Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Suriye Ata Yurdum
Yazı Yaz
365
4053
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
11.4.2012
0 yorum
2071
okuma
Değerli okurlarım ve her zaman aralarında bulunmaktan onur duyduğum yonca kaya köylü, hemşerilerim büyüklerim ve benden küçük olan kardeşlerim ve de, gençler.
Sevgili yonca kayalı köylülerim, (Suriye ata yurdum diyorum),ve bu konuda yazmayı fikirlerimi ve duygularımı siz değerli yonca kaya köylü hemşerilerim, akrabaların ve sevgili okuyucularım la, paylaşmayı kendime bir görev bildim ve dilimin döndüğünce, hislerimi, düşüncelerimi, kaleme almaya çalışacam, Şimdiden sürçülisan eder isem af ola.
Değerli okuyucularım yazımın başlığından da anlaşılacağı gibi, yonca kaya, köylü olup Suriye’ de akrabası yakını hısımı olmayan yok gibi en azından, birçoğumuzun çok rahatlıkla söyleyeceği bir ifade olan ata yurdu kelimesini seçtim, bu nedenle Suriye de yaşanan insanlık dramına, ilişkin yazı yazma ihtiyacı duydum, zira bizleri, Hataylıları, Antakyalıları, yakından ilgilendiriyor.
Suriye hazin insanların ülkesi
Yıllar yılı demir yumrukla yönetilen bir ülke ve o demir yumruk altında, örselenen, ezilen mazlum halkları, özellikle de suni kesim diyebiliriz zira baskılar altında inledi inliyor.
Orada akrabalarımız yakınlarımız zor yıllar yaşadı şimdilerde ise daha da güç günler yaşıyor.
Bir an evvel sükûnetin sağlanması ve ardından, baskı ve yıldırma olmadan halkın seçtiği hükümetlerin idareyi alması hem Suriye halkı hem de akrabalık bağı olan Türkiye için çok önemli.
Bu bağlamda, dua ediyor ve diliyorum ki, bu sıkıntılar bir an evvel biter ve Suriye halkıyla beraber, istikrara kavuşur.
İlk bakışta, bundan bir sene evveli, Suriye değişime hazır bir ülke, görünümü sergilerken, olayların patlak vermesi değişimi hızlandırma adına olumlu bir gelişme olarak kaydederken, Arap baharının da, patlak vermesiyle, zor günlerin geleceğinin, an ve an ayak sesleri duyuldu.
Bununla birlikte, yüzünü batıya ama öncelikle Türkiye ye dönük olması ve rol model olarak da Türkiye yi seçmesi gibi bir hayal ve ütopyadan başka olamayan bir kandırmaca imiş. zira Suriye halkı açısından çok olumlu diye düşünüyordum.
İlk önceleri bu değişim yıllar önce başlamış gibi görünüyordu ancak statüko denilen illet Suriye ye hakim olup,bir türlü halkına milletine aman vermiyor., eski yönetimlerden kalan değişime karşı baasçıların, ayak diremesi sonucunda, değişim gecikmiş akamete uğramış ve bu günlere gelinmiştir.
Değişimin, zorla da, olsa, ivme kazanacak olmasını dört gözle bekliyorum, zira komşumuz olan Suriye nin içinde bulunduğu bu durum bizleri yani Türkiye yi yakından ilgilendirmekte zira 850 km, lik, sınır komşumuz olan yegane ve tek ülke Suriye’dir.
Sınırın her iki tarafında ikiye ayrılmış bölünmüş köyler var. ve bu köylerde akrabalar parçalanmış aileler, var ve karşılıklı sınırlarda sınırın her iki yakasında ve her iki ülkenin de vatandaşı olmuş akrabalar var.
Böylelikle ve bu yüzden Suriye nin önemi ve farkı, aynı anda ağır basıyor.
Örneğin bir Libya, mısır ve ya Tunus değildir.
Tam bu aşamada Türkiye devleti, yaşanan bu gelişmeye kayıtsız kalmaması gerekir dedik ve öyle oldu bazı aksaklılıklara tereddütlere çekingen duruşa rağmen, müdahalesiz bir formül ile değişimin kansız ve sıkıntısız atlatılması gerektiğini hep bir ağızla haykırdık ancak fayda etmedi ve binlerce kardeşimiz telef oldu öldürüldü ve ya gözaltına alındı.
Bu bağlamda, şunu demek gerekir kansız olaysız insanların ölmeden acılar ve dramlar yaşanmadan, diyorum ama maalesef kardeş kanı akmaya devam ediyor.
Yaşanan sıkıntılar insanları Suriye halkını canından bezdirmiş ve bu günlere gelinmiştir.
Bu neden ile, Suriye de can ve mal tehdidi tehlikesi endişesi ile ülkemize Türkiye ye, ve özellikle memleketimiz olan hataya ve köyümüzün en yakın ilçesi olan yayla dağına can havli ile kaçan sığınan Suriye li, mülteci akını başladı
Şu anda kamplarda ülkelerinden vatanlarından köylerinden topraklarından uzak yaşamaya çalışan kardeşlerimizin her birinin hikâyesi ayrı ve acı dolu Allah onların yar ve yardımcıları olsun.
Mülteci olan bu Suriyeli kardeşlerimizin bazılarını geçtiğimiz aylarda, köyümüzde, zeytin hasadı döneminde, gördük. Ve bu Kardeşlerimizi bağrımıza basıp, hatta, zeytin toplatmak sureti ile karşılığında, maddi katkı sunmuş elinden gelen desteği sağlamıştır. ve bir çok köylümüz kapılarını açıp misafir edip onlara mihmandarlık etmiştir.
Bu kampları gezen yetkililerden aldığım bilgilere göre Türkiye de olmaktan son derece mutlu olan bu mülteci kardeşlerimiz, yaşanan her şeye rağmen, vatanlarına Suriye ye, bir an evvel ülkelerine dönmek istiyor.
Türkiye nin resmi tutumu nedir bir göz atalım istiyorum
Türkiye’nin yöneticileri, iyi ki, kendilerini Beş şar Esat ile şahsi ilişkilerinin ‘iyiliği’ ve bu yakınlığına kaptırmadan, demokratik bir Türkiye’ye yakışan tavrı alıyor ve pusulalarını Suriye halkına göre ayarlıyorlar.
Ülkemizde yerleşmiş olan demokrasi kültürü ve hoş görü ilklimi etkisi altında kalan yönetim ve özellikle benimde mensubu olduğum ak parti hükümeti bu sınavdan başarı ile çıkmış gözüküyor. Bazı konularda, erken davranıp gereksiz açıklamalara rağmen.
Halka dayanan bir yönetim yapısının, komşu ve kardeş bir halkın gelecek ufkunu, onun taleplerini, onun stratejik çıkarlarını esas alması, Türkiye’nin stratejik-ulusal çıkarlarıyla da uyum halindedir.
Gerek sn, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanımız, gerekse sn. Tayyip Erdoğan’ın, başbakanımız,’ın, vicdanlarını ve siyasetin doğrularını, Beş şar Esat ile bunca yıldır geliştirmiş oldukları duygusal ilişkilere hukuka feda etmemiş olmaları mutluluk vericidir.
Suriye’deki rejim, son 10, ayın Arap baharından, ve yaşanan gelişmelerinden alması gereken dersi almamış olduğunu, dün sayılabilinecek ziyaret sonucunda, Beş şar Esat’ın Suriye’yi, ziyaret eden birçok siyasi parti, üyesi ve devlet yetkilisiyle yaptığı konuşmasıyla ortaya koydu. Daha da önemlisi, ders alamayacağını; almasının mümkün olmadığını da. İşin bu yönü şaşırtıcı değil.
Değerli okurlarım, Bu tür rejimlerin yapısal olarak değişemeyeceği ve düzelemeyeceği görüşünü defalarca dile getirmiş biri olarak, benim açımdan Başşar Esat’dan,yana bir hayal kırıklığına uğramış olmak söz konusu da değil.
Değerli okurlarım, değerli yonca kayalı köylülerim, Suriye halkı korku duvarını bir kere yırtmaya görsün, amansız saldırılara karşı boyun eğmemeye bir kere karar versin; bu rejimin sonunun geleceği belliydi ve öyle oldu.
Suriye rejimi çok uzun süre dayanamaz. Ancak birçok nedenden ötürü, çok kısa süre içinde de gitmez.
Bu da, maalesef ve maalesef, Suriye’de hatırı sayılır uzunlukta bir süre daha kan göreceğiz anlamına geliyor.
Sıra Şam ve Halep’e gelince...
Birçok yonca kaya, köylümüz gibi benimde Şam ve Halep te, ticari ve dostluk münasebeti ile ilişki içersinde oldum Suriye li dostlarımdan edindiğim bilgiler, şu yönde, Rejimin aslında çok da desteksiz olmadığına işaret edenler, var büyük gösterilerin ve bazı patlamaların dışında, ülkenin iki büyük merkezi Şam ve Halep’te bir sıkıntının olmadığını hatırlatıyorlar.
Doğru. Şu anda ‘çevre’ kopuyor zaten ‘merkez’den. Halkın Şam ve Halep’te ‘sahaya çıkması’ zaten rejimin sonu demektir.
Ya görülmemiş bir katliam olmasıyla –ki, Şam’da ve Halep’te olması orduyu çatlatır ve rejimin sonunu getirir- veya ‘merkez’de de halkın ayağa kalkmasıyla rejim çöker.
Çok kısa zamanda olmasa da, çok da uzak olmayan bir gelecekte o noktaya varacağız.
Türkiye, artık bölgede ‘statüko’ya değil, ‘değişim’e oynuyor.
Bu tercih (veya Suriye’nin ortaya çıkardığı bu zorunluluk –isterseniz öyle deyin),
Türkiye’de de değişim dinamiğini canlı tutacak.
Türkiye, Suriye halkının geleceğini belirlemekte ne kadar önemli ise, Suriye’deki gelişmeler de, Türkiye’ye iyi gelecek.
Son olarak ata yurdum Suriye de sıkıntıların durması istikrarın sağlanması dileğimi yineliyor. ve yazıma burada, son verirken acıların bir an evvel bitmesi için dua ile beraber temenni mi ifade ediyor, sizleri Allaha emanet ediyorum.
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
2071
Yer
Makale
11.4.2012
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://www.yoncakayadernegi.org/yazaryazilari/77-suriye-ata-yurdum.html
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Mehmet Deveci
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Yeşil Savaşı!
Son Osmanlı
1539 okuma
Eğer Birini Seviyorsan
Tarık Tatar
1382 okuma
Sahip Olduğumuzu Sandıklarımız
Cumhur Ceylan
1300 okuma
1 Nisan Şaka Örnekleri!
Tarık Tatar
1335 okuma
Gereksiz Heyecan
Son Osmanlı
1472 okuma
It Do Not Need: Tiny Kaşık İle Birlikte Gelir
Sophie Brown Brown
1396 okuma
Frankfurt-İstanbul Hattı
Son Osmanlı
1368 okuma
İçimizdeki Yabancılar
Son Osmanlı
1339 okuma
En İpuçları Anti-Aging
Sophie Brown Brown
1473 okuma
Saldırgan Bir Cilt Bakım Rejimi Başlat
Collin David David
1353 okuma
Dr I Greams | Cilt, Anti-Ager # 1: Güneşe Mar
Dr İ Greams Greams
1774 okuma
Aklın İflası!
Son Osmanlı
1344 okuma
Tavla Ve Satranç
Son Osmanlı
1977 okuma
Dr I Greams
Dr İ Greams Greams
1733 okuma
Dr I Greams Solves Your Aging Problems
Dr İ Greams Greams
1447 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi365/Suriye-Ata-Yurdum
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap