İmam Matüridi

Yazı Yaz

Dini Konular Yorum Yaz Yazdır Tavsiye Et

11.4.2013 3 yorum 1522 okuma

Türk dünyası ve İslam dünyasının yetiştirdiği ender düşünürlerden olan Ebu Mansur Maturidi, İslam düşüncesinde ortaya çıkan farklı din anlayışları içerisinde akılcı-hadari din anlayışının en önemli şahsiyetlerinden birisidir. Bu anlayışın temelleri her ne kadar Ebu Hanife tarafından ortaya atılarak geliştirilmeye çalışılmışşa da, epistemolojik, teolojik ve felsefi olarak temellendirilmesi Maturidi tarafından yapılmıştır. Bu bakış açısını kullanarak kendi döneminde ortaya çıkan dini problemlere çözüm bulmaya çalışmış, pek çok öğrenci yetiştirmiş ve tefsirde Te’vilat, kelamda Kitabut-tevhid başta olmak üzere, çeşitli bilim dallarında ilk olma özelliğini taşıyan önemli eserler bırakmıştır. O, hayatında olduğu gibi ölümünden sonra da, büyük ilgi görmüş, geniş bir coğrafyayı etkilemiş ve adına nispetle Maturidilik diye bilinen bir düşünce ekolü teşekkül etmiştir.

İsim ve künyesi:
Ebu Mansur El Maturidi’nin asıl adı Muhammed b. Muhammed b. Mahmud olup, zahid şeyh-seyhul imam, imamul huda, alemul huda ve eş şeyh el imam ez-zahid reisu ehli süne, reisu meşayihi Semerkant, iammul mütekellimin, masahhıhu akaidil müslimin vb unvan ve lakaplarla anılmaktadır. Bununla birlikte kaynaklarda onun adı daha çok Ebu Mansur El Maturidi, Ebu Mansur es-Semerkandi, eş Şeyh ebu Mansur, eş-Şeyh Ebu Mansur el Maturidi şeklinde geçmektedir. Bu açıklamalar onun künyesinin Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmut el Maturidi es-Semerkendi şeklinde olduğunu göstermektedir.
Doğumu ve Nesebi:
Ebu Mansur el Maturidi Özbekistan sınırları içerisindeki Semerkant şehrinin maturid köyünde doğmuştur. Doğduğu yere nispetle, Ebu MansurEL-Maturidi adıyla anılmaktadır. İlmi üstünlüğü ve faziletli kişiliğiyle pek çok isim ve lakapla anılmıştır. Ancak onun ne zaman doğduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte Muhammed b. Mukatil (248/862)’e öğrencilik yaptığı göz önünde bulundurulrcak olursa onun III /IX. Asrın ortalarına doğru 230/844’lü yıllarda doğmuş olabileceği ileri sürülebilir.
Semani ve Zebidi Maturidi’nin Arap asıllı olduğunu iddia etmektedirler. fakat onun hayatı ve eserleri incelendiğinde, bu görüşün doğru olmadığı anlaşılmaktadır. çünkü, ilgili ilk kaynaklara bakıldığında, onun Arap olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. yine, bu kadar meşhur ve büyük alim olmasına rağmen, ilk kaynaklara göre, dedesinden yukarı nesebi sayılamamaktadır. Semani ve Zebidi’nin iddia ettikleri gibi Eyub el Ensari’nin soyundan olmuş olsaydı, Arap geleneğine göre, soy kütüğüne büyük önem verildiği için Maturidi’nin soyuda bir sahabeye kadar uzatılır ve kaydedilirdi. oysa onun nesebi dedesinden ileriye götürülememektedir. maturidi’nin hayatı ve nesebi hakkında bu kadar az bilginin olması ve eserlerinde Arap dili bakımından bazı gramer hatalarının ve ifade bozukluklarının bulunması ayrıca ifadelerinin yer yer Türkçe cümle yapısına benzemesi, mensuplarının büyük bir çoğunluğunun Türk olması gibi hususlar, onun büyük bir ihtimalle Türk olduğunu göstermektedir.
Hocaları:
-Ebu Bekr Ahmed b. İshak b. Salih el-Cüzcani(III. /IX. yüzyılın ikinci yarısı)
-Ebu Nasr Ahmed b. el-Abbas el-İyazi(ö. 286/874’den sonra)
-Muhammed b. Muakatil er-Razi(ö. 248/862)
-Nusayr b. Yahya el-Belhi (268/881)
-Ebu Bekr Muhammed b. Ahmed b. Reca el- Cüzcani (285/898)
Öğrencileri:
İmam Maturidi bütün ömrünü eğitim-öğretim faaliyetleriyle geçirmesine rağmen kaynaklar onun sadece dört öğrencisinden bahsetmektedir.
-Ali b. Said Ebu-l Hasan er-Rustuğfeni (345/956)
-Ebu’l Kasım İshak b. Muhammed b. İsmail el Hakim es- Semerkandi(342/954)
-Ebu Muhammed Abdulkerim b. Musa b. İsa el-Pezdevi(390/1000)
-Ebu Ahmed el-İyazi(IV. IX. Asrın başları)
Eserleri:
Maturidi’nin kendisine aidiyeti kesin olan on üç eserinden on ikisinin adını, daha başka eserleri de bulunduğunu belirteterek Ebu’l Muin en-Nesefi kaydetmiştir.
a)Tefsir:
-Te’vilatu’l-Kur’an
b)Kelam:
-Kitabüt-Tevhid
-Kitabul-Makalat
-Reddü Eva’ili’l- edile li’l Ka’bi
-Reddü Tehzibi’l- Cedel-li’l Ka’bi
-Beyanü vehmi’l Mu’tezile
-Reddü va’idi’l füssak lil- Ka’bi
-Reddü’l Usuli’l-hamse li-Ebi Ömer el Bahili
-Reddü Kitabi’l-İmame li-bazi’r- Refaviz
-er-Red ale’l Karamita
c)Fıkıh:
-Me’ahizü’ş-şerai fi usulil fıkh
-Kitabu’l Cedel
-er-Red ale’l Karamita
-Şerhul-Cami’iş-şağir
Vefatı:
Maturidi’nin ölüm tarihinde iki görüşün dışında ihtilaf olmamakla beraber, Semerkand’da defnedildiği ile ilgili ihtilaf da yoktur. Kabri’nin Semerkandın bir mahallesi olan Jakardiza’da olduğu belirtilir. Kureşi burada“Türbetü’l Muhammedin’’ denilen bir mezarlığın olduğunu ve burada 400’den fazla Muhammed adında ilim adamının medfun olduğunu anlatır. Maturidi talebelerinden Ebu’l Kasım el-Hakim’e, (342/957) öldüğünde mezarının üzerine“Bu kabir, ilmi geliştirip yaymakta ve öğrenmekte gücünü tüketen, böylece dinde övülecek eserler bırakan, hayatının meyvelerinden yararlanılan zatın kabridir. Allah ona rahmet eylesin’’ibaresini yazdırılmasını vasiyet etmiştir.
İlmi Kişiliği:
Maturidi’ye göre Allah, insanın faziletli olması ve sürekli kendini geliştirerek ilerlemesi için iki yöntem sunmuştur. Bunlardan birisi akıl diğeri ise vahiydir.
Ona göre akıl ile vahiy, insanı aynı hedefe götüren aslında birbirinin benzeri olan iki vasıtadır. Bu sebeple, kesinlikle birbirleriyle çelişmezler. Bununla birlikte, ahiret ahvali gibi metafizik konuların insan aklıyla bilinmesi mümkün olmayıp bu tür konular ancak vahiyle bilinir. Çünkü insanın zihni bunları idrak edecek seviyede değildir. Onun için insanın aklı bu gibi durumlarda aciz kalmakta, şaşırmaktadır. Bu durumda, insanın imdadına vahiy yetişmektedir. Diğer taraftan insan aklını kullanarak erdeme ve ilerlemeye ulaşması mümkün olmakla birlikte, aklın çeşitli sebeplerden zaafa uğramasından dolayı, insanın görevini tam olarak yapması zorlaşmaktadır. Bu sebeple Maturidi nakli(vahyi) esas alarak ona son derece bağlı kalmakla birlikte, Kur’anı doğru anlayabilmek için, aklı kullanmaya çok önem vermiş ve herhengibir konuda en doğru karara varabilmenin, ancak düşünme ve akıl yürütmeyle mümkün olacağını savunmuştur. Ona göre, renklerin karışması durumunda, sağlam bir göze, seslerin karışması durumunda sağlam bir kulağa başvurulduğu gibi, birbirine karışan görüşlerin doğrusunu bulmak için de düşünmeye ve akıl yürütmeye ihtiyaç vardır. O, nasları yorumlarken onların sadece lafzına değil, aynı zamanda ve özellikle Allah’ın ne kastettiğine büyük önem vermiş, naklin yanında akla ve istidlale çok önem verdiği için de Kitabu’t-Tevhid adlı eserine bilgi felsefesiyle başlamıştır.
İmam Maturidi, Ebu Hanife’nin fikirlerini ve rey metodunu benimseyip savunmuş ve onun görüşlerini sistematik hale getirerek daha sonraları kendi adına nispet edilen Maturidilik mezhebinin kurucusu kabul edilmiştir. Onun görüşleri ve nass-akıl dengesi üzerine kurulan metodu, yaşadığı dönemden itibaren bir çok alim tarafından kabul edilip geliştirilmiştir. Ayrıca mensuplarınca, zahid, şeyh, şeyhul imam, imamul hüda, alemül hüda ve reisü ehli süne gibi unvan ve lakaplarla anılmış olması onun büyük bir ilmi şahsiyete sahip olduğunu gösteren başka bir unsurdur.
Maturidi, fıkıh ve müfessir kimliğinden daha çok mütekellim kimliğiyle tanınan ve sahasında takdir edilen bir kimse olmuştur. Adına nispetle Maturidilik olarak isimlendirilen sistematik bir kelam ekolünün kurucusu unvanını almıştır. Kendi döneminden itibaren görüşlerini takip eden ve yorumlayan Ebu Seleme, Pezdevi, Ebu Muin en Nesefi, Ömer en Nesefi, Ebu ishak Saffar el Buhari, Nureddin es-Sabuni, Ebul Berekat en-Nesefi, İbnul Hümam başta olmak üzere çok sayıda kelamcı yetişmiş ve çok kıymetli esrler vücuda getirmişlerdir.
Maturidi kelamcı ve fakih olduğu kadar, aynı zamanda bir müfessirdir. Maturidi akılcı tefsir geleneğinin ilk temsilcilerinden biri kabul edilebilir. Te’vilatu’l-Kur’an adlı esrinin başında tefsir ile te’vil arasında bir ayrım yaparak, eğer bu kısım sonradan ilave edilmediyse, bu iki kavrama kendinden önce yüklenmeyen anlamlar yüklemiştir. Ona göre, tefsir Allahın muradının ne olduğu konusunda kesin bir fikir beyan etmektir. Te’vil ise, Allah’ın muradının ne olduğu konusunda kesin hüküm vermeksizin muhtemel olanlardan sadece birini tercih etmektir. Birincisini sahabeye ikincisi ise, sonraki nesillerden dinde fakih olanlara hasretmiştir. Bu yaptığı te’villeri, sadece sahibini bağlayan te’viller olarak görmüş ve bunları kutsallaştırma yoluna gitmemiştir.

			1522
Yer	Dini Konular 11.4.2013	2 kişi beğendi 0 kişi beğenmedi
Etiket	---
Kaynak	http://islamhukukusayfasi.blogspot.com/2013/03/fakihlerimizi-tanyalm-20-imam-maturidi.html

Yorum yapabilmek için Üye Olun veya Giriş yapın

İslam Hukuku | 11 yıl önce

Hikmet Yurdu Dergisi İmam MAtüridi Özel Sayısını da buradan okuyabilirsiniz http://www.hikmetyurdu.com/index.php/ads/issue/view/4

Salih Kahrıman | 11 yıl önce

haklısınız valla en son imam hatipte okumuştuk maalesef ki haklısınız

Aytekin Takar | 11 yıl önce

ne kötü milletimizin imam maturidiyi tanımaması, Allah Razı olsun tekrar hatırlatıp okuttunuz

İslam Hukuku
adlı kullanıcının diğer yazıları

	İslam Hukuku Ve Güncel Konular
	İslam Hukuku 1538 okuma

	Kandiller Ne Zaman Kutlanmaya Başladı?
	İslam Hukuku 1816 okuma

	Kiz Tavlamaca Erkek Yakalamaca Oyunlarina Dai
	Myname isno 1377 okuma

	Mevlid Kandili İlk Defa Ne Zaman Kutlandı?
	İslam Hukuku 2230 okuma

	Kandil Gecelerinin Tarihi Serüveni
	İslam Hukuku 1998 okuma

	İslam’Da Modern Eğilimler
	Ali Duman 2687 okuma

	15 Mayıs İzmir'in Yunanlılar Tarafından İşgal
	Ali Duman 1268 okuma

	Ârif Olmayanlar Anlasın Diye!
	Faruk Korkmaz 2447 okuma

	Yahudi Ve Mason Zihniyetli İlahiyat Hocaları
	Ali Duman 1361 okuma

	İslam’In Genel İlke Ve Esasları
	Ali Duman 2780 okuma

	27 Aralık Ölüm Yıldöneminde “Mehmet Akif” Pa
	Ali Duman 2300 okuma

	Başını Örtenler
	Fatih Akduman 1481 okuma

	İslam Hukukunun (Fıkh) Tanımı
	Ali Duman 1327 okuma

	İcma Ve Kolektif Şuur Sempozyumunun Ardından
	Ali Duman 1603 okuma

	İslam Hukuku (Fıkh) Mezhepleri
	Ali Duman 1268 okuma

	Birşeyler yaz


Adınız :
Gidecek E-posta :


Adınız :
Rapor nedeni :

Adana	Bitlis	Giresun	Kırşehir	Sakarya
Adıyaman	Bolu	Gümüşhane	Kilis	Samsun
Afyonkarahisar	Burdur	Hakkari	Kocaeli	Siirt
Ağrı	Bursa	Hatay	Konya	Sinop
Aksaray	Çanakkale	Iğdır	Kütahya	Sivas
Amasya	Çankırı	Isparta	Malatya	Şanlıurfa
Ankara	Çorum	İstanbul	Manisa	Şırnak
Antalya	Denizli	İzmir	Mardin	Tekirdağ
Ardahan	Diyarbakır	Kahramanmaraş	Mersin	Tokat
Artvin	Düzce	Karabük	Muğla	Trabzon
Aydın	Edirne	Karaman	Muş	Tunceli
Balıkesir	Elazığ	Kars	Nevşehir	Uşak
Bartın	Erzincan	Kastamonu	Niğde	Van
Batman	Erzurum	Kayseri	Ordu	Yalova
Bayburt	Eskişehir	Kırıkkale	Osmaniye	Yozgat
Bilecik	Gaziantep	Kırklareli	Rize	Zonguldak
Bingöl

İmam Matüridi

Paylaşımlarda Bulunun

Türkiye'nin Şehirleri