Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Göktürk İmparatorluğu / 552 -743 Kurucusu: Bumin Kağan,Başkenti: Ötüken
Yazı Yaz
2409
3953
Kültür-Sanat
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
4.7.2020
0 yorum
1077
okuma
GÖKTÜRK İMPARATORLUĞU
Göktürk Devleti , Türk tarihinde ulus adımız olan Türk adı ile kurulan ilk devlettir . 552 yılında kurulan ve bağımsız olan bu devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Bumin Kağan 'dır .Devletin merkezi Ötüken’dir . Bumin Kağan Orta Asya’daki bütün Türk boylarını egemenliği altında topladı . Kardeşi İstemi‘yi Batı ülkelerine "yabgu" olarak atadı .
Bumin kağan ölünce yerine oğlu Murat Kağan Hükümdar oldu . Murat kağan, devleti İstemi Yabgu ile birlikte yönetti . Bu dönemde İpek Yolu , Türklerin denetimine girdi . Türkler, Çin’e üstünlüklerinin kabul ettirdiler . Devlet 582 yılında önce Doğu Göktürk Devleti ve Batı Göktürk Devleti olmak üzere ikiye ayrıldı . Ayrılıştan bir süre önce Doğu Göktürk Devleti 630 yılında çin egemenliğine girdi . Daha sonra 658 yılında Batı Göktürk Devleti de Çin egemenliğine girdi .
Kuruluş Tarihi: 552
Yıkılış Tarihi: 743
Kurucusu: Bumin Kağan
Başkenti: Ötüken
Dili: Göktürkçe
Devlet Başkanı: Kağan
Türk Tarihîndeki Önemi: Türk sözünü ilk defa resmî devlet adı olarak kabul edenler Göktürklerdir. Böylece devleti ifade etmesi bakımından siyasî bir anlamı olan Türk kelimesi bu sayede bütün bir milletin adı olmuştur.
Birinci Göktürk Kağanlığı
Göktürklerin tarih sahnesine çıktıkları sıralarda Orta Asya Juan-Juanların hâkimiyetinde idi. Göktürkler de Altay dağları civarında, önemli bir siyasî güç hâlinde onlara bağlı olarak yaşıyorlardı. Bu esnada geleneksel sanatları demircilikle uğraşan Göktürkler, Juan Juanların silâhlarını imal etmekteydiler.
Göktürkler, daha 534 yıllarında Çin ile diplomatik ilişkiler kuracak güce erişmişlerdi. Bu sıralarda başlarında Bumin bulunuyordu. Bumin, bir Türk boyu olan Töleslerin isyanını bastırması karşılığında Juan Juan Kağan’ının kızı ile evlenmek istedi. Ancak bu isteğinin kabaca geri çevrilmesi üzerine Bumin, üst üste vurduğu darbelerle onların bütün topraklarını ele geçirmiş ve kağanlarını da öldürmüştür. 552 yılında meydana gelen bu olayla Göktürk İmparatorluğu’da kurulmuş oluyordu. İl-Kağan unvanını alan Bumin, devletinin merkezî olarak da, Büyük Hun İmparatorluğu’nun merkezinin bulunduğu Ötüken’i (Orhun ırmağının hemen batısı) seçti.
Türk devlet geleneğine göre devlet doğu ve batı olmak üzere iki kanat hâlinde teşkilâtlanmaktaydı. Devletin batı kanadı doğunun yüksek hâkimiyetini tanımak durumundaydı.
Bumin doğuda kağan olduğu zaman, küçük kardeşi İstemi de Yabgu unvanıyla devletin batı kanadının başına geçti. (552-576). Bumin Kağan’ın devleti kurduğu yıl içerisinde ölmesi üzerine yerine oğlu Ko-lo (Kara) kağan olmuştur. Ancak O’nun da erken ölümü ile kısa süren kağanlığının ardından, Bumin’in diğer oğlu Mukan Kağan’ı (553-572), devletin doğu kanadının başında görüyoruz. Onun zamanında İstemi Yabgu batı kanadını yönetmeye devam etmiştir. Mukan Kağan, devleti daha da güçlendirerek, hâkimiyetini genişletmiş ve Çin üzerinde baskı kurmuştur.
Devletin batı kanadını idare eden İstemi Yabgu, kısa zamanda, Altayların batısını Isık göl ve Tanrı dağlarına kadar hâkimiyeti altına aldı. batıdaki faaliyetleri sonucunda, Orta Çağ’ın en büyük iki devleti Sasani ve Bizans imparatorlukları ile ilişkiler kuruldu. İpek Yolu’nu ellerinde tutan Akhun (Aftalit) devleti, Sasanilerle iş birliği yapılarak ortadan kaldırıldı . Toprakları Ceyhun nehri (Amuderya) sınır olmak üzere iki devlet arasında paylaşıldı (557). Böylece Göktürkler egemenliklerini Kuzey Hindistan’daki Keşmir bölgesine kadar uzatacaklardır.
Göktürkler’le Sasaniler’in arası İpek Yolu meselesinden dolayı bozuldu. Sasanilere karşı Bizans ile iş birliğine yönelen İstemi, İstanbul’a bir elçilik heyeti gönderdi.
İmparator II.Justinos tarafından kabul edilen bu heyet, aynı zamanda Orta Asya’dan Doğu Roma’ya giden ilk resmî heyetti (568). Bizans da ipek ticaretinde Sasaniler’in aracılığından memnun değildi. Bu sebeple Göktürklere karşı bir elçilik heyeti göndererek iki devlet arasında ittifak yapıldı (571). Bu ittifak neticesinde 571 yılında 19 yıl sürecek olan Sasani-Bizans savaşları başlamıştır. Bu savaşlar her iki devleti de sarsmış ve İslâmiyet’in İran’da yayılıp yerleşmesinde büyük rol oynamıştır. Dünya tarihinde çok önemli gelişmelere yol açan bu duruma, İstemi’nin batı siyasetinin katkısı büyüktür.
Mukan Kağan’ın 572 yılında ölmesi üzerine Göktürk tahtına kardeşi Tapo geçti. Ağabeyinden sağlam bir devlet düzeni devralan Tapo, daha çok kültür meseleleri ile uğraşmıştır. O’nun zamanında, Çin edebiyat ve fikir eserleri Türkçe’ye tercüme edilmiştir. Tapo devri Göktürk kağanlığının en parlak devri olmakla birlikte çöküşün de başladığı devirdir. O kağanlığın kendi idaresinde bulunan doğu kanadını ikiye ayırarak doğu tarafındaki kısma kardeşi Ko-lo’nun oğlu İşbara’yı, batıdaki kısma küçük kardeşi Jo-tan’ı tayin etti. Ayrıca Türk töresi ile çelişen Budizm’i benimsemiş olması hata olarak kabul edilmektedir. Çünkü büyük sürülere sahip olan atlı ve savaşçı Türklerle, et yemeyen, hayvanları bile öldürmeyen Budistlerin temel inançlarının uyuşmasının hiç imkânı yoktu.
Göktürk Kağanlığının doğu kanadında bu zayıflama belirtilerinin görüldüğü bir sırada batı kanadının başında bulunan İstemi Yabgu öldü. (576)
İstemi’nin yerine kağanlığın batı kanadının başına oğlu Tardu geçti (576- 603). Kağanlığın doğu kanadında ise Tapo Kağan’ın 581 yılında ölmesi üzerine yerine kardeşinin oğlu İşbara kağan oldu.
İşbara’nın kağanlığı devrinde, batı kanadında görev yapan Tardu, ihtirası yüzünden doğunun üstünlüğünü tanımaması üzerine devlet 582 yılında resmen ikiye ayrılmış oldu.
Göktürk Parası
Doğu Göktürk Kağanlığı
İşbara’nın kağanlığı zamanında Çin’in Doğu Göktürk Devleti üzerinde baskısını artırdığını görüyoruz. Onun 587 yılında ölümünden sonra, başa geçen kağanlar zamanında bu baskı ve Çin’e has entrikalar artarak devam etmiştir. Devlet Şi-pi Kağan devrinde (609-619) toparlanır gibi olmuş ise de, onun ölümü ile Çin tehdidi kendini tekrar göstermiştir. Nihayet Kie-li, kağanlığı zamanında, 630 yılında yapılan bir savaşta yenildi ve yakalanarak Çin’e gönderildi . Bu tarih, Doğu Göktürklerinin istiklalinin de sonu kabul edilir.
630 yılında başlayan Çin hâkimiyeti yarım yüzyıl sürdü. Bu süre içerisinde Çin’e karşı birçok ayaklanma gerçekleşmesine rağmen, bunların hepsi Çinliler tarafından kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Bunlar içerisinde en dikkat çekeni, Kürşad isimli bir Türk prensinin 39 arkadaşı ile kalkıştığı ayaklanmadır. Bu ayaklanma hepsinin kahramanca ölümü ile sonuçlanmıştır. Ancak bu tür hareketler, Türklerin hürriyet ve istiklâl arzularını sürekli canlı tutmuştur.
Batı Göktürk Kağanlığı
582 yılında ikiye ayrılan bu iki Göktürk kanadı, hâkimiyet mücadelesi yüzünden birbirlerinin düşmanı hâline gelmişlerdi. Batı Göktürklerinin başında bulunan İstemi Yabgu’nun oğlu Tardu, bir yandan doğuya üstünlüğünü kabul ettirmek için uğraşırken, bir yandan da batıda yeni fetihlere girişmişti. Bu faaliyetleri neticesinde Maverâünnehir ve Harezm bölgesi yanında Ötüken, Kuzeybatı Moğolistan ve Kaşgar’a kadar hâkimiyetini genişletti. Ancak Tardu, Göktürk birliğini sağlamak için çok şiddetli davranıyordu. 601 yılında Çin başkenti yakınlarında yapılan savaştan sonuç alınamaması pek çok Türk ve yabancı kavimlerin isyanına sebep oldu. Tardu, bu isyancılar ile baş edemeyerek 603 yılında tarih sahnesinden çekildi. Tardu’dan sonra Batı Göktürklerinde iç karışıklıklar uzun yıllar devam etti. Bir ara Tardu’nun torunu olan Tong-Yabgu zamanında (619 -630) devlet nizamı sağlanmış ise de 630 yılında bir mücadelede ölmesi, Batı Göktürklerinin sonunu hazırlamıştır. 630 yılı Göktürk tarihî için kara bir yıl olmuş, her iki Göktürk devleti de aynı yıl içerisinde Çin’e bağlanmıştır.
İkinci Göktürk Kağanlığı
630 yılında başlayan 50 yıllık esaret döneminde Çin, Türk kavimlerini durmadan yerinden oynatır, parçalar ve böler. Yapılan ayaklanmalar da çok kanlı bir şekilde bastırılır. Ancak bu baskı ve şiddet dönemi Türklerin millî benliklerini yok edemez. Aksine Türklerdeki millî şuuru daha da perçinler. Türklerin bu devirde içine düştükleri hüzün ve kederin, acıklı ve ibret dolu ifadelerini Orhun Kitabeleri’nde görmek mümkündür.
II. Göktürk Kağanlığı, baskı ve zulüm devirleri ardından 681 yılında Göktürk hanedan soyu Aşına’dan gelen Kutlug tarafından kuruldu. Kutlug, az zamanda akıl hocası Tonyukuk ile kağanlığı, Ötüken başkent olmak üzere yeniden teşkilâtlandırmıştır. Bu sebeple Kutlug Kağan’a İl’i=devleti derleyip toplayan manasına İlteriş unvanı verildi. Ordu ve diplomasi işlerini Bilge Tonyukuk’a bırakan İlteriş Kağan, kardeşi Kapağan’ı da şat tayin etti. Devlet kurulduktan sonra, elli yıllık esaret hayatının acısını çıkarmak ve Türklerin kırılan gururlarını tamir etmek için Çin’e karşı sayısız akınlar yapıldı. Hatta bu akınların birinde 23 Çin şehrinin tahrip edildiği ve Okyanus’a kadar ulaşıldığından bahsedilmektedir. Orhun Kitabeleri’nde İlteriş Kağan’ın en büyük destek ve yardımcılarından birinin eşi İlbilge Hatun olduğu belirtilmektedir.
İlteriş Kağan 692 yılında öldüğü zaman Göktürk İmparatorluğu eski haşmet ve gücüne erişmiş bulunuyordu. Yerine biri 8 yaşında Bilge, diğeri 7 yaşında olan Kültigin adlı oğullarının yaşlarının küçüklüğü sebebiyle, kardeşi Kapağan, kağan oldu (692 – 716).
Kapağan Kağan devri, fetihlerin devam ettiği ve Türk birliğinin kurulduğu bir devir olmuştur. Kapağan, bu birliği gerçekleştirmek için gerektiğinde çok şiddetli davranmıştır. Bu sebeple Kırgızlar, Türgişler ve Basmıllar itaat altına alınmış, Karluklar ve Oğuzlar cezalandırılmıştı. Ayrıca onun zamanında tarım reformu ve tohum ıslahı gibi hareketlere de girişilmişti. Bu amaçla gelişmiş Çin tarımının tekniklerinin uygulanması için Çin ile savaşılmıştır.
Kapağan Kağan 716 yılında öldüğü zaman şiddet politikasının bir neticesi olarak devlet içerisinde büyük karışıklıklar baş gösterdi. Yerine geçen oğlu İnal bu meselelerle baş edecek kabiliyette olmadığı için idareyi İlteriş’in oğulları Bilge ve Kültigin almak zorunda kaldılar.
Her ikisi de amcaları Kapağan’ın kağanlığı zamanında önemli devlet görevlerinde bulunmuşlar ve başarı göstermişlerdi. Bilge, şat ûnvanı ile devletin Batı (Sol) kanadının başında bulunmuştu. 716 yılında Bilge, Kağan olunca küçük kardeşi Kültigin, ağabeyinin yerine devletin batı kanadının başına geçti. Kültigin aynı zamanda ordunun düzenlenmesi işini de üzerine almıştı. Babalarının baş veziri olan Bilge Tonyukuk tecrübeli bir devlet adamı kimliği ile aynı görevine devam etti.
Eski Türk devlet anlayışına göre iyi bir kağanın başlıca iki özelliği olmalıydı: Bilgelik ve Alplik. Bu iki kardeşten Bilge Kağan, bilgelikle; Kültigin ise alpliği ve cesareti ile şöhret kazanmıştır.
Bilge Kağan zamanında devlet, eski güç ve itibarına kavuştu. Çin ile ittifak hâlinde olan güçlü Moğol kabileleri ve Basmılların oluşturduğu tehdit ortadan kaldırıldı . Böylece doğuda ve batıda kağanlık sınırları doğal sınırlarına kavuşmuş oldu. Bilge Kağan devri (716-734), İkinci Göktürk İmparatorluğu’nun en parlak devri olmuştur. Bu başarılar, üç Göktürk büyüğünün; Tonyukuk, Bilge ve Kültigin’in azim, gayreti ve hepsinden önemlisi uyumlu çalışmaları ile elde edilmişti .
Önce Tonyukuk’un 725, sonra Kültigin’in 731 yılında ölümü üzerine, iki büyük yardımcısını kaybeden Bilge Kağan da 734 yılında öldü. Bu üç Türk büyüğü adına ayrı ayrı dikilen kitabeler, bu çağın ölmez hatıralarıdır.
Göktürk Kitabeleri’nde de söylendiği gibi, küçükler, büyükler gibi yaratılmadığı için, Bilge Kağan’dan sonra gelen Türk devlet adamları da bilgisiz ve kötü olmuşlardı. Ayrıca Dokuz Oğuzlar yani Uygurlar, Karluklar ve Basmıllar gibi Türk kavimleri de güçlenmişlerdi. İşte 743 yılında bu üç Türk kavminin, Basmıl Türklerinin başkanlığında toplanıp, Göktürk İmparatorluğu’nu yıkmalarıyla Göktürk devri de sona ermiştir.
Başlangıçta yalnızca akın ve savaşlar için kurulmuş gibi görünen Göktürk Kağanlığı, artık VIII. yüzyılda, bir kültür devleti olma yoluna girmişti. Ayrıca Türkçe konuşan ve kendilerini birbirine yakın hisseden bütün Orta Asya halklarını bir araya getirmişti .
Göktürklerin kurup geliştirdiği yüksek devlet anlayışı Orta Asya Türk boylarının kolay kolay hafızalarından çıkmamıştır. İşte bu açıdan 744’te kurulan Uygur devleti Göktürklerin bir devamı gibidir.
Yazı:Tekin Gün
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1077
Yer
Kültür-Sanat
4.7.2020
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
#göktürkimparatorluğu
  
#buminkağan
  
Kaynak
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Tekin Gün
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Andriake Antik Kenti
Tekin Gün
1060 okuma
Aspendos Antik Kent / Aspendos Tiyatro
Tekin Gün
1410 okuma
Teoman Han Ve Ataları- Dedesi ‘’Ahie’’ Hu-Ye
Tekin Gün
3620 okuma
Bitlis Tarihi
Tekin Gün
1424 okuma
Tieion Antik Kent / Miletos Kolonileri-Hazira
Tekin Gün
1332 okuma
Antik Çağ'da Bandırma
Tekin Gün
1752 okuma
Frigyalılar
Tekin Gün
1494 okuma
Olympos Antik Kent-Antalya
Tekin Gün
1534 okuma
Antik Çağ'da Sivas Ve Tarihi
Tekin Gün
1870 okuma
Yazar:Nejdet Sevinç
Tekin Gün
762 okuma
Bursa/Mustafakemalpaşa Coğrafya Ve Koordinatl
Tekin Gün
1253 okuma
Işık Ülkesi Likya,Antik Kentleri
Tekin Gün
804 okuma
Pınara Antik Kent-Fethiye,Antalya
Tekin Gün
1175 okuma
Harpasa-(Arpasa)
Tekin Gün
1180 okuma
Tralleis Antik Kenti
Tekin Gün
1291 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi2409/gokturk-imparatorlugu--552-743-kurucusu-bumin-kaganbaskenti-otuken
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap