışılmaya çalışıldı. Bu doğru bir adımdı çünkü tüm milleti ilgilendiren konularda "kriz yönetimi" ortak aklı gerektirir.
Niçin acil ve önemli durumlarda kriz yönetimi önemlidir?
Günümüzde sorunlar o kadar büyümüş, karmaşıklaşmış ve ulusal sınırları aşmıştır ki onlarla baş edebilmek için kapsamlı bir tanımlama, zarar azaltma ve önlem alma ihtiyacı doğmuştur.
Söz konusu terim 1980'lerden sonra günlük dile girmiştir ve dört ögesi vardır:
1- Toplumun veya örgütün zarar görmemesi veya en az zararla sorunu aşma.
2- Sürpriz etkisini giderme.
3- Kısa sürede karar verme zorunluluğu.
4- Değişim ihtiyacı. Bu sonuncu öge, krizi karşılamakta veya önlemekte yetersiz kalan eski sistemi veya tedbirleri değiştirmek ihtiyacından kaynaklanmaktadır.
Suriye gerçeği
Suriye hava savunma bataryalarından ateşlenen bir füzenin uçağımızı düşürmesi sadece Türkiye ile Suriye'yi ilgilendirmemektedir. İki nedenle:
1- Bu bataryalar Rusya tarafından monte edilmiş ve muhtemelen hâlâ Rus teknisyenler tarafından yönlendirilmektedir.
Rusya'nın, uçağımızın düşürüldüğü Akdeniz sahilinde, Tartus'ta bir deniz üssü vardır. Bu üs onun için Akdeniz'de ayağını yerleştireceği ve Batılı ülkelerle (özellikle ABD ile) rekabet edebilmesini sağlayan önemli bir mevkidir.
Rusya ve Çin'in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye yaptırım uygulanmasını sağlayacak kararları bloke etmeleri her iki Doğulu gücün Batı'nın Ortadoğu'da tek başına at koşturmasını engellemek için Suriye'yi "kullanılabilir" bir aktör olarak görmeleri yüzündendir. O halde Suriye Suriye'den büyüktür.
Diğer yandan İran, Suriye ile sürdürmekte olduğu ittifak nedeniyle Şii eksenini ve etkisini, Şii çoğunluğu olan Irak üzerinden bir Alevi-Nusayri azınlık rejiminin egemen olduğu Suriye sayesinde Lübnan'a hatta Körfez ülkelerine kadar yayabilmektedir.
Suriye'deki karışıklıkların hemen Lübnan'da etkisini göstermesi bir tesadüf değildir. Eğer Suriye'de rejim değişirken Esed yönetimi "benden sonra tufan" der ve giderayak mezhep çatışmasının ateşini yakarsa bütün Ortadoğu bundan etkilenir, hatta Türkiye'de (daha önce örneklerini gördüğümüz) yapay karışıklıklar baş gösterebilir.
O nedenle Suriye, Suriye'den daha büyüktür. Bu nedenle Suriye konusunda fazla heyecanlı, rejim değişikliği sonrasını güvenceye almadan aceleci tavırlardan kaçınmak gerekir.
Uluslararası boyut
Hükümetin benimsediği ikinci strateji, meselenin uluslararası boyutunu hazırlamaktır. Bu da sağlam deliller, uluslararası hukuk ve ittifak (NATO) ilkeleri doğrultusunda sağlam bir dosya hazırlamakla başlar.
Bu dosya ile Türkiye'nin dünya devletlerinden ve müttefiklerinden ne istediği ve olayın sorumlusu devletten neleri talep ettiği net bir biçimde masanın üzerine koyulacaktır.
Belli ki Suriye HASMANE (düşmanca) bir tavır sergilemiştir. Bunun karşılığında bir tepki sergilenecektir. Bu konuda tutulacak iki yol vardır:
1- Misilleme.
2- Bedel ödetme. Misilleme, intikam duygusunu tatmin eder ama sorunu gidermez ve tekrarını da pek önlemez.
Geriye bedel ödetmek kalıyor. Bunun da üç ayağı var:
1- Caydırıcı bir kararlılık sergilemek.
2- Özür diletmek (bir daha yapmayacağım sözü almakla eşdeğerdir).
3- İnsani ve maddi kaybın zararını karşılatmak (tazminat).
Öyle anlaşılıyor ki Türkiye yönetimi bu ikinci yolu seçmiştir. İyi de etmiştir. Hem uluslararası ilişkilerde iyi bir örnek sergilemek hem müttefiklerini yanında tutmak hem de Suriye gibi bir barut fıçısına ateşle yaklaşmamak basiretini göstermiştir. İzleyelim...
Doğu ERGİL
dergil@bugun.com.tr
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1718
Yer
Makale
27.6.2012
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://gundem.bugun.com.tr/suriye-bir-matruskadir-196679-makalesi.aspx
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Aytekin Takar
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Biten Ömürler,Heba olup giden yıllar,Yitik De
Orhan Topkaya
1443 okuma
AK Parti ve Osmanlı Sendromu
Bülent Şirin
1689 okuma
Baba ve Oğlu
Muhammet Esat Özbek
1807 okuma
İlmek ilmek birbirine bağlanmış çok renkli bi
Yıldırım Ercan
1520 okuma
Oy Trabzon Trabzon, Senden ayrılacağum…
Bülent Şirin
3020 okuma
Gerçekte sen ne hissediyorsan o her zaman doğ
Mootol Türkiye
1705 okuma
Dürüstlük pahalı bir mülktür ucuz insanlarda
Öner Akkaya
2206 okuma
Gözleriniz açık , yüreginiz ferah olsun efend
Mustafa Celep
1674 okuma
Yavuz Sultan Selim küpe takmazdı
Faruk Cansu
1846 okuma
Fransa Osmanlı'nın Avrupa'daki ispiyoncusuydu
Faruk Cansu
1867 okuma
Madde madde mü'min kadının kimliği
Myname isno
1783 okuma
Boğaz'ı donduran İstanbul kışları
Faruk Cansu
2154 okuma
Dedeleri Sultan Abdülmecid'in huzuruna çıkıp
Faruk Cansu
1679 okuma
Mutlu olmak varken, bu dünyada
Ekrem Şensu
1815 okuma
Tetris, beyin gücünü artırıyor
Ekrem Şensu
1615 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi450/Suriye-bir-matruskadir
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap