Resimler
Videolar
Haberler
Yazılar
Replik Düplik
Kuruluşlar
Benim Dünyam
Kayıt Ol
Oturum Aç
Kanuni selde boğulmaktan zor kurtulmuştu
Yazı Yaz
456
367
Makale
Yorum Yaz
Yazdır
Tavsiye Et
11.7.2012
0 yorum
1789
okuma
Ülkemizde bugüne kadar meydana gelen seller birçok can aldı. Bundan 449 yıl önce 1563'teki selde ise az kalsın Kanunî Sultan Süleyman boğuluyordu
İstanbul tarih boyunca deprem, yangın ve sel gibi birçok afetle karşılaşmıştır. İstanbul'un tarihindeki en büyük felaketlerden biri ise 1563'te Kanunî'nin boğulmaktan son anda kurtulduğu ve İstanbul'un harabeye döndüğü seldir.
AVA GİTTİ SELLE KARŞILAŞTI
Kanunî Sultan Süleyman ömrünün sonbaharındayken İstanbul'un sıkıcı havasından ve dertlerinden uzaklaşıp rahatlamak için 1563'ün Eylül'ünde, o zamanlar yerleşimin pek olmadığı Yeşilköy taraflarında avlanmaya çıkmıştı. Ava çıktığında hava iyiyken, 20 Eylül'e doğru gökyüzünü kara bulutlar kapladı. Gök gürültüsünden yer gök inliyordu; Kanunî ava devam etti ancak, sanki yağmur değil afet yağıyordu. Kanunî ve maiyeti can havliyle kendilerini yakınlarda bulunan İskender Çelebi Sarayı'na attılar.
Bu durum kaderin acı bir cilvesiydi. Osmanlı tarihinin en büyük defterdarlarından, yani maliye bakanlarından İskender Çelebi 1535'te Veziriazam Makbul İbrahim Paşa'nın ayak oyunlarıyla Kanunî Sultan Süleyman tarafından öldürtülmüştü.
İskender Çelebi Sarayı'na sığınan Kanunî ve maiyeti yağmurdan korunmuştu ama, yağmur şiddetini artırıp sele dönüştüğü için civardaki dereler taşmaya, önüne geleni sürüklemeye başlamıştı. İskender Çelebi Sarayı'nın yanındaki Halkalı Deresi taşarak saraya doğru aktı. Sarayın bahçeleri derenin sularıyla doldu. Ardından sarayı aniden su bastı. Saraydakiler sel sularına kapıldılar. Kanunî, iç oğlanlarından güçlü ve uzun boylu bir askerin sırtına çıkarılarak, çatının altındaki yüksekçe bir bölmeye götürülüp boğulmaktan zor kurtarıldı.
Şiddetli yağmur günün erken saatlerine kadar devam etti. Sabah olduğunda ise hiçbir şey olmamışçasına güneş açmıştı. Kanunî sığındığı bölmede sabaha kadar beklemişti.
Sel İstanbul'u adeta savaş alanına çevirmişti. Özellikle dere yatakları ile Boğaz'a yakın yerlerde büyük tahribata yol açmıştı. Sokaklarda ve derelerin yakınlarında yağmura yakalananlardan onlarca insan boğularak can vermişti. Su kanallarının içi tamamen kumla kapandığı için kullanılamaz hâle gelmişti. Yetmişe yakın ev de yıldırım düşmesi yüzünden yanmıştı.
SU KEMERLERİ YIKILDI
İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan Mağlova Kemeri sel sularının tazyikine dayanamayarak büyük bir gürültüyle parçalanmıştı. Kâğıthane bölgesi derenin getirdiği ağaçlar ve çamur nedeniyle tamamen sular altında kalmış, asırlık çınarlar bile çöp ve çamur yığınları altında kaybolmuştu.
Selden en büyük zararı Haliç kıyıları, Galata sırtları ve Boğaz'a yakın yerler görmüştü. Sarayburnu'nun, insanın gözünü alarak akan mavi suyunun rengi bile değişmişti. Silivri, Küçükçekmece, Büyükçekmece ve Harami Deresi'ndeki köprüler tamamen yıkıldığından insanlar gemi ve kayıklarla taşınıyordu.
Su kemerleri ya tahrip olduğu ya da tamamen yıkıldığı için şehirde su sıkıntısı çekiliyordu. Evlerin bahçelerinde bulunan kuyulardan su yerine çamur çıkıyordu. Felaketin ardından susuzluk yüzünden salgın bir hastalığın meydana çıkması an meselesiydi.
Şehir içindeki su kaynaklarının çoğu kullanılamaz hale gelmişti. Bunun üzerine şehirde büyük bir su sıkıntısı baş gösterdi. Temiz su karaborsaya düştü; halk kendisine yetebilecek kadar suyu iki üç katı para ödeyerek alabildi.
Bu durum üzerine Kanunî Sultan Süleyman, devlet adamlarını da yanına alarak 21 Eylül 1563'te yıkılan su kemerlerini gezdi. Mimar Sinan'a gerektiği kadar para harcayarak ve istediği kadar adam alarak su kemerlerinin tamirini emretti. Kanunî'nin isteği ve takibi sonucunda su kemerleri kısa sürede yeniden yapılarak İstanbul'un su meselesi geçici olarak halledildi.
Kanunî'nin son seferi
Kanunî'nin hareketli ve başarılı geçen hükümdarlığının ilk yıllarının aksine son yılları üzüntülü ve ağır geçmiştir. 1553'teki Nahçıvan seferinden sonra 1566'ya kadar sefere çıkmamıştır. Bu dönemde iki oğlu, Şehzade Mustafa ve Şehzade Bayezid ile altı torununu öldürttüğü için halk arasında tenkit edilmeye başlanmıştı.
Bu yüzden, 72 yaşında Avusturya ile ilişkiler gerginleşince hastalıklarına ve ihtiyarlığına bakmadan sefere çıkmaya karar vermişti. Bu sefere çıkma kararında 1565'te meydana gelen Malta kuşatmasındaki başarısızlığı silme, Osmanlı Macaristan'ını güven altına alma, 10 yıldan fazla süredir sefere çıkmadığı için asker ve halk arasında başlayan kendisine yönelik hoşnutsuzluğu giderme, oğulları arasındaki mücadelelerin kötü izlerini ortadan kaldırma, bazı sufî çevrelerin yaydığı muhalif düşünceler yüzünden zedelenen kendi ve hanedanın imajını yeniden parlatma amaçları vardı. Şeyh Nureddin isimli bir mutasavvıf, "bizzat cihat görevini yapamayan bir padişahın tenkit edilmesinin uygun olduğunu" söylüyordu.
Kanunî, 1566'da Zigetvar seferine çıkmadan önce Eyüp Sultan'ı ve atalarının türbelerini ziyaret etti. Gittiği türbelerde fakirlere cömertçe sadaka dağıttı. 29 Nisan 1566'da büyük bir merasimle padişah ve devlet ricali İstanbul'dan yola çıktı. Kanunî beyaz elbiseleriyle at üzerinde, muhteşem maiyeti eşliğinde İstanbul'dan ayrılmıştı. Devrin tarihçileri padişahın beyaz sakallı ve beyaz elbiseli hâlinin nurdan bir minareye benzediğini söylerler.
İstanbul'da ilk sel felaketi
Osmanlı döneminde İstanbul'daki ilk büyük sel felaketiyle Kanunî zamanında, 24 Ağustos 1553'te karşılaşılmıştır. Gece yarısı Kâğıthane'de meydana gelen sel yüzünden yerleşim yerleri, bostanlar harap oldu. Sel o kadar şiddetliydi ki, büyük ağaçları söküp Boğaz'a sürüklemişti. Dönemin tarihçileri Galata önlerinin direkler, ağaçlar, ot arabalarıyla dolduğunu, ihtiyacı olanın bunlardan aldığını yazarlar.
Selden atlar öldü
İkinci Mahmud döneminde, 19 Haziran 1811 günü sabah namazından sonra o kadar çok yağmur yağdı ki, Beşiktaş, Kasımpaşa gibi bölgelerde evler, dükkânlar yıkıldı. Kasımpaşa'da 5-6 kişi sellerde boğulurken, bazı değirmenlerdeki atlar da telef oldu.
Erhan AFYONCU
eafyoncu@bugun.com.tr
Beğen
Beğenme
Tavsiye et
Rapor et
Yazdır
1789
Yer
Makale
11.7.2012
0
kişi beğendi
0
kişi beğenmedi
Etiket
---
Kaynak
http://yasam.bugun.com.tr/kanuni-selde-bogulmaktan-zor-kurtulmustu-197842-makalesi.aspx
Yorum yapabilmek için
Üye Olun
veya
Giriş
yapın
Aytekin Takar
adlı kullanıcının
diğer yazıları
Cemaat Hata Yapmaz Mı?
Myname isno
1594 okuma
Dejenere Melamilik
Turgay Kozan
1672 okuma
Cemaatin Tekel Oluşturması Doğru Mu?
Myname isno
1376 okuma
Cemaat Fobisi Oluşmasına Sebep Olundu
Myname isno
1428 okuma
Yaradan Allah..
Turgay Kozan
1677 okuma
Köy Ekmeği
Cumhur Ceylan
2018 okuma
Doğa
Yeşim Hikmet
1684 okuma
Pazarlama!
Cumhur Ceylan
1580 okuma
State: Minimal, Developmental, And Totalitari
Hacı Mehmet Boyraz
1312 okuma
Ergün Diler Gayri Milli
Erkan Erdoğan
1540 okuma
Yılmayan Liderler
Hacı Mehmet Boyraz
1786 okuma
Ergün Diler Tasfiye Olacak
Erkan Erdoğan
1504 okuma
Köyümüz Memleketimiz
Kemal Balcı
1351 okuma
Vahde' Yolculuk
Turgay Kozan
1643 okuma
Çarşambayı Sel Aldı
Ahmet Demir
1895 okuma
Birşeyler yaz
Sadece Ben
Bağlantılarım
B.Bağlantıları
Herkes
Yazıyı Mootol duvarına paylaşmak için
üye ol
veya
giriş
yap
http://www.mootol.com/Yazi456/Kanuni-selde-bogulmaktan-zor-kurtulmustu
Adınız :
Gidecek E-posta :
Gönder
Tanıdıklarını haberdar etmek için
üye ol
veya
giriş
yap
Adınız :
Rapor nedeni :
Rapor et
Yazı içeriğini rapor etmek için
üye ol
veya
giriş
yap