Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Tevfik Fikreti Nasıl Bilirdiniz
Yazı Yaz
4565
4059
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
28.8.2023
0 yorum
562
okuma
Tevfik Fikret'i nasıl bilirdiniz?
Tevfik Fikret’i nasıl bilirdiniz sorusundan önce şu meşhur Temel fıkrasını hatırlamakta fayda vardır. Fıkraya göre Temel, karıştığı bir trafik kazası sonrası hâkim karşısına çıkarılır. Hâkim sorar, anlat hele nasıl yaptın bu kazayı. Temel anlatıyor… Hâkim bey yolda gidiyordum, frenim patladı. İleride sağda bir çocuk vardı. Solda ise Pazar kuruluydu. Peki, sonra ne oldu, demiş hâkim bey. Ne olacak hâkim bey, her şey çocuğun pazara doğru kaçmasıyla başladı? Fıkranın tamamını anlatmaya gerek yok.
Geçtiğimiz hafta aynı gazetede köşe yazarı olan bir arkadaşımız bir yazısında Tevfik Fikret’i anlatmıştı. Her hafta Milat gazetesinde yazılarım çıktığı gibi gazetedeki diğer köşe yazarlarının da yazılarını okurum. Yazılarımız gündeme dair işaretler taşımasa da geleceğe dair önemli mesajlar vermektedir.
Tevfik Fikret hakkında yazı yazan arkadaşımız, bu yazısıyla bir değerlendirme yazısından ziyade bir güzelleme ve şairi göklere çıkarma yazısına dönüştürdüğünü gördüm. Geçmişte olduğu gibi bugün de Tevfik Fikret’i sol cenah ve seküler güruh adeta bayraklaştırmaktadır. Bu kesim onun her şiirininden hatta her mısrasından Batılılaşma, modernleşme ve aydınlanmaya dair bir karine aramışlardır.
Demem odur ki Tevfik Fikret zaten kendi mahallesinde fazlasıyla el üstünde tutulmuş hakkında binlerce güzelleme yapılmıştır. Fikret; yalnız bırakılmış, arkasında hafiyeler gezdirilmiş, ülkesinden kovulmuş bir şair değildi. Ki Fikret ve arkadaşları Abdülhamid’in olduğu yerde olmayız deyip Yeni Zellanda’ya gitme isteklerini de biliyoruz. 1900 yılında İngiltere, Güney Afrika’da Boerler ülkesini mağlûp etmesi üzerine Tevfik Fikret ve arkadaşları bu galibiyeti tebrik eder. Hatta İngiliz sefaretine (büyükelçiliğine) bir bildiri de sunarlar. Bu bildiride Tevfik Fikret’in imzası vardı. O dönem aydınları Fikret’i epeyce eleştirmişti.
Tevfik Fikret’in İslamî düşünür ve aydınlarda karşılığı ise şudur. Biraz da literatür bilgilerimize hatırlarsak bu şairin Galatasaray lisesinde iki önemli hocası vardı. Recaizade Mahmut Ekrem ve Muallim Naci… Recaizade, bilindiği üzere Batılı değerleri savunan bir şair ve yazar iken Muallim Naci ise İslamî değerleri savunan şiir ve yazılarıyla dikkat çekmiş şair- yazarlarımızdandı. Tevfik Fikret, ilk şiirlerini Muallim Naci’nin etkisinde yazar. Yine onun vasıtasıyla eski tarzdaki ilk şiirleri Tercümân-ı Hakîkat’ta yayımlandı (1884-1885). Bu şiirlerinde Tevfik Fikret, daha itidallı, İslamî değerlere saygılı, Batılı değerlere karşı da ön yargıyla yaklaşan bir tavır içindeydi.
Fikret, 1901 yılında İstanbul için yazdığı Sis adlı şiiriyle bir dönüm noktası yaşamış gibi. İstanbul’u bin kocadan dul bir kadın olarak tanımlarken aslında etkilendiği Fransız şair Bodler’in (Baudelaire ) Paris için yazdığı “Epilogue” adlı bir şiiri vardır. Bodler’in bu şiiri başkent Paris’i tasvir eden bir şiirdir. Bu şiirle Bodler, Paris’i tasvir ederken ortaya bir bakış
açısı ve bir dünya görüşü sergiler. Burada Paris, lanetli bir şehir olarak tanımlanır. Ona göre Paris, İnsanı ezen bir şehirdir. Tevfik Fikret’in Sis şiiri ile Bodler’in Epilogue şiiri arasında metinlerarası bir ilişki söz konusu. Ve Fikret, bir esinlenmeden çok Epilogue şiirini adeta iskeletini almış ve Sis şiiri yazmıştır. Bodler, nasıl ki Napolyon’u istenmeyen adam ve kızıl sultan ilan ederken Batılılaşma eğiliminde olan Tevfik Fikret de Sultan Abdülhamit Han’ı kızıl Sultan ve diktatör adam olarak ilan etmişti. Bununla yetinmeyen Fikret, Abdülhamid’e bombalı suikast hazırlayan Ermeni çetelerini alkışladığı “Bir Lahza-i Teahhur” (1906) adlı bir şiir de yazdı. Fikret’in burada hain emeller peşindeki Ermeniler’i alkışlaması, hem o yıllarda hem bu şiirin yayımlandığı II. Meşrutiyet sonrasında çok eleştirilmiştir. Sizce Tevfik Fikret, Abdülhamid Han gibi bir devlet başkanına karşı böyle düşmanlık etme cesaretini nereden almıştır. Cevabımız onun hayatındaki bir dönüm noktası olan Robert Kolejinde hocalığa başlamasıydı. Fikret, artık buradaki hocaların etkisindedir.
Fikret’in kendi hayatında en büyük çelişkisi belki de oğlu Haluk’tur. O, oğlu sayesinde memlekette fen ve teknoloji ile ilerleyeceğini düşünür. Oğlu Haluk’u Türk gençliğine örnek bir şahsiyet olacağını hayal eder. Bu nedenle Haluk’u İskoçya’ya (İngiltere) göndermişti. Fakat ne hikmettir ki Haluk Hristiyan bir papaz olmuştu.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
562
Yer
Makale
28.8.2023
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#eyyüpazlal
  
#tevfikfikret
  
#milat
  
Kaynak
https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/tevfik-fikreti-nasil-bilirdiniz-1336/
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Eyyüp Azlal
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Tataristan İzlenimleri
Eyyüp Azlal
1608 okuma
Hilalin Mesajı
Son Osmanlı
1705 okuma
İdil Volga‘da Gün Batımını Görmek 1
Eyyüp Azlal
1504 okuma
Hedef Üçlü!
Son Osmanlı
1654 okuma
Operasyon
Son Osmanlı
1569 okuma
İdil'de Gün Batımı 2
Eyyüp Azlal
1646 okuma
Eş-Bomba
Son Osmanlı
2189 okuma
Operasyon
Son Osmanlı
2259 okuma
Sınır Savaşı!
Son Osmanlı
1714 okuma
Yüksek Tansiyon
Son Osmanlı
2570 okuma
40 Yıllık Hikaye
Son Osmanlı
1955 okuma
Sahte Kavga
Son Osmanlı
1646 okuma
Avrupa Çatırdıyor
Son Osmanlı
1582 okuma
Oyun Bozuluyor
Son Osmanlı
1441 okuma
Dağ Ele Geçti
Son Osmanlı
1488 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi4565/tevfik-fikreti-nasil-bilirdiniz
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap